Kütüb-i Sitte | KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER


HADİS: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nefsim kudret elinde olan Zat-ı Zülcelal`e yemin ederim! Meryem oğlu İsa`nın, aranıza (bu şeriatle hükmedecek) adaletli bir hakim olarak ineceği, istavrozları kırıp, hınzırları öldüreceği, cizyeyi (Ehl-i Kitap`tan) kaldıracağı vakit yakındır. O zaman, mal öylesine artar ki, kimse onu kabul etmez; tek bir secde, dünya ve içindekilerin tamamından daha hayırlı olur." Sonra Ebu Hureyre der ki: "Dilerseniz şu ayeti okuyun. (Mealen): "Kitap ehlinden hiçbir kimse yoktur ki, ölümünden önce O`nun (İsa`nın) hak peygamber olduğuna iman etmesin. Kıyamet gününde ise İsa onlar aleyhine şahitlik edecektir" (Nisa 159).
FASIL: KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU: Kıyamet Alametleri
RAVİ: Hz. Ebu Hüreyre
KAYNAK: Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242, (155); Ebu Davud, Melahim 14, (4324); Tirmizi, Fiten 54, (2234)
HADİS: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye kıyamet gününe kadar devam edecektir. O zaman İsa İbnu Meryem de iner. Bu Müslümanların reisi: "Gel bize namaz kıldır!" der. Fakat Hz. İsa aleyhisselam: "Hayır!" der, "Allah`ın bu ümmete bir ikramı olarak siz birbirinize emirsiniz!"
FASIL: KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU: Kıyamet Alametleri
RAVİ: Hz. Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK: Müslim, İman 247
HADİS: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dünyanın tek günlük ömrü bile kalmış olsa Allah o günü uzatıp, benden bir kimseyi o günde gönderecek." İbnu Mes`ud: "Resulullah yahut da şöyle buyurmuştu der: "...Ehl-i beytimden birisi, ki bu zatın ismi benim ismime uyar, babasının ismi de babamın ismine uyar. Bu zat, yeryüzünü, eskiden cevr ve zulümle dolu olmasının aksine- adalet ve hakkaniyetle doldurur."
FASIL: KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU: Kıyamet Alametleri
RAVİ: Hz. İbnu Mesud
KAYNAK: Ebu Davud, Mehdi 1, (4282); Tirmizi, Fiten 52, (2231, 2232)
HADİS: Resululah (sav) buyurdular ki: "Mehdi benim zürriyetimden, kızım Fatıma`nın evladlarındandır."
FASIL: KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU: Kıyamet Alametleri
RAVİ: Hz. Ümmü Seleme
KAYNAK: Ebu Davud, Mehdi 1, (4284)
HADİS: Ali (ra), oğlu Hasan (ra)`a baktı ve: "Bu oğlum, Resulullah (ra)`ın tesmiye buyurduğu üzere Seyyid`dir. Bunun sulbünden peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlakı yönüyle peygamberinize benzeyecek; yaratılışı yönüyle ona benzemeyecek" dedi ve sonra da yeryüzünü adaletle dolduracağına dair gelen kıssayı anlattı.
FASIL: KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU: Kıyamet Alametleri
RAVİ: Hz. Ebu İshak eş-Şeybani
KAYNAK: Ebu Davud, Mehdi 1, (4290)

HADİS:Şa`bi`nin, Fatıma Bintu Kays (ra)`dan nakline göre Fatıma şöyle anlatmıştır: "Resulullah (sav) buyurdular ki "Temimu`d-Dari Hıristiyan bir kimse idi. Gelip biat etti ve Müslüman oldu. O, benim Mesih Deccal`den anlattığıma uygun olan bir rivayette bulundu. Bana anlattığına göre. Temim, bir gemiye binip denize açılmıştır. Yanında Lahm ve Cüzam kabilelerinden otuz kişi vardı. (Hava şartları iyi olmadığı için) onlarla denizin dalgaları bir ay kadar oynadı. Sonunda güneşin battığı esnada denizde bir adaya yanaştılar. Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar. Derken karşılarına çok tüylü kıllı bir hayvan çıktı. Bunlar, tüylerinin çokluğundan hayvanın baş tarafı neresi, arka tarafı neresi anlayamadılar. (Şaşkın şaşkın): "Sen necisin, neyin nesisin?" dediler. O cevap verdi: "Ben cessaseyim!" "Cessase nedir?" denildi. "Ey cemaat! Şu manastıra kadar gelin! İçinde bir adam var, o sizin haberinize müştaktır!" dedi. O, böylece bir adamdan söz edince, biz onun bir şeytan olmasından korktuk. Hemen koşarak manastıra girdik. İçeride bir adam vardı; hilkatçe gördüklerimizin en irisiydi ve elleri boynuna, dizlerinden topuklarına demirle sıkı şekilde bağlanmıştı. "Vah sana! Kimsin sen?" "Benim haberimi alabilmişsiniz. Şimdi siz kimsiniz, bana söyleyin!" dedi. Arkadaşlarım: "Biz bir grup Arabız. Bir gemideydik, denizin coşkun bir anına rastladık. Dalgalar bizi bir ay oynatıp oyaladı. Sonra şu adaya yaklaştık, sandallara binip adaya çıktık. Tüylü ve çok kıllı bir hayvanla karşılaştık. Tüyünün çokluğundan başı ne taraf, arkası ne taraf anlayamadık. "Vah sana, nesin sen?" dedik. "Ben cessaseyim!" dedi. Biz: "Cessase de ne?" dedik. "Manastırdaki şu adama gelin, o sizin haberinize pek müştaktır!" dedi. Biz de koşarak sana geldik. Biz onun bir şeytan olmadığından emin olmadığımız için korktuk" dedik. Adam: "Bana Beysan hurmalığından haber verin!" dedi. Biz: "Onun neyinden haber soruyorsun ?" dedik. "Ben onun ağacından soruyorum, meyve veriyor mu?" dedi. "Evet!" dedik. "Öyleyse meyve vermeme zamanı yakındır!" dedi. "Bana Taberiya gölünden haber verin!" dedi. "Onun nesinden haber istiyorsun?" dedik. "Onun suyunun çekilmesi yakındır!" dedi. "Bana Zuğer gözesinden haber verin!" dedi. "Sen onun neyinden haber istiyorsun?" dedik. "Gözede su var mıdır? Orada su var mıdır?" dedi. "Evet, onun çok suyu vardır! Sahipleri onun suyu ile ziraat yapıyorlar!" dedik. "Ümmilerin peygamberlerinden bana haber verin. O ne yaptı?" dedi. "O Mekke`den çıkıp Yesrib`e (Medine`ye) yerleşti" dedik. "Araplar O`nunla mukatele etti mi?" dedi. Biz: "Evet!" dedik. "Onlara karşı ne yaptı?" dedi. Biz de, (onu ezmek için) peşine düşen Araplara galebe çaldığını, Arapların kendisine itaat ettiklerini haber verdik. (O da bize): "Bu, onların itaat etmeleri, kendileri için daha hayırlıdır. Ben şimdi size kendimi tanıtayım: Ben Mesih Deccal`im. Çıkış için bana izin verilme zamanı yakındır. O zaman çıkıp yeryüzünde dolaşacağım. Kırk gün içinde uğramadığım karye (köy) kalmayacak. Mekke ile Taybe (Medine) hariç. Bu iki şehir bana haramdır. Onlardan birine her ne vakit girmek istersem, elinde yalın kılıç bir melek beni karşılar, benim oraya girmeme mani olur. Onların her bir geçidinde bir melek vardır, onları korur!"dedi." Sonra Resulullah (sav) çubuğuyla minbere dürterek: "Bu Taybe`dir! Bu Taybe`dir! Bu Taybe`dir! Ben bunu size anlattım değil mı?" buyurdular. Halk da: "Evet!" diye karşılık verdi. Bunun üzerine (sav): "Temimi`d-Dari`nin rivayetinin benim size ondan (Mesih Deccal`dan) Mekke ve Medine`den anlattığıma muvafık düşmesi hoşuma gitti. Bilesiniz o Şam denizinde veya Yemen denizindedir. Hayır doğu tarafındadır. Evet o doğu tarafında zuhur edecektir. O doğu tarafından zuhur edecektir!" buyurdu ve eliyle doğu tarafina işaret etti."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.Fatıma Bintu Kays
