Kütüb-i Sitte | HİLAFET VE İMAMET


HADİS: Resulullah (sav) buyurdu ki: "İnsanlar hayırda da şerde de Kureyş`e tabidir."
FASIL: HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU: İmamlar Kureyş`tendir
RAVİ: Hz. Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK: Müslim, İmaret 3, (1819)
HADİS: Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar bu işte Kureyş`e tabidirler. Müslümanları Müslüman olanlarına, kafirleri kafir olanlarına tabidirler, insanlar madenler gibidir. Cahiliyede hayırlı olanlar fıkhı öğrenirlerse İslam`da da hayırlıdırlar. Bu işe en çok nefret edenleri insanların en hayırlısı bulacaksın. Onlar (rızaları hilafına) içine düşmedikçe buna talib olmazlar"
FASIL: HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU: İmamlar Kureyş`tendir
RAVİ: Hz. Ebu Hüreyre
KAYNAK: Buhari, Menakib 1; Müslim, İmaret 2, (1818)
HADİS: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bu iş (emirlik) insanlardan iki kişi baki kaldıkça Kureyş`te olmaya devam edecektir."
FASIL: HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU: İmamlar Kureyş`tendir
RAVİ: Hz. İbnu Ömer
KAYNAK: Buhari, Menakıb 2, Ahkam 2, Enbiya 1; Müslim, İmaret 4, (1820)
HADİS: Resulullah (sav) buyurdu ki: "Hilafet, ümmetim arasında otuz yıl sürecektir. Bundan sonra saltanat gelecektir." Said İbnu Cumhan dedi ki: "Sonral ilave etti: "Hz. Ebü Bekir (ra)`in hilafetine Hz. Ömer`in hilafetini, Hz.Osman`ın hilafetine Hz. Ali`nin hilafetini (ra) ekle (parmaklarınla say) bak!" dedi. Bunları (sayınca hakikaten) otuz yıl bulduk." Sefine`ye: "Emeviler, hilafetin kendilerinde (devam ettiğini) zannederler denmişti, şu cevabı verdi: "Beni`z-Zerka yalan söylüyor. Onlar krallardır, hem de en kötü krallar."
FASIL: HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU: İmamlar Kureyş`tendir
RAVİ: Hz. Sefine
KAYNAK: Ebu Davud, Sünnet 9 (4648, 4647); Tirmizi, Fiten, 48 (2227)
HADİS: Resulullah (sav) buyurdular ki: Bu din, hepsi Kureyş`ten gelecek olan on iki halifeye kadar aziz ve güçlü olacaktır." Resullullah (sav)`a soruldu: "Sonra ne olacak?" "Sonra herc (fitne ve kargaşa) gelecek!" diye cevap verdi." (Buhari, Müslim ve Tirmizi, hadisin "Kureyşten" kelimesine kadar kısmını, Ebu Davud da tamamını tahric etmiştir.)
FASIL: HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU: İmamlar Kureyş`tendir
RAVİ: Hz. Cabir İbnu Semüre
KAYNAK: Buhari, Ahkam 51; Müslim, İmaret 5-9 (1821); Tirmizi, Fiten 46, (2224); Ebu Davud Medhi 1, (4279), 4280)

HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "İki halifeye birden biat edildi mi, onlardan ikincisini öldürüverin."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Müslim, İmaret 61, (l852)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Siz bir kişinin etrafında birlik halinde iken, bir başkası gelip, kuvvetinizi kırmak veya cemaatinizi bölmek isterse, onu öldürüverin."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Arface İbnu Şureyh
KAYNAK:Müslim, İmaret 60, (1852)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Beni İsrail`i peygamberler (as) idare ediyorlardı. Bir peygamber ölünce onun yerine ikinci bir peygamber geçiyordu. Ancak, benden sonra peygamber yok. Ama ardımdan halifeler gelecek ve çok olacaklar. Orada bulunanlar: "(Onlar hakkında) bize ne emredersiniz?" diye sordular. "Önceki biatınıza sadakat gösterin. Onlara haklarını verin. Onlar üzerindeki haklarınızı (eda etmedikleri taktirde, kendilerinden değil) Allah`tan isteyin. Zira Allah Teala, idareleri altındakilerin hukukunu onlardan soracaktır" buyurdu.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Enbiya 50; Müslim, İmaret 44, (1842)
HADİS:Resulullah (sav), İbnu Ümmi Mektum`u, iki defa kendi yerine Medine`de halef bıraktı.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Ebu Davud, Haraç 3, (2931)
HADİS:Resulullah (sav)`dan işitmiş olduğum bir kelimenin Cemel Vak`ası sırasında Allah`ın izni ile faydasını gördüm. Şöyle ki bir ara, neredeyse ashab-ı Cemel`e katılarak onların yanında yer alıp savaşmaya karar vermiştim. Hemen, Resulullah (sav)`ın, "İranlıların başına Kisra`nın kızı kraliçe oldu" diye haber geldiği zaman (söylemiş olduğu sözü hatırladım ve onlara katılmaktan vazgeçtim. O zaman Efendimiz: "İşlerini kadına tevdi eden bir kavm felah bulmayacaktır" demiş idi. (Tirmizi`de şu ziyade gelmiştir: "Hz. Aişe Basra`ya geldiği zaman bunu hatırladım. Bu söz sayesinde Allah beni muhafaza etti")
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Ebu Bekre Nufey`u`bnu`l-Haris es-Sakafi
KAYNAK:Buhari, Fiten 17, Megazi 82; Tirmizi, Fiten 75, (2263); Nesai, Kudat 8 (8, 227)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "İki halifeye birden biat edildi mi, onlardan ikincisini öldürüverin."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Müslim, İmaret 61, (l852)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Siz bir kişinin etrafında birlik halinde iken, bir başkası gelip, kuvvetinizi kırmak veya cemaatinizi bölmek isterse, onu öldürüverin."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Arface İbnu Şureyh
KAYNAK:Müslim, İmaret 60, (1852)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Beni İsrail`i peygamberler (as) idare ediyorlardı. Bir peygamber ölünce onun yerine ikinci bir peygamber geçiyordu. Ancak, benden sonra peygamber yok. Ama ardımdan halifeler gelecek ve çok olacaklar. Orada bulunanlar: "(Onlar hakkında) bize ne emredersiniz?" diye sordular. "Önceki biatınıza sadakat gösterin. Onlara haklarını verin. Onlar üzerindeki haklarınızı (eda etmedikleri taktirde, kendilerinden değil) Allah`tan isteyin. Zira Allah Teala, idareleri altındakilerin hukukunu onlardan soracaktır" buyurdu.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Enbiya 50; Müslim, İmaret 44, (1842)
HADİS:Resulullah (sav), İbnu Ümmi Mektum`u, iki defa kendi yerine Medine`de halef bıraktı.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Ebu Davud, Haraç 3, (2931)