KAYNAK:Müslim, Fiten 119, (2942); Ebu Davud, Melahim 16, (4325, 4326); Tirmizi, Fiten 66, (2254)
HADİS:Resulullah (sav) bize Deccal üzerine uzun bir hadis rivayet etti. Bize anlattıkları meyanında şöyle de demişti: "Deccal, Medine geçitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak. Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir. O gün insanların en hayırlısı olan -Veya en hayırlılarından- bir kimse onun karşısına çıkar ve: "Sen Resulullah (sav)`ın bize haber verdiği Deccal`sin!" der. Oradakiler: "Hayır!" derler. Deccal onu öldürür ve sonra diriltir. Dirilttiği zaman adam. "Allah`a yemin olsun. Senin hakkında hiçbir vakit bugünkünden daha basiretli olmamıştım!" der. Deccal onu tekrar öldüreyim mi di(yerek öldürmek isteye)cek, fakat musallat edilmeyecek."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.Ebu Said`l-Hudri
KAYNAK:Buhari, Fiten 27, Fedailu`l-Medine 9; Müslim, Fiten 112, (2938)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Deccal çıktığı vakit beraberinde su ve ateş vardır. Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüm düş(meyi kabul et)sin. Çünkü o, tatlı soğuk sudur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.Huzeyfe
KAYNAK:Buhari, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Fiten 105, (2935); Ebu Davud, Melahim 14, (4315)
HADİS:Anlattığına göre, Aleyhissalatu vesselam`a Deccal`den sormuştur. Aleyhissalatu vesselam da şu cevabı vermiştir: "O (Deccal) çıktığı gün (aynen bir insan gibidir) yemek yer. Ben size, onun hakkında, benden önceki peygamberlerden hiçbirinin kendi ümmetine anlatmadığı hususları anlatacağım: Onun sağ gözü meshedilmiştir (görmez), pörtlektir, göz hadakası yoktur, sanki hadakası çevrim içinde bir balgam gibidir. Sol gözü de inciden bir yıldız gibidir. Onun beraberinde sanki cennet ve ateşin birer misli vardır. Ancak hakikatta ateşi cennet, suyu da ateştir. Haberiniz olsun! Onun yanında iki kişi vardır; köy halkını inzar ederler. Bu ikisi köyden çıkınca Deccal`in ashabından ilki oraya girer." [Rezin tahric etmiştir. Hadisin kaynağı yok ise de, hadiste yer alan mefhumların şahidleri Sahiheyn ve diğer kaynaklarda çoğunluk itibariyle gelmiştir.]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.Ebu Said`l-Hudri
KAYNAK:Rezin
HADİS:Resulullah (sav) Veda haccı sırasında (bir ara): "Halk susup dinlesin!" buyurdular. Sonra Allah`a hamd ve senada bulunup, arkadan Mesih ve Deccal`den uzun uzun söz ettiler ve buyurdular ki: "Allah`ın gönderdiği her peygamber, ümmetini onunla inzar etti. Nuh aleyhisselam ümmetini onunla inzar etti, ondan sonra gelen peygamberler de. O, sizin aranızda çıkacak. Onun hali sizden gizli kalmayacak. Rabbinizin tek gözlü olmadığı size kapalı değildir. O ise sağ gözü kör birisidir. Onun gözü sanki (salkımdan) dışa fırlamış bir üzüm danesi gibidir. [İki közünün arasında ke-fe-re yani kafir yazılmış olacaktır. Bunu her müslüman okuyacaktır.]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.İbnu Ömer
KAYNAK:Buhari, Fiten 27; Müslim, Fiten 100-103, (169-2933)
HADİS:Şa`bi`nin, Fatıma Bintu Kays (ra)`dan nakline göre Fatıma şöyle anlatmıştır: "Resulullah (sav) buyurdular ki "Temimu`d-Dari Hıristiyan bir kimse idi. Gelip biat etti ve Müslüman oldu. O, benim Mesih Deccal`den anlattığıma uygun olan bir rivayette bulundu. Bana anlattığına göre. Temim, bir gemiye binip denize açılmıştır. Yanında Lahm ve Cüzam kabilelerinden otuz kişi vardı. (Hava şartları iyi olmadığı için) onlarla denizin dalgaları bir ay kadar oynadı. Sonunda güneşin battığı esnada denizde bir adaya yanaştılar. Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar. Derken karşılarına çok tüylü kıllı bir hayvan çıktı. Bunlar, tüylerinin çokluğundan hayvanın baş tarafı neresi, arka tarafı neresi anlayamadılar. (Şaşkın şaşkın): "Sen necisin, neyin nesisin?" dediler. O cevap verdi: "Ben cessaseyim!" "Cessase nedir?" denildi. "Ey cemaat! Şu manastıra kadar gelin! İçinde bir adam var, o sizin haberinize müştaktır!" dedi. O, böylece bir adamdan söz edince, biz onun bir şeytan olmasından korktuk. Hemen koşarak manastıra girdik. İçeride bir adam vardı; hilkatçe gördüklerimizin en irisiydi ve elleri boynuna, dizlerinden topuklarına demirle sıkı şekilde bağlanmıştı. "Vah sana! Kimsin sen?" "Benim haberimi alabilmişsiniz. Şimdi siz kimsiniz, bana söyleyin!" dedi. Arkadaşlarım: "Biz bir grup Arabız. Bir gemideydik, denizin coşkun bir anına rastladık. Dalgalar bizi bir ay oynatıp oyaladı. Sonra şu adaya yaklaştık, sandallara binip adaya çıktık. Tüylü ve çok kıllı bir hayvanla karşılaştık. Tüyünün çokluğundan başı ne taraf, arkası ne taraf anlayamadık. "Vah sana, nesin sen?" dedik. "Ben cessaseyim!" dedi. Biz: "Cessase de ne?" dedik. "Manastırdaki şu adama gelin, o sizin haberinize pek müştaktır!" dedi. Biz de koşarak sana geldik. Biz onun bir şeytan olmadığından emin olmadığımız için korktuk" dedik. Adam: "Bana Beysan hurmalığından haber verin!" dedi. Biz: "Onun neyinden haber soruyorsun ?" dedik. "Ben onun ağacından soruyorum, meyve veriyor mu?" dedi. "Evet!" dedik. "Öyleyse meyve vermeme zamanı yakındır!" dedi. "Bana Taberiya gölünden haber verin!" dedi. "Onun nesinden haber istiyorsun?" dedik. "Onun suyunun çekilmesi yakındır!" dedi. "Bana Zuğer gözesinden haber verin!" dedi. "Sen onun neyinden haber istiyorsun?" dedik. "Gözede su var mıdır? Orada su var mıdır?" dedi. "Evet, onun çok suyu vardır! Sahipleri onun suyu ile ziraat yapıyorlar!" dedik. "Ümmilerin peygamberlerinden bana haber verin. O ne yaptı?" dedi. "O Mekke`den çıkıp Yesrib`e (Medine`ye) yerleşti" dedik. "Araplar O`nunla mukatele etti mi?" dedi. Biz: "Evet!" dedik. "Onlara karşı ne yaptı?" dedi. Biz de, (onu ezmek için) peşine düşen Araplara galebe çaldığını, Arapların kendisine itaat ettiklerini haber verdik. (O da bize): "Bu, onların itaat etmeleri, kendileri için daha hayırlıdır. Ben şimdi size kendimi tanıtayım: Ben Mesih Deccal`im. Çıkış için bana izin verilme zamanı yakındır. O zaman çıkıp yeryüzünde dolaşacağım. Kırk gün içinde uğramadığım karye (köy) kalmayacak. Mekke ile Taybe (Medine) hariç. Bu iki şehir bana haramdır. Onlardan birine her ne vakit girmek istersem, elinde yalın kılıç bir melek beni karşılar, benim oraya girmeme mani olur. Onların her bir geçidinde bir melek vardır, onları korur!"dedi." Sonra Resulullah (sav) çubuğuyla minbere dürterek: "Bu Taybe`dir! Bu Taybe`dir! Bu Taybe`dir! Ben bunu size anlattım değil mı?" buyurdular. Halk da: "Evet!" diye karşılık verdi. Bunun üzerine (sav): "Temimi`d-Dari`nin rivayetinin benim size ondan (Mesih Deccal`dan) Mekke ve Medine`den anlattığıma muvafık düşmesi hoşuma gitti. Bilesiniz o Şam denizinde veya Yemen denizindedir. Hayır doğu tarafındadır. Evet o doğu tarafında zuhur edecektir. O doğu tarafından zuhur edecektir!" buyurdu ve eliyle doğu tarafina işaret etti."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.Fatıma Bintu Kays
KAYNAK:Müslim, Fiten 119, (2942); Ebu Davud, Melahim 16, (4325, 4326); Tirmizi, Fiten 66, (2254)
HADİS:Resulullah (sav) bize Deccal üzerine uzun bir hadis rivayet etti. Bize anlattıkları meyanında şöyle de demişti: "Deccal, Medine geçitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak. Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir. O gün insanların en hayırlısı olan -Veya en hayırlılarından- bir kimse onun karşısına çıkar ve: "Sen Resulullah (sav)`ın bize haber verdiği Deccal`sin!" der. Oradakiler: "Hayır!" derler. Deccal onu öldürür ve sonra diriltir. Dirilttiği zaman adam. "Allah`a yemin olsun. Senin hakkında hiçbir vakit bugünkünden daha basiretli olmamıştım!" der. Deccal onu tekrar öldüreyim mi di(yerek öldürmek isteye)cek, fakat musallat edilmeyecek."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.Ebu Said`l-Hudri
KAYNAK:Buhari, Fiten 27, Fedailu`l-Medine 9; Müslim, Fiten 112, (2938)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Deccal çıktığı vakit beraberinde su ve ateş vardır. Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüm düş(meyi kabul et)sin. Çünkü o, tatlı soğuk sudur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.Huzeyfe
KAYNAK:Buhari, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Fiten 105, (2935); Ebu Davud, Melahim 14, (4315)
HADİS:Anlattığına göre, Aleyhissalatu vesselam`a Deccal`den sormuştur. Aleyhissalatu vesselam da şu cevabı vermiştir: "O (Deccal) çıktığı gün (aynen bir insan gibidir) yemek yer. Ben size, onun hakkında, benden önceki peygamberlerden hiçbirinin kendi ümmetine anlatmadığı hususları anlatacağım: Onun sağ gözü meshedilmiştir (görmez), pörtlektir, göz hadakası yoktur, sanki hadakası çevrim içinde bir balgam gibidir. Sol gözü de inciden bir yıldız gibidir. Onun beraberinde sanki cennet ve ateşin birer misli vardır. Ancak hakikatta ateşi cennet, suyu da ateştir. Haberiniz olsun! Onun yanında iki kişi vardır; köy halkını inzar ederler. Bu ikisi köyden çıkınca Deccal`in ashabından ilki oraya girer." [Rezin tahric etmiştir. Hadisin kaynağı yok ise de, hadiste yer alan mefhumların şahidleri Sahiheyn ve diğer kaynaklarda çoğunluk itibariyle gelmiştir.]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.Ebu Said`l-Hudri
KAYNAK:Rezin
HADİS:Resulullah (sav) Veda haccı sırasında (bir ara): "Halk susup dinlesin!" buyurdular. Sonra Allah`a hamd ve senada bulunup, arkadan Mesih ve Deccal`den uzun uzun söz ettiler ve buyurdular ki: "Allah`ın gönderdiği her peygamber, ümmetini onunla inzar etti. Nuh aleyhisselam ümmetini onunla inzar etti, ondan sonra gelen peygamberler de. O, sizin aranızda çıkacak. Onun hali sizden gizli kalmayacak. Rabbinizin tek gözlü olmadığı size kapalı değildir. O ise sağ gözü kör birisidir. Onun gözü sanki (salkımdan) dışa fırlamış bir üzüm danesi gibidir. [İki közünün arasında ke-fe-re yani kafir yazılmış olacaktır. Bunu her müslüman okuyacaktır.]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Deccal Hakkında
RAVİ: Hz.İbnu Ömer
KAYNAK:Buhari, Fiten 27; Müslim, Fiten 100-103, (169-2933)

HADİS:Resulullah (sav) (bir gün): "Bir tarafı karada bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?" diye sordular. Oradakiler: "Evet!" deyince, şöyle buyurdular: "İshakoğullarından yetmiş bin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe kıyamet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar, tek bir ok dahi atmazlar. "Lailahe illallahu vallahu ekber!" derler. Bunun üzerine şehrin kara tarafı düşer. Sonra askerleri ikinci kere, "Lailahe illallahu vallahu ekber" derler, şehrin diğer tarafı da düşer. Sonra tekrar "Lailahe illallahu vallahu ekber!" derler. Bu sefer onlara (kapılar) açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar. Ganimetleri aralarında taksim ederlerken, yanlarına bir münadi gelip: "Deccal çıktı!" diye bağırır. Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Müslim, Fiten 78, (2920)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Yahudilerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Öyle ki taş dahi: "Ey Müslüman, işte Yahudi, arkamda (saklandı), gel, öldür onu!" diyecek."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.İbnu Ömer