HADİS:Resulullah (sav)`dan işitmiş olduğum bir kelimenin Cemel Vak`ası sırasında Allah`ın izni ile faydasını gördüm. Şöyle ki bir ara, neredeyse ashab-ı Cemel`e katılarak onların yanında yer alıp savaşmaya karar vermiştim. Hemen, Resulullah (sav)`ın, "İranlıların başına Kisra`nın kızı kraliçe oldu" diye haber geldiği zaman (söylemiş olduğu sözü hatırladım ve onlara katılmaktan vazgeçtim. O zaman Efendimiz: "İşlerini kadına tevdi eden bir kavm felah bulmayacaktır" demiş idi. (Tirmizi`de şu ziyade gelmiştir: "Hz. Aişe Basra`ya geldiği zaman bunu hatırladım. Bu söz sayesinde Allah beni muhafaza etti")
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamlığı Ve Emriliği Sahih Olanlar
RAVİ: Hz.Ebu Bekre Nufey`u`bnu`l-Haris es-Sakafi
KAYNAK:Buhari, Fiten 17, Megazi 82; Tirmizi, Fiten 75, (2263); Nesai, Kudat 8 (8, 227)

HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü, insanların Allah`a en sevgili ve mekan olarak en yakın olanı, adil imamdır. Kıyamet günü, insanların Allah`a en menfuru O`ndan mekan olarak en uzak olanı da zalim sultandır."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmam Ve Emirin Vazifeleri
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Tirmizi, Ahkam 4, (1329)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü, insanların Allah`a en sevgili ve mekan olarak en yakın olanı, adil imamdır. Kıyamet günü, insanların Allah`a en menfuru O`ndan mekan olarak en uzak olanı da zalim sultandır."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmam Ve Emirin Vazifeleri
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Tirmizi, Ahkam 4, (1329)

HADİS:Resulullah (sav) omuzuma vurdu ve: "Ey Kudeym (Mikdamcık)! Emir, katip, arif olmadan ölürsen kurtuluşa erdin demektir!" dedi.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Emir Olmanın Kötülüğü
RAVİ: Hz.Mikdam İbnu Ma`dikerib
KAYNAK:Ebu Davud, Harac 5, (2933)
HADİS:"Ey Allah`ın Resulü! "dedim, "beni memur ta`yin etmez misin?" Bu sözüm üzerine, elini omuzuma vurdu ve sonra da: "Ey Ebu Zerr, sen zayıfsın, memurluk ise bir emanettir. (Hakkını veremediğin taktirde) kıyamet günü rüsvaylık ve pişmanlıktır. Ancak kim onu hakederek alır ve onun sebebiyle üzerine düşen vazifeleri eksiksiz eda ederse o hariç" buyurdu. (Ebu Davud`un diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Ey Ebu Zerr, ben seni zayıf görüyorum. Ben kendim için istediğimi senin için de isterim. Sakın iki kişi üzerine amir olma, yetim malına da velilik yapma." Yine Ebu Davud`un bir diğer rivayeti [Haraç 5, (2934)] şöyle: "Resulullah (sav) buyurdu ki: "Ariflik haktır, halka ariflik gereklidir, ancak arifler ateştedir.")
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Emir Olmanın Kötülüğü
RAVİ: Hz.Ebu Zerr el-Gıffari
KAYNAK:Müslim, İmaret 17, (1826); Ebu Davud, Vesaya 4, (2868); Nesai, Vesaya 10, (6, 255)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ey Abdurrahman! Emirlik isteme. Eğer senin talebin üzerine sana emirlik verilirse, istediğin şeyin sorumluluğu sana yüklenir. Eğer sen talibi olmadan sana emirlik verilirse, o işte yardım görürsün. Bir iş için yemin eder, sonra da aksini yapmakta hayır görürsen, daha hayırlı gördüğün ne ise onu yap, ettiğin yemin için de kefarette bulun."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Emir Olmanın Kötülüğü
RAVİ: Hz.Abdurrahman İbnu Semüre
KAYNAK:Buhari, Ahkam 5, 6, Eyman 1; Müslim, İmaret 19, (1652); Ebu Davud, Haraç 2, (2929); Tirmizi, Nüzur 5, (1529); Nesai, Adabu`l-Kudat 5, (8, 225)
HADİS:Yanımda amcamın evlatlarından iki kişi daha olduğu halde Resulullah (sav)`ın huzuruna girdim. Yanımdakilerden biri: "Ey Allah`ın Resulü! Allah`ın sana tevdi ettiği işlerden bazıları üzerine bizi emir tayin et" dedi. Diğeri de aynı talepde bulundu. Resulullah (sav)`ın onlara cevabı şu oldu: "Biz, Allah`a kasem olsun, bu işe, onu taleb eden veya ona hırs gösteren hiç kimseyi tayin etmeyiz!"
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Emir Olmanın Kötülüğü
RAVİ: Hz.Ebu Musa
KAYNAK:Buhari, Ahkam 7, 12, İcare 8, İstitabe 2; Müslim, İmaret 7, (1733); Ebu Davud, Haraç 2, (2930); Nesai, Adabu`l-Kudat 4, (8, 224)
HADİS:Resulullah (sav) omuzuma vurdu ve: "Ey Kudeym (Mikdamcık)! Emir, katip, arif olmadan ölürsen kurtuluşa erdin demektir!" dedi.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Emir Olmanın Kötülüğü
RAVİ: Hz.Mikdam İbnu Ma`dikerib
KAYNAK:Ebu Davud, Harac 5, (2933)
HADİS:"Ey Allah`ın Resulü! "dedim, "beni memur ta`yin etmez misin?" Bu sözüm üzerine, elini omuzuma vurdu ve sonra da: "Ey Ebu Zerr, sen zayıfsın, memurluk ise bir emanettir. (Hakkını veremediğin taktirde) kıyamet günü rüsvaylık ve pişmanlıktır. Ancak kim onu hakederek alır ve onun sebebiyle üzerine düşen vazifeleri eksiksiz eda ederse o hariç" buyurdu. (Ebu Davud`un diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Ey Ebu Zerr, ben seni zayıf görüyorum. Ben kendim için istediğimi senin için de isterim. Sakın iki kişi üzerine amir olma, yetim malına da velilik yapma." Yine Ebu Davud`un bir diğer rivayeti [Haraç 5, (2934)] şöyle: "Resulullah (sav) buyurdu ki: "Ariflik haktır, halka ariflik gereklidir, ancak arifler ateştedir.")
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Emir Olmanın Kötülüğü
RAVİ: Hz.Ebu Zerr el-Gıffari
KAYNAK:Müslim, İmaret 17, (1826); Ebu Davud, Vesaya 4, (2868); Nesai, Vesaya 10, (6, 255)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ey Abdurrahman! Emirlik isteme. Eğer senin talebin üzerine sana emirlik verilirse, istediğin şeyin sorumluluğu sana yüklenir. Eğer sen talibi olmadan sana emirlik verilirse, o işte yardım görürsün. Bir iş için yemin eder, sonra da aksini yapmakta hayır görürsen, daha hayırlı gördüğün ne ise onu yap, ettiğin yemin için de kefarette bulun."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Emir Olmanın Kötülüğü
RAVİ: Hz.Abdurrahman İbnu Semüre
KAYNAK:Buhari, Ahkam 5, 6, Eyman 1; Müslim, İmaret 19, (1652); Ebu Davud, Haraç 2, (2929); Tirmizi, Nüzur 5, (1529); Nesai, Adabu`l-Kudat 5, (8, 225)
HADİS:Yanımda amcamın evlatlarından iki kişi daha olduğu halde Resulullah (sav)`ın huzuruna girdim. Yanımdakilerden biri: "Ey Allah`ın Resulü! Allah`ın sana tevdi ettiği işlerden bazıları üzerine bizi emir tayin et" dedi. Diğeri de aynı talepde bulundu. Resulullah (sav)`ın onlara cevabı şu oldu: "Biz, Allah`a kasem olsun, bu işe, onu taleb eden veya ona hırs gösteren hiç kimseyi tayin etmeyiz!"