KAYNAK:Buhari, Cihad 94, Menakıb 25; Müslim, Fiten 79, (2921); Tirmizi, Fiten 56, (2237)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslümanlardan iki grup aralarında savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bunlar aralarında büyük bir savaş yaparlar, fakat davaları birdir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Fiten 24, Menakıb 25, İstitabe 8; Müslim, İman 248, (157), Fiten 17, (157)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nefsim yed-i kudretinde olan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun! İmamınızı öldürmedikçe, kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça, dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmaz."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.Huzeyfe
KAYNAK:Tirmizi, Fiten 9, (2171)
HADİS:Resulullah (sav): "Herc atmadıkça kıyamet kopmaz!" buyurmuşlardı. (Yanındakiler): "Herc nedir ey Allah`ın Resulü?" diye sordular. "Öldürmek! Öldürmek!" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Müslim, Fiten 18, (157)
HADİS:Resulullah (sav) (bir gün): "Bir tarafı karada bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?" diye sordular. Oradakiler: "Evet!" deyince, şöyle buyurdular: "İshakoğullarından yetmiş bin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe kıyamet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar, tek bir ok dahi atmazlar. "Lailahe illallahu vallahu ekber!" derler. Bunun üzerine şehrin kara tarafı düşer. Sonra askerleri ikinci kere, "Lailahe illallahu vallahu ekber" derler, şehrin diğer tarafı da düşer. Sonra tekrar "Lailahe illallahu vallahu ekber!" derler. Bu sefer onlara (kapılar) açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar. Ganimetleri aralarında taksim ederlerken, yanlarına bir münadi gelip: "Deccal çıktı!" diye bağırır. Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Müslim, Fiten 78, (2920)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Yahudilerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Öyle ki taş dahi: "Ey Müslüman, işte Yahudi, arkamda (saklandı), gel, öldür onu!" diyecek."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.İbnu Ömer
KAYNAK:Buhari, Cihad 94, Menakıb 25; Müslim, Fiten 79, (2921); Tirmizi, Fiten 56, (2237)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslümanlardan iki grup aralarında savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bunlar aralarında büyük bir savaş yaparlar, fakat davaları birdir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Fiten 24, Menakıb 25, İstitabe 8; Müslim, İman 248, (157), Fiten 17, (157)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nefsim yed-i kudretinde olan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun! İmamınızı öldürmedikçe, kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça, dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmaz."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.Huzeyfe
KAYNAK:Tirmizi, Fiten 9, (2171)
HADİS:Resulullah (sav): "Herc atmadıkça kıyamet kopmaz!" buyurmuşlardı. (Yanındakiler): "Herc nedir ey Allah`ın Resulü?" diye sordular. "Öldürmek! Öldürmek!" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Öncesi Fitneler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Müslim, Fiten 18, (157)

HADİS:Ebu`z-Zübeyr, Hz. Cabir (ra)`den naklediyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bugün doğmuş (canlı olan) hiçbir nefis yoktur ki, yüz sene sonra ölmemiş olsun." (Ravi der ki): "Bununla ömrün kısalması kastedilmiştir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Muasırların Ömrü
RAVİ: Hz.Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK:Müslim, Fezailu`s-Sahabe 218, (2538); Tirmizi, Fiten 64, (2251)
HADİS:Bir adam Resulullah (sav)`a: "Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sormuştu. Aleyhissalatu vesselam bir müddet sükuttan sonra yanında duran Ezd-i Şenue kabilesine mensup bir çocuğa bakıp: "Bu delikanlı pir-i fani olmadan önce kıyametiniz kopacaktır!" buyurdular. Hz. Enes (ra) der ki: "Çocuk o gün benim akranım idi."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Muasırların Ömrü
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Müslim, Fiten 138, (2953)
HADİS:Ebu`z-Zübeyr, Hz. Cabir (ra)`den naklediyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bugün doğmuş (canlı olan) hiçbir nefis yoktur ki, yüz sene sonra ölmemiş olsun." (Ravi der ki): "Bununla ömrün kısalması kastedilmiştir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Muasırların Ömrü
RAVİ: Hz.Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK:Müslim, Fezailu`s-Sahabe 218, (2538); Tirmizi, Fiten 64, (2251)
HADİS:Bir adam Resulullah (sav)`a: "Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sormuştu. Aleyhissalatu vesselam bir müddet sükuttan sonra yanında duran Ezd-i Şenue kabilesine mensup bir çocuğa bakıp: "Bu delikanlı pir-i fani olmadan önce kıyametiniz kopacaktır!" buyurdular. Hz. Enes (ra) der ki: "Çocuk o gün benim akranım idi."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Muasırların Ömrü
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Müslim, Fiten 138, (2953)

HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Otuz kadar yalancı deccaller çıkmadıkça kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah`ın elçisi olduğunu zanneder."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Yalancıların Zuhuru
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Fiten 43, (2219); Ebu Davud, Melahim 16 (4333, 4334, 4335)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Otuz kadar yalancı deccaller çıkmadıkça kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah`ın elçisi olduğunu zanneder."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Yalancıların Zuhuru
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Fiten 43, (2219); Ebu Davud, Melahim 16 (4333, 4334, 4335)

HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Güneş, battığı yerden doğmadıkça kıyamet kopmaz. Batıdan doğunca, insanlar görür ve hepsi de iman eder. Ancak, daha önce inanmamış veya imanın şevkiyle hayır kazanamamış olan hiç kimseye bu iman fayda sağlamaz."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Güneşin Batıdan Doğması
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 39, İstiska 27, Zekat 9; Müslim, İman 248, (157); Ebu Davud, Melahim 12, (4312)
HADİS:Güneş battığı sırada Mescid`e girmiştim. Resulullah (sav) bana: "Ey Ebu Zerr!" buyurdular. "Şu (güneş batınca) nereye gidiyor, biliyor musun?" "Allah ve Resulü daha iyi bilir!" dedim. "O, Rabbinden secde etmek için izin istemeye gider. Ona izin verilir ve sanki kendisine şöyle denir: "Git geldiğin yerden tekrar doğ." O da battığı yerden doğar." Sonra (Ebu Zerr dedi ki: Aleyhissalatu vesselam şöyle kıraat etti:... (Yasin 38). (Ebu Zerr ilaveten dedi ki: "Bu İbnu Mes`ud kıraatidir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Güneşin Batıdan Doğması
RAVİ: Hz.Ebu Zerr el-Gıffari
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Ya-sin 1, Bed`u`l-Halk 4, Tevhid 22, 23; Müslim, İman 250, (159); Tirmizi, Tefsir, Ya-sin, (4225)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Güneş, battığı yerden doğmadıkça kıyamet kopmaz. Batıdan doğunca, insanlar görür ve hepsi de iman eder. Ancak, daha önce inanmamış veya imanın şevkiyle hayır kazanamamış olan hiç kimseye bu iman fayda sağlamaz."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Güneşin Batıdan Doğması
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 39, İstiska 27, Zekat 9; Müslim, İman 248, (157); Ebu Davud, Melahim 12, (4312)
HADİS:Güneş battığı sırada Mescid`e girmiştim. Resulullah (sav) bana: "Ey Ebu Zerr!" buyurdular. "Şu (güneş batınca) nereye gidiyor, biliyor musun?" "Allah ve Resulü daha iyi bilir!" dedim. "O, Rabbinden secde etmek için izin istemeye gider. Ona izin verilir ve sanki kendisine şöyle denir: "Git geldiğin yerden tekrar doğ." O da battığı yerden doğar." Sonra (Ebu Zerr dedi ki: Aleyhissalatu vesselam şöyle kıraat etti:... (Yasin 38). (Ebu Zerr ilaveten dedi ki: "Bu İbnu Mes`ud kıraatidir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Güneşin Batıdan Doğması
RAVİ: Hz.Ebu Zerr el-Gıffari
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Ya-sin 1, Bed`u`l-Halk 4, Tevhid 22, 23; Müslim, İman 250, (159); Tirmizi, Tefsir, Ya-sin, (4225)

HADİS:Sahiheyn`de gelen bir diğer rivayette: "Kahtan`dan, insanları değneğiyle idare eden bir adam çıkmadıkça kıyamet kopmaz" buyrulmuştur.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
KAYNAK:Buhari, Fiten 23, Menakıb 7; Müslim, Fiten 60, (2910)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savaşırlar. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri: "Herhalde savaşı ben kazanacağım" der."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Fiten 24; Müslim, Fiten 29, (2894); Ebu Davud, Melahim 13, (4313, 4314); Tirmizi, Cennet 26, (2572, 2573)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Zaman yakınlaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, hafta da bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Tirmizi, Zühd 24, (2333)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri ipekten daha yumuşak bir rüzgarı Yemen`den gönderir. Bu rüzgar, kalbinde zerre mikter iman bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinin ruhunu kabzeder."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Müslim, İman 185, (117)
HADİS:Resulullah (sav): "Kıyamet sadece şerir insanların üzerine kopacaktır!" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.İbnu Mesud
KAYNAK:Müslim, Fiten 131, (2949)
HADİS:Sahiheyn`de gelen bir diğer rivayette: "Kahtan`dan, insanları değneğiyle idare eden bir adam çıkmadıkça kıyamet kopmaz" buyrulmuştur.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
KAYNAK:Buhari, Fiten 23, Menakıb 7; Müslim, Fiten 60, (2910)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savaşırlar. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri: "Herhalde savaşı ben kazanacağım" der."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Fiten 24; Müslim, Fiten 29, (2894); Ebu Davud, Melahim 13, (4313, 4314); Tirmizi, Cennet 26, (2572, 2573)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Zaman yakınlaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, hafta da bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Tirmizi, Zühd 24, (2333)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri ipekten daha yumuşak bir rüzgarı Yemen`den gönderir. Bu rüzgar, kalbinde zerre mikter iman bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinin ruhunu kabzeder."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Müslim, İman 185, (117)
HADİS:Resulullah (sav): "Kıyamet sadece şerir insanların üzerine kopacaktır!" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.İbnu Mesud
KAYNAK:Müslim, Fiten 131, (2949)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Melhame ile Medine`nin fethi arasında altı yıl vardır. Yedinci yılda da Mesih Deccal çıkar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.Abdullah İbnu Büşr
KAYNAK:Ebu Davud, Melahim 4, (4296); İbnu Mace, Fiten 35, (4093)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Melhame ile Medine`nin fethi arasında altı yıl vardır. Yedinci yılda da Mesih Deccal çıkar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Muhtelif Alametleri
RAVİ: Hz.Abdullah İbnu Büşr
KAYNAK:Ebu Davud, Melahim 4, (4296); İbnu Mace, Fiten 35, (4093)

HADİS:Resulullah (sav): "Surun sahibi (İsrafil aleyhisselam), sur denen borusunu ağzına dayamış, yüzünü çevirmiş, kulağını dikmiş, üfleme emrini beklerken ben nasıl tereffühle (dünya nimetlerinden) istifade edebilirim?" buyurmuşlardı. Bu, sanki ashabına çok ağır gelmişti: "Peki biz ne yapalım -veya ne diyelim- ey Allah`ın Resulü?" diye sordular. Onlara: "Hasbünallah ve ni`mel-vekil (Allah bize yeter, o ne güzel vekildir!), Allah`a tevekkül ettik, -belki de "tevekkülümüz Allah`adır!" demişti- deyiniz!" diye emir buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Ahvali - Sur`a Üflenmesi Ve Neşr