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Emir Olmanın Kötülüğü
RAVİ: Hz.Ebu Musa
KAYNAK:Buhari, Ahkam 7, 12, İcare 8, İstitabe 2; Müslim, İmaret 7, (1733); Ebu Davud, Haraç 2, (2930); Nesai, Adabu`l-Kudat 4, (8, 224)

HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim Allah`ın yeryüzündeki sultanını alçaltırsa, Allah da onu alçaltır."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmam Ve Emire İtaatin Vacib Oluşu
RAVİ: Hz.Ebu Bekre Nufey`u`bnu`l-Haris es-Sakafi
KAYNAK:Tirmizi, Fiten 47, (2225)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim Allah`ın yeryüzündeki sultanını alçaltırsa, Allah da onu alçaltır."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmam Ve Emire İtaatin Vacib Oluşu
RAVİ: Hz.Ebu Bekre Nufey`u`bnu`l-Haris es-Sakafi
KAYNAK:Tirmizi, Fiten 47, (2225)

HADİS:Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Allah bir emir için hayır diledi mi ona doğru sözlü bir vezir nasib eder. Bu, ona unutunca hatırlatır, hatırladığı zaman da yardım eder. Allah emire hayır dilemezse, kötü bir vezir musallat eder. Bu vezir, ona unuttuğunu hatırlatmaz, hatırlayınca da yardımcı olmaz."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamların Ve Emirlerin Yardımcıları
RAVİ: Hz.Aişe
KAYNAK:Ebu Davud, Harac 4, (2932); Nesai, Bey`at 33, (7,159)
HADİS:Ebu Said ve Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah bir peygamber gönderdiği veya onun yerine bir halife getirdiği zaman mutlaka onun iki tane de yakını olmuştur: Biri marufu emretmiş ve ona teşvik etmiş, diğeri de şerri emretmiş ve şerre teşvik etmiştir. Masum (yani kötülükten korunmuş) olan, Allah`ın koruduğu kimsedir.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamların Ve Emirlerin Yardımcıları
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Ahkam 42; Nesai, Bey`at 32, (7,158)
HADİS:Resulullah (sav) bana şunu söyledi: "Ey Ka`b İbnu Ucre, seni, benden sonra gelecek ümeraya karşı Allah`a sığındırırım. Kim onların kapılarına gider ve onları, yalanlarında tasdik eder, zulümlerinde onlara yardımcı olursa, o benden değildir, ben de ondan değilim; ahirette havz-ı kevserin başında yanıma da gelemez. Kim onların kapısına gitmez, yalanlarında onları tasdik etmez, zulümlerinde yardımcı olmazsa o bendendir, ben de ondanım; o kimse havzın başında yanıma gelecektir. Ey Ka`b İbnu Ucre! Namaz burhandır. Oruç sağlam bir kalkandır. Sadaka hataları söndürür, tıpkı suyun ateşi söndürdüğü gibi. Ey Kab İbnu Ucre! Haramla biten bir ete mutlaka ateş gerekir."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamların Ve Emirlerin Yardımcıları
RAVİ: Hz.Kab İbnu Ucre
KAYNAK:Tirmizi, Salat 433, (614); Nesai, Bey`at 35, 36, (7, 160)
HADİS:Kesir İbnu Mürre, Amr İbnu`l-Esved ve el-Mikdam (ra) dediler ki: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Emir, halka karşı suizanna düşerse halkı ifsad eder."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamların Ve Emirlerin Yardımcıları
RAVİ: Hz.Cübeyr İbnu Nüfeyr
KAYNAK:Ebu Davud, Edeb 44, (4989)
HADİS:Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Allah bir emir için hayır diledi mi ona doğru sözlü bir vezir nasib eder. Bu, ona unutunca hatırlatır, hatırladığı zaman da yardım eder. Allah emire hayır dilemezse, kötü bir vezir musallat eder. Bu vezir, ona unuttuğunu hatırlatmaz, hatırlayınca da yardımcı olmaz."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamların Ve Emirlerin Yardımcıları
RAVİ: Hz.Aişe
KAYNAK:Ebu Davud, Harac 4, (2932); Nesai, Bey`at 33, (7,159)
HADİS:Ebu Said ve Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah bir peygamber gönderdiği veya onun yerine bir halife getirdiği zaman mutlaka onun iki tane de yakını olmuştur: Biri marufu emretmiş ve ona teşvik etmiş, diğeri de şerri emretmiş ve şerre teşvik etmiştir. Masum (yani kötülükten korunmuş) olan, Allah`ın koruduğu kimsedir.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamların Ve Emirlerin Yardımcıları
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Ahkam 42; Nesai, Bey`at 32, (7,158)
HADİS:Resulullah (sav) bana şunu söyledi: "Ey Ka`b İbnu Ucre, seni, benden sonra gelecek ümeraya karşı Allah`a sığındırırım. Kim onların kapılarına gider ve onları, yalanlarında tasdik eder, zulümlerinde onlara yardımcı olursa, o benden değildir, ben de ondan değilim; ahirette havz-ı kevserin başında yanıma da gelemez. Kim onların kapısına gitmez, yalanlarında onları tasdik etmez, zulümlerinde yardımcı olmazsa o bendendir, ben de ondanım; o kimse havzın başında yanıma gelecektir. Ey Ka`b İbnu Ucre! Namaz burhandır. Oruç sağlam bir kalkandır. Sadaka hataları söndürür, tıpkı suyun ateşi söndürdüğü gibi. Ey Kab İbnu Ucre! Haramla biten bir ete mutlaka ateş gerekir."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamların Ve Emirlerin Yardımcıları
RAVİ: Hz.Kab İbnu Ucre
KAYNAK:Tirmizi, Salat 433, (614); Nesai, Bey`at 35, 36, (7, 160)
HADİS:Kesir İbnu Mürre, Amr İbnu`l-Esved ve el-Mikdam (ra) dediler ki: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Emir, halka karşı suizanna düşerse halkı ifsad eder."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:İmamların Ve Emirlerin Yardımcıları
RAVİ: Hz.Cübeyr İbnu Nüfeyr
KAYNAK:Ebu Davud, Edeb 44, (4989)

HADİS:Hz. Aişe (ra) bir gün hastalanmış: "Vay başım, (ölüyorum)!" demişti. Hz. Peygamber (sav) (şaka olsun diye): "Keşke bu ben sağken olsa, sana istiğfar eder, dua ediveririm!" dedi. Bunun üzerine Hz. Aişe (ra) birden parladı: "Vay başıma gelen. Vallahi görüyorum ki ölmemi istiyorsun. Ben öleceğim, sen de akşama zevcelerinden biriyle başbaşa kalacakın ha!" dedi. Resulullah (sav) (sözü değiştirerek) dedi ki: "Bilakis ben ölüyorum, vay başım! Ebu Bekir`e ve oğluna birini gönderip (benden sonra hilafet hususunda "ben daha layığım" iddia veya temennisinde bulunacaklara karşı) yerime geçeceği tesbit etmek istemiştim. Sonradan (kendi kendime: "Böyle bir iddiayı Ebu Bekir dışında kim yaparsa) Allah kabul etmez, mü`minler de reddederler" dedim (ve vasiyet yapmaktan vazgeçtim)."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.Kasım İbnu Muhammed
KAYNAK:Buhari, Ahkam 51, Merda 16; Müslim, Fedailu`s-Sahabe 11, (2387)
HADİS:Hz. Ebu Bekir (ra), ölüm anı yaklaşınca (muhtazar olunca), Hz. Ömer`i çağırttı ve: "Ey Ömer, ben Resulullah (sav)`ın ashabı üzerine seni halife seçiyorum. Mizanı ağır olan, hakka uyması sebebiyle kıyamet günü mizanı ağır basacak ve ağırlık kendine olacak kimsedir. Sadece hakkın girdiği mizanın ağır olması da hak olmuştur. Ey Ömer! Mizanı hafif olan da, batıla uyması sebebiyle, kıyamet günü sevabı az ve hafif olan ve bu hafiflikle teraziye girecek olandır, içerisine sadece batıl giren mizanın hafif olması da haktır." Ayrıca, askerlerin komutanlarına da şunu yazdı: "Başınıza Ömer`i seçtim. Kendim için de, Müslümanlar için de hayrı seçtim." Sonra Ebu Bekir (ra) vefat etti ve geceleyin defnedildi. Bilahere Hz.Ömer (ra), ayağa kalkıp hamd-ü sena ettikten sonra şunları söyledi: "Ey insanlar, ben size, hiç bilmediğiniz bir şeyi kendimden uydurup öğretecek değilim. Ben Ömer`im. Size emir olma hususunda hırsım yok. Ancak vefat eden Ebu Bekir (ra) bunu bana vasiyet etti. Bu işi ona Allah`ın ilham ettiğine inanıyorum, imamlığımı, ona ehil olmayan kimseye bırakmam. Fakat onu, Müslümanlara saygı göstermeye gayret edenlere bırakırım, işte böyleleri, Müslümanlara emir olmaya başkalarından daha çok layıktır." [Muvatta`da bulunamamıştır.]
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.Aişe
HADİS:Hz. Ömer (ra), cuma günü hutbe verdi. Önce Resulullah (sav)`ı hatırlattı, sonra Hz. Ebu Bekir (ra)`i andı. Sonra da şunları söyledi: "Ben rüyamda bir horoz gördüm, bana üç gaga vurdu. Bunu, ecelim yaklaştı diye yordum. Bazı kimseler, yerime birini seçmemi söylüyorlar. Allah ne dini, ne hilafetini, ne de Resulü (sav) ile gönderdiği şeyi zayi edecek değildir. Eğer ecelim çabucak gelirse hilafet, Resulullah (sav) ölürken kendilerinden razı bulunduğu şu altı kişinin müşaveresi ile belirlenecektir. Ben biliyorum ki, bazıları bu seçime dil uzatacaklardır. Bunlar benim şu elimle İslama kattığım kimselerdir. Eğer bunu yaparlarsa bilin ki, onlar ancak Allah`ın düşmanlarıdır, kafirlerdir, sapıklardır. Sonra sözüne şöyle devam etti: "Ey Rabbim, seni Ensar`ın ümerasına şahid kılıyorum. (Bilin ki) ben onları, adaletli olsunlar ve halka dinlerini, Peygamberlerinin (sav) sünnetini öğretsinler (zekatı) aralarında taksim etsinler, dini meselelerde müşkilatla karşılaşınca bana bildirsinler diye başlarına tayin ettim." Hz. Ömer (ra)`in bu hutbesinden bir cuma geçmişti ki hançerlendi. Yanına girmek için önce Muhacirler`e, sonra Ensar`a, sonra Medineliler`e, sonra Şamlılar`a, sonra Iraklılar`a sırayla izin verdi. Biz, huzura girenlerin sonuncusu idik. Siyah bir bürde ile yarası sarılmış, üzerinden kanlar akıyor vaziyette gördük. "Bize vasiyette bulun!" dedik. Ona bizden başka vasiyet talebinde bulunan olmadı. "Size dedi, Allah`ın Kitabı`nı vasiyet ediyorum. Zira ona uyduğunuz müddetçe asla sapıtmazsınız. Size Muhacirleri de vasiyet ediyorum. Zira insanlar çoğalırken onlar azalıyor. Size Ensar`ı da vasiyet ediyorum. Zira onlar, imanın sığındığı melcedir. Size bedevileri de vasiyet ediyorum. Zira onlar aslınız, dayanağınızdır." Bir rivayette şöyle denmiştir: "...Zira onlar kardeşlerinizdir, düşmanınızın düşmanıdır. Size zımmileri de vasiyet ediyorum, zira onlar Peygamberimiz (sav)`in zimmeti ve ailenizin rızkıdır. Beni terkedin artık." (Bir rivayette şöyle gelmiştir: "Hz. Ömer (ra) hançerlendiği zaman kendisine: "Birini yerinize seçseniz!" denilmişti. Şu cevabı verdi: "Yani işinizi sağken de, ölmüşken de ben mi sırtımda taşıyayım? Mamafih, birisini seçecek olsam (bu caizdir, zira) benden daha hayırlı olan Ebu Bekir seçmiştir. Seçimi terkedecek olsam (bu da caizdir zira) benden daha hayırlı olan Resulullah (sav) da seçimi terketti. Ben istedim ki, bundaki nasibim başa baş olsun, ne lehime ne de aleyhime." Abdullah İbnu Ömer (ra) dedi ki: "(Ömer`in bu sözü üzerine) anladım ki, yerine kimseyi tayin etmeyecektir." Oradakiler: "Allah hayırlı mükafaatlar versin. Sen şu şu hizmetleri yaptın" dediler. O da: "Uman ve korkan" diye cevap verdi.")