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 9, (2433)
HADİS:Resulullah (sav)`a sur`dan sorulmuştu: "Bu, içine üflenen bir boynuzdur!" diye cevap verdi.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Ahvali - Sur`a Üflenmesi Ve Neşr
RAVİ: Hz.İbnu Amr İbni`l As
KAYNAK:Ebu Davud, Sünnet 24, (4742); Tirmizi, Kıyamet 9, (2432)
HADİS:Resulullah (sav): "İki sur arasmda kırk vardır!" buyurmuştur. Bunun üzerine oradakiler: "Ey Ebu Hureyre! Kırk gün mü?" diye sordular. Fakat o: "Birşey diyemem!" cevabını verdi. Tekrar: "Kırk ay mı?" dediler. O yine: "Bir şey diyemem!" cevabını verdi. "Kırk yıl mı?" dediler. O yine: "Bir şey diyemem!" cevabını verdi ve (Resulullah`ın hadisine devam etti.) "Sonra Allah semadan su indirecek ve insanlar yerden sebze biter gibi bitecekler, insanda bir kemik hariç hepsi çürür. Bu çürümeyen, acbu`z-zeneb denen kuyruk sokumu kemiğidir. Kıyamet günü yeniden yaratılış bundan terkib edilecektir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Ahvali - Sur`a Üflenmesi Ve Neşr
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Zümer 3, Amme 1; Müslim, Fiten 141, (2955); Muvatta, Cenaiz 48, (1, 239); Ebu Davud, Sünnet 24, (4743); Nesai, Cenaiz 117, (4, 111)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mü`minin ruhu, cennet ağacında beslenen bir kuş olur. Yeniden dirilme gününde Allah onu cesedine döndürünceye kadar orada beslenir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Ahvali - Sur`a Üflenmesi Ve Neşr
RAVİ: Hz.Ka`b İbnu Malik
KAYNAK:Muvatta, Cenaiz 49, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117 (4,108); İbnu Mace, Zühd 32, (4271)
HADİS:Resulullah (sav): "Surun sahibi (İsrafil aleyhisselam), sur denen borusunu ağzına dayamış, yüzünü çevirmiş, kulağını dikmiş, üfleme emrini beklerken ben nasıl tereffühle (dünya nimetlerinden) istifade edebilirim?" buyurmuşlardı. Bu, sanki ashabına çok ağır gelmişti: "Peki biz ne yapalım -veya ne diyelim- ey Allah`ın Resulü?" diye sordular. Onlara: "Hasbünallah ve ni`mel-vekil (Allah bize yeter, o ne güzel vekildir!), Allah`a tevekkül ettik, -belki de "tevekkülümüz Allah`adır!" demişti- deyiniz!" diye emir buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Ahvali - Sur`a Üflenmesi Ve Neşr
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 9, (2433)
HADİS:Resulullah (sav)`a sur`dan sorulmuştu: "Bu, içine üflenen bir boynuzdur!" diye cevap verdi.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Ahvali - Sur`a Üflenmesi Ve Neşr
RAVİ: Hz.İbnu Amr İbni`l As
KAYNAK:Ebu Davud, Sünnet 24, (4742); Tirmizi, Kıyamet 9, (2432)
HADİS:Resulullah (sav): "İki sur arasmda kırk vardır!" buyurmuştur. Bunun üzerine oradakiler: "Ey Ebu Hureyre! Kırk gün mü?" diye sordular. Fakat o: "Birşey diyemem!" cevabını verdi. Tekrar: "Kırk ay mı?" dediler. O yine: "Bir şey diyemem!" cevabını verdi. "Kırk yıl mı?" dediler. O yine: "Bir şey diyemem!" cevabını verdi ve (Resulullah`ın hadisine devam etti.) "Sonra Allah semadan su indirecek ve insanlar yerden sebze biter gibi bitecekler, insanda bir kemik hariç hepsi çürür. Bu çürümeyen, acbu`z-zeneb denen kuyruk sokumu kemiğidir. Kıyamet günü yeniden yaratılış bundan terkib edilecektir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Ahvali - Sur`a Üflenmesi Ve Neşr
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Zümer 3, Amme 1; Müslim, Fiten 141, (2955); Muvatta, Cenaiz 48, (1, 239); Ebu Davud, Sünnet 24, (4743); Nesai, Cenaiz 117, (4, 111)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mü`minin ruhu, cennet ağacında beslenen bir kuş olur. Yeniden dirilme gününde Allah onu cesedine döndürünceye kadar orada beslenir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyametin Ahvali - Sur`a Üflenmesi Ve Neşr
RAVİ: Hz.Ka`b İbnu Malik
KAYNAK:Muvatta, Cenaiz 49, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117 (4,108); İbnu Mace, Zühd 32, (4271)

HADİS:Resulullah (sav) va`z etmek üzere aramızda doğruldu ve dedi ki: "Ey insanlar! Sizler (kıyamet günü) Allah`ın yanında yalınayak, çıplak ve kabuklu olarak toplanacaksınız. [Sonra şu ayeti okudu:] "İlk yaratışa nasıl başladı isek, üzerimizde hak bir vaad olarak yine onu iade edeceğiz..." (Enbiya 104). Haberiniz olsun! Kıyamet günü mahlukattan ilk giydirilecek İbrahim aleyhisselam`dır. Haberiniz olsun, o gün ümmetimden bazı kimseler getirilir ve sol tarafa alınırlar. Bunun üzerine ben: "Ey Rabbim! Bunlar ashabımdır!" derim. Bana: "Sen bilmiyorsun, bunlar senden sonra neler yaptılar" denilir. Ben salih kul (İsa)`nın dediği gibi diyeceğim: "Ben içlerinde bulunduğum müddetçe üzerlerinde bir kontrolcü idim. Fakat vakta ki sen beni (içlerinden) aldın, üstlerinde nigehban yalnız sen oldun. (Zaten) sen (her zaman) her şeye hakkıyla şahidsin. Eğer kendilerine azab edersen şüphe yok ki onlar senin kullarındır. Eğer onları affedersen mutlak galib ve yegane hüküm ve hikmet sahibi olan da hakikaten sensin sen." [Maide (117-118).] Resulullah (sav) devamla dedi ki: "Bunun üzerine bana: "Onlar, sen aralarından ayrıldığın günden beri, dinden yüz çevirmeye hiç ara vermediler!" denilecek." Bir rivayette şu ziyade var: "Ben: "Rahmetten uzak olsunlar, rahmetten uzak olsunlar!" derim."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Haşr
RAVİ: Hz.İbnu Mesud
KAYNAK:Buhari, Rikak 45, Enbiya 8, 44, Tefsir, Maide 14, 15, Tefsir, Enbiya 2; Müslim, Cennet 57, (2860); Tirmizi, Kıyamet 4, (3329); Nesai, Cenaiz 118, (4, 114)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü insanlar üç sınıf olarak haşrolunurlar: Yayalar sınıfı; Binekliler sınıfı; Yüzü üstü sürünenler sınıfı." Aleyhissalatu vesselam`a soruldu: "Ey Allah`ın Resulü! Bunlar yüzleri üzerine nasıl yürürler?" Şu cevabı verdiler: "Onları ayakları üzerine yürüten Zat-ı Zülcelal, yüzleri üzerine yürütmeye de kadirdir. Ancak bilesiniz, bu yüzleri üstü yürüyenler, önlerine çıkan her engele, her dikene karşı kendilerini yüzleriyle korumaya çalışırlar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Haşr