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.Ma`dan İbnu Ebi Talha el-Ya`meri
KAYNAK:Buhari, Ahkam 51; Müslim, İmaret 12, (1823); Tirmizi, Fiten 48, (2226); Ebu Davud, Haraç 8, (2939)
HADİS:Hz. Hafsa (ra)`nın yanına girdim, saçlarından su damlıyordu. Bana: "Babam, yerine halife tayin etmiyormuş biliyor musun?" dedi. Ben: "Tayin etmesi gerekir" dedim. "Etmiyor!" dedi. Abdullah der ki: "Bu hususta babamla konuşmak üzere yemin ettim, sustum ve sabahleyin eve gittim. Ama babamla konuşmadım. Sanki elimde bir dağ taşıyor gibi sıkıntılı idim. Nihayet dönüp babamın huzuruna girdim. Bana halkın durumundan sordu. Haber verdim. Sonra kendisine: "Halkın birşeyler söylediğini işittim. Onu size söylemeye azmettim. Sizin, yerinize halife tayin etmeyeceğinizi zannediyorlar. Halbuki sizin bir deve çobanınız veya koyun çobanınız olsa, sonra sürüyü bırakarak size gelse, siz mutlaka sürünün zayi olacağını bilirsiniz, insanlara nezaretin daha (ehemmiyetli ve) çetin olduğu da malumunuzdur" dedim. Bu sözlerim ona muvafık geldi ve bir müddet başını (yastığa) koydu. Sonra tekrar bana doğru kaldırarak: "Allah dinini, muhafaza edecektir. Ben yerime halife bırakmamış olsam meşrudur, çünkü Resulullah (sav) da yerine kimseyi bırakmamıştır. Şayet bir halife bırakacak olsam o da meşrudur, çünkü Ebu Bekir bırakmıştır" dedi. İbnu Ömer der ki: "Vallahi babam, Resulullah (sav) ile Hz. Ebu Bekir`i anmaktan başka bir şey yapmadı. Anladım ki, Resulullah (sav)`a hiç kimseyi denk tutmayacak ve yerine de kimseyi halife bırakmayacak"
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.İbnu Ömer
KAYNAK:Buhari, Ahkam 51; Müslim, İmaret 12, (1823); Tirmizi, Fiten 48, (2226); Ebu Davud, Haraç 8, (2939)
HADİS:Hz. Ömer hançerlendiği sabah ben ayaktaydım. O`nunla -yani Hz. Ömer`le- benim aramda sadece Abdullah İbnu Abbas (ra) vardı, iki saf arasından geçince, arada durup bakmıştı. Bir boşluk gördü ve "Safları düz tütün" dedi. Saflarda herhangi bir boşluk kalmayınca öne geçip tekbir getirerek namaza başladı, ilk rek`atte cemaat toplanıncaya kadar, muhtemelen Yusuf veya Nahi suresini veya bunlara mümasil bir süre okudu. (Rüküye gitmek üzere) tekbir getirmişti ki, hançerlendiği sırada "Köpek beni öldürdü" veya "...yedi" diye bir ses işittim. el-Ilc (mel`unu), iki ağızlı bir bıçak elinde olduğu halde (kapıya doğru) fırladı, sağında solunda kime rastladı ise hançer sapladı. O gün cemaatten tam on üç kişi yaralamıştı. Bunlardan dokuzu derhal öldü. Bir rivayete göre yedi kişi ölmüştür. Bu durumu gören Müslümanlardan biri, herifin üzerine bir bürnus attı. el-Ilc yakalandığını zannederek bıçağı kendisine saplayıp intihar etti. Hz. Ömer (ra), Abdurrahman İbnu Avf (ra)`ı tutup öne geçirdi. Ömer`in arkasındakiler de benim gördüklerimi gördüler. Mescidin yan tarafındakiler, olup biten ne idi anlayamamışlardı. Ancak onlar, "sübhanallah, sübhanallah" diyen Hz. Ömer`in sesini duyuyorlardı. Abdurrahman cemaate namazı kısa bir şekilde kıldırıp tamamlattı. Cemaat namazdan çıkınca Hz. Ömer (radıyallahu anh): "Ey İbnu Abbas, bak beni kim öldürdü!" dedi. (İbnu Abbas) bir müddet dolaşıp döndü ve: "Muğire İbnu Şu`be`nin kölesi" dedi. Hz. Ömer (ra): "Allah canını alsın. Ben ona iyilik emretmiştim" dedi ve ilave etti: "ölümümü Müslümanlardan birinin eliyle yapmayan Allah`a hamdolsun. Sen ve baban, Medine`de el-Ilc`ların (İranlı kölelerin) çoğalmasını severdiniz." (Bu söz İbnu Abbas (ra)`ya idi) çünkü en çok köle Abbas (ra)`da vardı, İbnu Abbas (ra): "Dilerseniz yapayım -yani isterseniz onların hepsini öldürelim-" dedi. Hz. Ömer (ra): "Hayır, sizin dilinizle konuşmalarından, kıblenize müteveccih namaz kılmalarından, haccmizla haccetmelerinden sonra hayır!" dedi. Sonra evine taşındı. Onunla bizde gittik. Sanki insanlara o güne kadar hiç musibet gelmemişti. Birisi: "Korkarım ölecek!" bir diğeri: "Bir şeyi yok" diyordu. Nebiz (hurma şırası) getirildi, ondan biraz içti. Bu, karnındaki yaradan geri çıktı. Sonra süt getirildi, ondan da içti. O da yarasından geri çıktı, iyice anlaşılmıştı, Ömer (ra) ölecekti. Halk gelip kendisine senada bulunuyordu. Bir genç geldi: "Ey müzminlerin emiri, Allah`ın müjdesiyle sizi müjdeliyorum. Resulullah (sav)`la sohbetiniz var, bildiğiniz gibi İslama geçmiş hizmetleriniz var. Sonra başa geçtiniz ve adaletli oldunuz ve sonunda şehadet!" dedi. Hz. Ömer (büyük bir tevazu ile): "Bütün bunların (günahlarımı karşılayabilmesini, Allah`ın huzurunda) başa baş yeterli olmasını ne kadar isterim" diye cevapladı. Genç geri dönünce, izarının yere değmekte olduğunu gördü. "Onu bana çağırın" dedi (ve gelince): "Ey kardeşimin oğlu, giysini kaldır, öyle yapman giysini daha temiz kılar, Rabbine karşı muttaki ol!" dedi. Sonra bana yönelerek: "Ey Abdullah, araştır bakalım üzerimde ne kadar borç var!" dedi. Hesapladılar, seksen altı bin dirhem kadar borcu olduğu anlaşıldı. "Ömer ailesinin malı yeterse, bunu onların malından ödeyin. Yetmezse Beni Adiyy İbnu Ka`b`ın malından iste. Onlann malı da yetmezse Kureyş`in malından iste. Kureyş`ten başkasına gitme. Bana bedel bu malı öde. Mü`minlerin annesi Aişe (ra)`ye git ve: "Ömer sana selam ediyor", de. Sakın mü`minlerin emiri deme, bugün artık ben mü`minlerin emiri değilim" De ki: "Ömer İbnu`l-Hattab iki arkadaşıyla birlikte gömülmek için senden izin istiyor." Abdullah der ki: "İzin istedim, selam verip girdim. Hz. Aişe (ra) ağlıyordu. "Ömer sana selam ediyor, iki arkadaşının yanında gömülmek için izin istiyor" dedim. Hz. Aişe: "Onu ben kendim için düşünüyordum. Fakat Ömer`i bugün kendime tercih ediyorum" cevabını verdi. Geri dönünce Ömer`e: "İşte Abdullah İbnu Ömer geldi!" denildi. Hz. Ömer (ra): "Ne haber getirdin?" dedi. "İstediğiniz oldu, Hz, Aişe izin verdi" denilince: "Elhamdülillah" dedi, "nazarımda bundan daha mühim bir şey yoktu." Ruhum kabzedilince beni oraya götürün. (Oraya varınca, Aişe`ye tekrar) selam ver ve: "Ömer izin istiyor!" de. Eğer izin verirse beni içeri alın, eğer beni reddederse, beni Müslümanların mezarlığına götürün." O sırada mü`minlerin annesi Hafsa (ra) geldi. Kadınlar onu örtüyorlardı. Onu görünce kalktık. Ömer`in yanına girdi. Yanında bir müddet ağladı. Erkekler de izin istediler. Onlar için, içerde bir yere girdi, içeriden ağlamasını işitiyorduk. "Ey mü`minlerin emiri, dediler, vasiyet et, yerine birini tayin et!" "Ben, dedi bu işe Resulullah (sav)`ın kendilerinden razı olarak öldüğü şu altı kişiden daha layık birini bilmiyorum, -ve isimlerim saydı: Ali, Osman, Zübeyr, Talha, Abdurrahman İbnu Avf ve Sa`d (ra)." devamla dedi ki: "Size Abdullah İbnu Ömer şehadet ediyor. Onun hilafet işiyle hiçbir ilgisi yok, tıpkı kendisine gelen taziye heyeti gibi. Emirlik, şayet Sa`da isabet ederse, mesele yok. Aksi halde, kim emir olursa ondan istifade etsin. Bilesiniz, ben onu aczi veya hıyaneti sebebiyle azletmedim." Ömer şunu da söyledi: "Benden sonra gelecek halifeye Ensar`ı, Muhacirin`i, bedevileri ve taşra halkını vasiyet ediyorum." Ruhu kabzedilince, onu çıkardık. Yayan (Hz. Aişe`ye kadar) geldik. Abdullah selam verip: "Ömer izin istiyor!" dedi. "Alın içeri!" dedi ve derhal içeri alındı, iki arkadaşıyla birlikte oraya kondu. Defin işinden boşalınca, hilafet hey`eti toplandı. Abdurrahman İbnu Avf (ra): "Seçimin asgari ihtilafla yürümesi için) aranızdan üç kişi seçin!" dedi. Zübeyr (ra): "Ben reyimi Ali (ra)`ye verdim" dedi. Talha (ra) da: "Ben reyimi Osman`a verdim" dedi, Sa`d (ra): "Reyimi ben de Abdurrahman İbnu Avf`a verdim" dedi. Abdurrahman (ra) (Hz. Ali ve Hz. Osman`a yönelerek): "Hanginiz bu işten (halife adaylığından) çekilir, böylece, halifemizi belirleme işini ona bırakırız. Allah ve Müslümanlar onun üzerinde murakıbtır. O da kanaatince en iyi olanı araştıracaktır" dedi. Ancak bu iki şeyh (Hz. Ali ve Hz. Osman (ra) sükut ettiler. Bunun üzerine Abdurrahman onlara: "Seçme işini bana bırakır mısınız? Allah en efdalinizi seçmem hususunda benim üzerimde murakıbdır!" dedi. O ikisi de: "Evet!" dediler. İkisinden birinin (Hz.Ali (ra)`nin elinden tuttu ve: "Senin Resulullah (sav)`a, yakınlığın, İslam`da da kıdemin, (önceliğin) var, bunu biliyorsun. Allah da üzerinde murakıbtır. Kasem ediyorum, seni seçecek olsam mutlaka adaletli olursun, Osman`ı seçecek olsam kesinlikle onu dinleyip itaat edersin." Dedi. Sonra diğerine yönelerek, ona da buna benzer sözler söyledi. Her ikisinden de imsak (yani kesin söz) aldıktan sonra: "Ey Osman kaldır elini!" dedi ve ona biat etti. Ali (ra)`de biat etti. Sonra (kapılar açıldı) Medine halkı da gelip Hz. Osman`a biat etti.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.Amr İbn Meymun el-Evdi
KAYNAK:Buhari, Fedailu`l-Ashab 8, Cenaiz 96, Cihad 174, Tefsir, Haşr 5, Ahkam 43, 3
HADİS:Hz. Aişe (ra) bir gün hastalanmış: "Vay başım, (ölüyorum)!" demişti. Hz. Peygamber (sav) (şaka olsun diye): "Keşke bu ben sağken olsa, sana istiğfar eder, dua ediveririm!" dedi. Bunun üzerine Hz. Aişe (ra) birden parladı: "Vay başıma gelen. Vallahi görüyorum ki ölmemi istiyorsun. Ben öleceğim, sen de akşama zevcelerinden biriyle başbaşa kalacakın ha!" dedi. Resulullah (sav) (sözü değiştirerek) dedi ki: "Bilakis ben ölüyorum, vay başım! Ebu Bekir`e ve oğluna birini gönderip (benden sonra hilafet hususunda "ben daha layığım" iddia veya temennisinde bulunacaklara karşı) yerime geçeceği tesbit etmek istemiştim. Sonradan (kendi kendime: "Böyle bir iddiayı Ebu Bekir dışında kim yaparsa) Allah kabul etmez, mü`minler de reddederler" dedim (ve vasiyet yapmaktan vazgeçtim)."
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.Kasım İbnu Muhammed
KAYNAK:Buhari, Ahkam 51, Merda 16; Müslim, Fedailu`s-Sahabe 11, (2387)
HADİS:Hz. Ebu Bekir (ra), ölüm anı yaklaşınca (muhtazar olunca), Hz. Ömer`i çağırttı ve: "Ey Ömer, ben Resulullah (sav)`ın ashabı üzerine seni halife seçiyorum. Mizanı ağır olan, hakka uyması sebebiyle kıyamet günü mizanı ağır basacak ve ağırlık kendine olacak kimsedir. Sadece hakkın girdiği mizanın ağır olması da hak olmuştur. Ey Ömer! Mizanı hafif olan da, batıla uyması sebebiyle, kıyamet günü sevabı az ve hafif olan ve bu hafiflikle teraziye girecek olandır, içerisine sadece batıl giren mizanın hafif olması da haktır." Ayrıca, askerlerin komutanlarına da şunu yazdı: "Başınıza Ömer`i seçtim. Kendim için de, Müslümanlar için de hayrı seçtim." Sonra Ebu Bekir (ra) vefat etti ve geceleyin defnedildi. Bilahere Hz.Ömer (ra), ayağa kalkıp hamd-ü sena ettikten sonra şunları söyledi: "Ey insanlar, ben size, hiç bilmediğiniz bir şeyi kendimden uydurup öğretecek değilim. Ben Ömer`im. Size emir olma hususunda hırsım yok. Ancak vefat eden Ebu Bekir (ra) bunu bana vasiyet etti. Bu işi ona Allah`ın ilham ettiğine inanıyorum, imamlığımı, ona ehil olmayan kimseye bırakmam. Fakat onu, Müslümanlara saygı göstermeye gayret edenlere bırakırım, işte böyleleri, Müslümanlara emir olmaya başkalarından daha çok layıktır." [Muvatta`da bulunamamıştır.]