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Tefsir, Beni İsrail (İsra), 3141
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar kıyamet günü üç hal üzere haşrolunurlar: 1) İstekliler, korkanlar, 2) İki kişi bir deve üzerinde olanlar, üç kişi bir deve üzerinde olanlar, dört kişi bir deve üzerinde olanlar, on kişi bir deve üzerinde olanlar. 3) Geri kalanları, ateşe tapanlar. Cehennem, onların kaylüle yaptığı yerde onlarla kaylüle yapar, geceledikleri yerde onlarla birlikte geceler, onların sabahladıkları yerde onlarla sabahlar, onların akşamladıkları yerde onlarla beraber akşamlar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Haşr
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 48; Müslim, Cennet 59 (2861); Nesai, Cenaiz 118, (4, 115, 116)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar kıyamet günü öylesine ter akıtırlar ki, bu terler yerin içinde yetmiş zira`lık derinliğe kadar iner ve bu ter (yer üstünde de birikerek insanları konuşamaz hale getirmek üzere ağızlarına) gem vurur ve kulaklarına kadar ulaşır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Haşr
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 47; Müslim, Cennet 61, (2863)
HADİS:Resulullah (sav) va`z etmek üzere aramızda doğruldu ve dedi ki: "Ey insanlar! Sizler (kıyamet günü) Allah`ın yanında yalınayak, çıplak ve kabuklu olarak toplanacaksınız. [Sonra şu ayeti okudu:] "İlk yaratışa nasıl başladı isek, üzerimizde hak bir vaad olarak yine onu iade edeceğiz..." (Enbiya 104). Haberiniz olsun! Kıyamet günü mahlukattan ilk giydirilecek İbrahim aleyhisselam`dır. Haberiniz olsun, o gün ümmetimden bazı kimseler getirilir ve sol tarafa alınırlar. Bunun üzerine ben: "Ey Rabbim! Bunlar ashabımdır!" derim. Bana: "Sen bilmiyorsun, bunlar senden sonra neler yaptılar" denilir. Ben salih kul (İsa)`nın dediği gibi diyeceğim: "Ben içlerinde bulunduğum müddetçe üzerlerinde bir kontrolcü idim. Fakat vakta ki sen beni (içlerinden) aldın, üstlerinde nigehban yalnız sen oldun. (Zaten) sen (her zaman) her şeye hakkıyla şahidsin. Eğer kendilerine azab edersen şüphe yok ki onlar senin kullarındır. Eğer onları affedersen mutlak galib ve yegane hüküm ve hikmet sahibi olan da hakikaten sensin sen." [Maide (117-118).] Resulullah (sav) devamla dedi ki: "Bunun üzerine bana: "Onlar, sen aralarından ayrıldığın günden beri, dinden yüz çevirmeye hiç ara vermediler!" denilecek." Bir rivayette şu ziyade var: "Ben: "Rahmetten uzak olsunlar, rahmetten uzak olsunlar!" derim."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Haşr
RAVİ: Hz.İbnu Mesud
KAYNAK:Buhari, Rikak 45, Enbiya 8, 44, Tefsir, Maide 14, 15, Tefsir, Enbiya 2; Müslim, Cennet 57, (2860); Tirmizi, Kıyamet 4, (3329); Nesai, Cenaiz 118, (4, 114)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü insanlar üç sınıf olarak haşrolunurlar: Yayalar sınıfı; Binekliler sınıfı; Yüzü üstü sürünenler sınıfı." Aleyhissalatu vesselam`a soruldu: "Ey Allah`ın Resulü! Bunlar yüzleri üzerine nasıl yürürler?" Şu cevabı verdiler: "Onları ayakları üzerine yürüten Zat-ı Zülcelal, yüzleri üzerine yürütmeye de kadirdir. Ancak bilesiniz, bu yüzleri üstü yürüyenler, önlerine çıkan her engele, her dikene karşı kendilerini yüzleriyle korumaya çalışırlar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Haşr
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Tefsir, Beni İsrail (İsra), 3141
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar kıyamet günü üç hal üzere haşrolunurlar: 1) İstekliler, korkanlar, 2) İki kişi bir deve üzerinde olanlar, üç kişi bir deve üzerinde olanlar, dört kişi bir deve üzerinde olanlar, on kişi bir deve üzerinde olanlar. 3) Geri kalanları, ateşe tapanlar. Cehennem, onların kaylüle yaptığı yerde onlarla kaylüle yapar, geceledikleri yerde onlarla birlikte geceler, onların sabahladıkları yerde onlarla sabahlar, onların akşamladıkları yerde onlarla beraber akşamlar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Haşr
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 48; Müslim, Cennet 59 (2861); Nesai, Cenaiz 118, (4, 115, 116)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar kıyamet günü öylesine ter akıtırlar ki, bu terler yerin içinde yetmiş zira`lık derinliğe kadar iner ve bu ter (yer üstünde de birikerek insanları konuşamaz hale getirmek üzere ağızlarına) gem vurur ve kulaklarına kadar ulaşır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Haşr
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 47; Müslim, Cennet 61, (2863)

HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kimin üzerinde kardeşine karşı ırz veya başka bir şey sebebiyle hak varsa, dinar ve dirhemin bulunmadığı [kıyamet (ve hesaplaşmanın olacağı)] gün gelmezden önce daha burada iken helalleşsin. Aksi takdirde o gün, salih bir ameli varsa, o zulmü nisbetinde kendinden alınır. Eğer hasenatı yoksa, arkadaşının günahından alınır, kendisine yüklenir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Mezalim 10, Rikak 48; Tirmizi, Kıyamet 2, (2421)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü, dört şeyden sual edilmedikçe, kulun ayakları [Rabbinin huzurundan] ayrılamaz: Ömrünü nerede harcadığından; Ne amelde bulunduğundan; Malını nerede kazandığından ve nereye harcadığından; Vücudunu nerede çürüttüğünden."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Berze el-Eslemi