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.Aişe
HADİS:Hz. Ömer (ra), cuma günü hutbe verdi. Önce Resulullah (sav)`ı hatırlattı, sonra Hz. Ebu Bekir (ra)`i andı. Sonra da şunları söyledi: "Ben rüyamda bir horoz gördüm, bana üç gaga vurdu. Bunu, ecelim yaklaştı diye yordum. Bazı kimseler, yerime birini seçmemi söylüyorlar. Allah ne dini, ne hilafetini, ne de Resulü (sav) ile gönderdiği şeyi zayi edecek değildir. Eğer ecelim çabucak gelirse hilafet, Resulullah (sav) ölürken kendilerinden razı bulunduğu şu altı kişinin müşaveresi ile belirlenecektir. Ben biliyorum ki, bazıları bu seçime dil uzatacaklardır. Bunlar benim şu elimle İslama kattığım kimselerdir. Eğer bunu yaparlarsa bilin ki, onlar ancak Allah`ın düşmanlarıdır, kafirlerdir, sapıklardır. Sonra sözüne şöyle devam etti: "Ey Rabbim, seni Ensar`ın ümerasına şahid kılıyorum. (Bilin ki) ben onları, adaletli olsunlar ve halka dinlerini, Peygamberlerinin (sav) sünnetini öğretsinler (zekatı) aralarında taksim etsinler, dini meselelerde müşkilatla karşılaşınca bana bildirsinler diye başlarına tayin ettim." Hz. Ömer (ra)`in bu hutbesinden bir cuma geçmişti ki hançerlendi. Yanına girmek için önce Muhacirler`e, sonra Ensar`a, sonra Medineliler`e, sonra Şamlılar`a, sonra Iraklılar`a sırayla izin verdi. Biz, huzura girenlerin sonuncusu idik. Siyah bir bürde ile yarası sarılmış, üzerinden kanlar akıyor vaziyette gördük. "Bize vasiyette bulun!" dedik. Ona bizden başka vasiyet talebinde bulunan olmadı. "Size dedi, Allah`ın Kitabı`nı vasiyet ediyorum. Zira ona uyduğunuz müddetçe asla sapıtmazsınız. Size Muhacirleri de vasiyet ediyorum. Zira insanlar çoğalırken onlar azalıyor. Size Ensar`ı da vasiyet ediyorum. Zira onlar, imanın sığındığı melcedir. Size bedevileri de vasiyet ediyorum. Zira onlar aslınız, dayanağınızdır." Bir rivayette şöyle denmiştir: "...Zira onlar kardeşlerinizdir, düşmanınızın düşmanıdır. Size zımmileri de vasiyet ediyorum, zira onlar Peygamberimiz (sav)`in zimmeti ve ailenizin rızkıdır. Beni terkedin artık." (Bir rivayette şöyle gelmiştir: "Hz. Ömer (ra) hançerlendiği zaman kendisine: "Birini yerinize seçseniz!" denilmişti. Şu cevabı verdi: "Yani işinizi sağken de, ölmüşken de ben mi sırtımda taşıyayım? Mamafih, birisini seçecek olsam (bu caizdir, zira) benden daha hayırlı olan Ebu Bekir seçmiştir. Seçimi terkedecek olsam (bu da caizdir zira) benden daha hayırlı olan Resulullah (sav) da seçimi terketti. Ben istedim ki, bundaki nasibim başa baş olsun, ne lehime ne de aleyhime." Abdullah İbnu Ömer (ra) dedi ki: "(Ömer`in bu sözü üzerine) anladım ki, yerine kimseyi tayin etmeyecektir." Oradakiler: "Allah hayırlı mükafaatlar versin. Sen şu şu hizmetleri yaptın" dediler. O da: "Uman ve korkan" diye cevap verdi.")
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.Ma`dan İbnu Ebi Talha el-Ya`meri
KAYNAK:Buhari, Ahkam 51; Müslim, İmaret 12, (1823); Tirmizi, Fiten 48, (2226); Ebu Davud, Haraç 8, (2939)
HADİS:Hz. Hafsa (ra)`nın yanına girdim, saçlarından su damlıyordu. Bana: "Babam, yerine halife tayin etmiyormuş biliyor musun?" dedi. Ben: "Tayin etmesi gerekir" dedim. "Etmiyor!" dedi. Abdullah der ki: "Bu hususta babamla konuşmak üzere yemin ettim, sustum ve sabahleyin eve gittim. Ama babamla konuşmadım. Sanki elimde bir dağ taşıyor gibi sıkıntılı idim. Nihayet dönüp babamın huzuruna girdim. Bana halkın durumundan sordu. Haber verdim. Sonra kendisine: "Halkın birşeyler söylediğini işittim. Onu size söylemeye azmettim. Sizin, yerinize halife tayin etmeyeceğinizi zannediyorlar. Halbuki sizin bir deve çobanınız veya koyun çobanınız olsa, sonra sürüyü bırakarak size gelse, siz mutlaka sürünün zayi olacağını bilirsiniz, insanlara nezaretin daha (ehemmiyetli ve) çetin olduğu da malumunuzdur" dedim. Bu sözlerim ona muvafık geldi ve bir müddet başını (yastığa) koydu. Sonra tekrar bana doğru kaldırarak: "Allah dinini, muhafaza edecektir. Ben yerime halife bırakmamış olsam meşrudur, çünkü Resulullah (sav) da yerine kimseyi bırakmamıştır. Şayet bir halife bırakacak olsam o da meşrudur, çünkü Ebu Bekir bırakmıştır" dedi. İbnu Ömer der ki: "Vallahi babam, Resulullah (sav) ile Hz. Ebu Bekir`i anmaktan başka bir şey yapmadı. Anladım ki, Resulullah (sav)`a hiç kimseyi denk tutmayacak ve yerine de kimseyi halife bırakmayacak"
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.İbnu Ömer
KAYNAK:Buhari, Ahkam 51; Müslim, İmaret 12, (1823); Tirmizi, Fiten 48, (2226); Ebu Davud, Haraç 8, (2939)
HADİS:Hz. Ömer hançerlendiği sabah ben ayaktaydım. O`nunla -yani Hz. Ömer`le- benim aramda sadece Abdullah İbnu Abbas (ra) vardı, iki saf arasından geçince, arada durup bakmıştı. Bir boşluk gördü ve "Safları düz tütün" dedi. Saflarda herhangi bir boşluk kalmayınca öne geçip tekbir getirerek namaza başladı, ilk rek`atte cemaat toplanıncaya kadar, muhtemelen Yusuf veya Nahi suresini veya bunlara mümasil bir süre okudu. (Rüküye gitmek üzere) tekbir getirmişti ki, hançerlendiği sırada "Köpek beni öldürdü" veya "...yedi" diye bir ses işittim. el-Ilc (mel`unu), iki ağızlı bir bıçak elinde olduğu halde (kapıya doğru) fırladı, sağında solunda kime rastladı ise hançer sapladı. O gün cemaatten tam on üç kişi yaralamıştı. Bunlardan dokuzu derhal öldü. Bir rivayete göre yedi kişi ölmüştür. Bu durumu gören Müslümanlardan biri, herifin üzerine bir bürnus attı. el-Ilc yakalandığını zannederek bıçağı kendisine saplayıp intihar etti. Hz. Ömer (ra), Abdurrahman İbnu Avf (ra)`ı tutup öne geçirdi. Ömer`in arkasındakiler de benim gördüklerimi gördüler. Mescidin yan tarafındakiler, olup biten ne idi anlayamamışlardı. Ancak onlar, "sübhanallah, sübhanallah" diyen Hz. Ömer`in sesini duyuyorlardı. Abdurrahman cemaate namazı kısa bir şekilde kıldırıp tamamlattı. Cemaat namazdan çıkınca Hz. Ömer (radıyallahu anh): "Ey İbnu Abbas, bak beni kim öldürdü!" dedi. (İbnu Abbas) bir müddet dolaşıp döndü ve: "Muğire İbnu Şu`be`nin kölesi" dedi. Hz. Ömer (ra): "Allah canını alsın. Ben ona iyilik emretmiştim" dedi ve ilave etti: "ölümümü Müslümanlardan birinin eliyle yapmayan Allah`a hamdolsun. Sen ve baban, Medine`de el-Ilc`ların (İranlı kölelerin) çoğalmasını severdiniz." (Bu söz İbnu Abbas (ra)`ya idi) çünkü en çok köle Abbas (ra)`da vardı, İbnu Abbas (ra): "Dilerseniz yapayım -yani isterseniz onların hepsini öldürelim-" dedi. Hz. Ömer (ra): "Hayır, sizin dilinizle konuşmalarından, kıblenize müteveccih namaz kılmalarından, haccmizla haccetmelerinden sonra hayır!" dedi. Sonra evine taşındı. Onunla bizde gittik. Sanki insanlara o güne kadar hiç musibet gelmemişti. Birisi: "Korkarım ölecek!" bir diğeri: "Bir şeyi yok" diyordu. Nebiz (hurma şırası) getirildi, ondan biraz içti. Bu, karnındaki yaradan geri çıktı. Sonra süt getirildi, ondan da içti. O da yarasından geri çıktı, iyice anlaşılmıştı, Ömer (ra) ölecekti. Halk gelip kendisine senada bulunuyordu. Bir genç geldi: "Ey müzminlerin emiri, Allah`ın müjdesiyle sizi müjdeliyorum. Resulullah (sav)`la sohbetiniz var, bildiğiniz gibi İslama geçmiş hizmetleriniz var. Sonra başa geçtiniz ve adaletli oldunuz ve sonunda şehadet!" dedi. Hz. Ömer (büyük bir tevazu ile): "Bütün bunların (günahlarımı karşılayabilmesini, Allah`ın huzurunda) başa baş yeterli olmasını ne kadar isterim" diye cevapladı. Genç geri dönünce, izarının yere değmekte olduğunu gördü. "Onu bana çağırın" dedi (ve gelince): "Ey kardeşimin oğlu, giysini kaldır, öyle yapman giysini daha temiz kılar, Rabbine karşı muttaki ol!" dedi. Sonra bana yönelerek: "Ey Abdullah, araştır bakalım üzerimde ne kadar borç var!" dedi. Hesapladılar, seksen altı bin dirhem kadar borcu olduğu anlaşıldı. "Ömer ailesinin malı yeterse, bunu onların malından ödeyin. Yetmezse Beni Adiyy İbnu Ka`b`ın malından iste. Onlann malı da yetmezse Kureyş`in malından iste. Kureyş`ten başkasına gitme. Bana bedel bu malı öde. Mü`minlerin annesi Aişe (ra)`ye git ve: "Ömer sana selam ediyor", de. Sakın mü`minlerin emiri deme, bugün artık ben mü`minlerin emiri değilim" De ki: "Ömer İbnu`l-Hattab iki arkadaşıyla birlikte gömülmek için senden izin istiyor." Abdullah der ki: "İzin istedim, selam verip girdim. Hz. Aişe (ra) ağlıyordu. "Ömer sana selam ediyor, iki arkadaşının yanında gömülmek için izin istiyor" dedim. Hz. Aişe: "Onu ben kendim için düşünüyordum. Fakat Ömer`i bugün kendime tercih ediyorum" cevabını verdi. Geri dönünce Ömer`e: "İşte Abdullah İbnu Ömer geldi!" denildi. Hz. Ömer (ra): "Ne haber getirdin?" dedi. "İstediğiniz oldu, Hz, Aişe izin verdi" denilince: "Elhamdülillah" dedi, "nazarımda bundan daha mühim bir şey yoktu." Ruhum kabzedilince beni oraya götürün. (Oraya varınca, Aişe`ye tekrar) selam ver ve: "Ömer izin istiyor!" de. Eğer izin verirse beni içeri alın, eğer beni reddederse, beni Müslümanların mezarlığına götürün." O sırada mü`minlerin annesi Hafsa (ra) geldi. Kadınlar onu örtüyorlardı. Onu görünce kalktık. Ömer`in yanına girdi. Yanında bir müddet ağladı. Erkekler de izin istediler. Onlar için, içerde bir yere girdi, içeriden ağlamasını işitiyorduk. "Ey mü`minlerin emiri, dediler, vasiyet et, yerine birini tayin et!" "Ben, dedi bu işe Resulullah (sav)`ın kendilerinden razı olarak öldüğü şu altı kişiden daha layık birini bilmiyorum, -ve isimlerim saydı: Ali, Osman, Zübeyr, Talha, Abdurrahman İbnu Avf ve Sa`d (ra)." devamla dedi ki: "Size Abdullah İbnu Ömer şehadet ediyor. Onun hilafet işiyle hiçbir ilgisi yok, tıpkı kendisine gelen taziye heyeti gibi. Emirlik, şayet Sa`da isabet ederse, mesele yok. Aksi halde, kim emir olursa ondan istifade etsin. Bilesiniz, ben onu aczi veya hıyaneti sebebiyle azletmedim." Ömer şunu da söyledi: "Benden sonra gelecek halifeye Ensar`ı, Muhacirin`i, bedevileri ve taşra halkını vasiyet ediyorum." Ruhu kabzedilince, onu çıkardık. Yayan (Hz. Aişe`ye kadar) geldik. Abdullah selam verip: "Ömer izin istiyor!" dedi. "Alın içeri!" dedi ve derhal içeri alındı, iki arkadaşıyla birlikte oraya kondu. Defin işinden boşalınca, hilafet hey`eti toplandı. Abdurrahman İbnu Avf (ra): "Seçimin asgari ihtilafla yürümesi için) aranızdan üç kişi seçin!" dedi. Zübeyr (ra): "Ben reyimi Ali (ra)`ye verdim" dedi. Talha (ra) da: "Ben reyimi Osman`a verdim" dedi, Sa`d (ra): "Reyimi ben de Abdurrahman İbnu Avf`a verdim" dedi. Abdurrahman (ra) (Hz. Ali ve Hz. Osman`a yönelerek): "Hanginiz bu işten (halife adaylığından) çekilir, böylece, halifemizi belirleme işini ona bırakırız. Allah ve Müslümanlar onun üzerinde murakıbtır. O da kanaatince en iyi olanı araştıracaktır" dedi. Ancak bu iki şeyh (Hz. Ali ve Hz. Osman (ra) sükut ettiler. Bunun üzerine Abdurrahman onlara: "Seçme işini bana bırakır mısınız? Allah en efdalinizi seçmem hususunda benim üzerimde murakıbdır!" dedi. O ikisi de: "Evet!" dediler. İkisinden birinin (Hz.Ali (ra)`nin elinden tuttu ve: "Senin Resulullah (sav)`a, yakınlığın, İslam`da da kıdemin, (önceliğin) var, bunu biliyorsun. Allah da üzerinde murakıbtır. Kasem ediyorum, seni seçecek olsam mutlaka adaletli olursun, Osman`ı seçecek olsam kesinlikle onu dinleyip itaat edersin." Dedi. Sonra diğerine yönelerek, ona da buna benzer sözler söyledi. Her ikisinden de imsak (yani kesin söz) aldıktan sonra: "Ey Osman kaldır elini!" dedi ve ona biat etti. Ali (ra)`de biat etti. Sonra (kapılar açıldı) Medine halkı da gelip Hz. Osman`a biat etti.
FASIL:HİLAFET VE İMAMETLE İLGİLİ BÖLÜM
KONU:Hulefa-i Raşidin Ve Onların Seçimleri
RAVİ: Hz.Amr İbn Meymun el-Evdi
KAYNAK:Buhari, Fedailu`l-Ashab 8, Cenaiz 96, Cihad 174, Tefsir, Haşr 5, Ahkam 43, 3