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 1, (2419)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü kul (hesap vermek üzere huzur-u ilahiye) getirilir. Allah Teala hazretleri: "Ben sana kulak, göz, mal ve evlat vermedim mi? Sana hayvanları ve ekimi musahhar kılmadım mı? Seni bunlara baş olmak, onlardan istifade etmek üzere serbest bırakmadım mı? Acaba, benimle bugünkü şu karşılaşmanı hiç düşündün mü ?" diye soracak. Kul da: "Hayır" diyecek. Allah Teala hazretleri: "Öyleyse bugün ben de seni unutacağım, tıpkı senin (dünyada) beni unuttuğun gibi!" buyuracak.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Said ve Ebu Hureyre
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 7, (2430)
HADİS:(Ashab, Resulullah`a): "Ey Allah`ın Resulü! Kıyamet günü Rabbimizi görecek miyiz?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam: "Bulutsuz bir günde, öğle vaktinde güneşi görme hususunda bir itişip kakışmanız olur mu?" diye sordu. Ashab: "Hayır!" deyince: "Bulutsuz (dolunaylı) gecede ayı görmekte itişip kakışmanız olur mu?" diye tekrar sordu. Ashab yine: "Hayır!" deyince: "Nefsim yed-i kudretinde olan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun, Rabbinizi görme hususunda da hiçbir itişip kakışmanız olmayacak. Tıpkı güneş ve ayı görmede itişip kakışmanız olmadığı gibi. Böylece kul, Rabbiyle karşı karşıya gelecek. Rabb Teala: "Ey filan! Ben sana ikram etmedim mi? Seni efendi yapmadım mı? Sana zevce vermedim mi? Atı, deveyi sana musahhar (hizmetçi) kılmadım mı? Reislik yapmana, ganimet malından dörtte bir almana müsaade etmedim mi ?" diye soracak. Kul: "Evet ey Rabbim!" diyecek. Rab Teala: "Benimle karşılaşacağını hiç düşünmedin mi?" diyecek. Kul bu soruya: "Hayır!" karşılığını verecek. Rab Teala da: "Öyleyse şimdi de ben seni unutuyorum. Tıpkı (dünyada) sen beni unuttuğun gibi!" diyecek. Sonra ikinci kul Allah`ın karşısına çıkar. Rab Teala ona da aynı şeyleri söyler. Sonra üçüncüye de birinciye söylediklerinin aynısını söyler. Kul: "Evet! ey Rabbim!" der. Rab Teala da: "Benimle karşılaşacağını hiç aklından geçirdin mi?" diye sorar. Kul: "Ey Rabbim, sana, kitaplarına ve peygamberlerine inandım. Namaz kıldım, oruç tuttum, sadaka verdim!" der ve elinden geldiğince (Hak Teala hakkında) hayır senada bulunur. Rab Teala: "Bu hususta lehine şehadet edecek biri var mı?" diye soracak. Kul: "Hayır, yok!" diyecek. Rab Teala: "Şimdi senin aleyhine bir şahit gönderilecek!" der. Kul kendi kendine: "Benim aleyhime şahidlik yapacak da kim?" diye içinden düşünür. Kulun ağzı mühürlenir. Uyluğuna: "Haydi konuş!" denir. Uyluğu , eti, kemiği konuşup, onun amelini, haber verirler. Bu, onun kendisi için bir özür aramaması içindir. Bu kimse, Allah`ın gadabına uğrayan münafıktır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Müslim, Zühd 16, (2968)
HADİS:İbnu`l-Müseyyeb, Ata İbnu Zeyd el-Leysi, Ebu Hureyre (ra)`den naklen anlatıyor: "İnsanlar Resulullah (aleyhissalatu vesselam)`a: "Ey Allah`ın Resulü! Kıyamet günü Rabbimizi görecek miyiz?" diye sordular. O da: "Siz bulutsuz dolunay gecesinde ayı görmekten şüpheye düşer misiniz?" diye sordu. Onlar; "Hayır! Ey Allah`ın Resulü!" diye cevap verdiler. Aleyhissalatu vesselam: "Bulutsuz bir günde güneşi görmekten şüphe eder misiniz?" diye tekrar sordu. Ashab yine: "Hayır!" cevabım verdiler. Bunun üzerine: "Şunu bilin ki, siz Rabbinizi de böyle göreceksiniz. Kıyamet günü, insanlar haşrolunurlar. (Rab Teala): "Kim (Benden başka) bir şeye tapıyor idiyse ona tabi olsun!" buyurur. Onlardan bir kısmı güneşe, bir kısmı aya, bir kısmı da putlara tabi olurlar. Orada, münafıklarıyla birlikte bu ümmet kalır. Allah onlara [tanımadıkları bir surette] yaklaşır. "Ben sizin Rabbinizim!" buyurur. Oradakiler: "[Senden Allah`a sığınırız] Biz, Rabbimiz bize gelinceye kadar bu yerdeyiz! Rabbimiz gelince biz onu tanırız!" derler. Derken Rableri [onların tanıyacağı surette] gelir. "Ben Rabbinizim!" der. Onlarda: "Sen Rabbimizsin!" derler. Rab Teala onları (cennete) davet eder. Cehennemin üzerine sırat kurulur. Peygamberler arasında, ümmetiyle sırattan ilk geçen ben olurum. O gün peygamberler dışında kimse konuşmaz. Peygamberlerin o günkü kelamı da: "Allahümme sellim, Allahümme sellim (Ey Rahimiz selamet ver, ey Rabbimiz selamet ver!" olacak. Cehennemde, deve dikeninin dikenleri gibi kancalar var. Deve dikeninin dikenlerini gördünüz mü?" diye sordu. Ashab: "Evet!" deyince Aleyhissalatu vesselam devam etti: "İşte o kancalar, tıpkı deve dikeninin dikenleri gibidir. Ancak, onların büyüklüğü ne kadardır, Allah`tan başka kimse bilmez, insanları (kötü) amelleri sebebiyle kapar. İnsanların bir kısmı (kötü) ameli sebebiyle helak olur. Bir kısmı da ateşin içine yıkılır, sonra kurtulur. Allah, ateş ehlinden kurtarmak istediklerine rahmet etmeyi irade edince, ateş ehlinden Allah`a ibadet etmiş olanları, ateşten çıkarmaları için meleklere emreder. Melekler bu kimseleri, secde izleriyle tanırlar. Çünkü Allah Teala hazretleri secde mahallinin yakılmasını ateşe haram etmiştir. Onlar böylece ateşten çıkarlar. Hepsi de ateşten kavrulmuş vaziyettedir. Üzerlerine hayat suyu dökülür. Selin getirdiği milli topraktan habbelerin (filiz açıp) bitmesigibi, suyun değdiği yerler yeniden bitecek. Rab Teala, sonra, kullar arasındaki hükmünü tamamlayacak. Derken cennetle cehennem arasında bir kul kalacak. Bu, cennete girmede cehennemliklerin sonuncusudur. Yüzü cehenneme doğru ilerlerken: "Ey Rabbim! Yüzümü ateş tarafından çevir! Kokusu beni perişan etti, alevi de beni kavurdu" diye yalvaracak. Allah Teala`ya, kendisine dua etmesini dilediği kadar duada bulunacak. Sonra Allah Teala hazretleri: "Ben bu istediğini versem, bundan başkasını da ister misin?" diye soracak. Adam: "izzet ve celaline yemin olsun hayır! Bundan başkasını istemem!" diyecek ve istemeyeceği hususunda Allah`a ahd u misakta bulunacak. (Allah), bunun üzerine yüzünü ateşten çevirecek. Adam yüzüyle cennete yönelince ve onun güzelliğini görünce, Allah`ın dilediği bir müddet susacak. Sonra (dayanamayıp): "Ey Rabbim! Beni cennetin kapısıa yaklaştır!" diyecek. Allah Teala hazretleri: "Sen bana istemiş olduğundan başka bir talepte bulunmayacağına dair ahd u misakta bulunmadın mı? Ey ademoğlu yazık sana! Sen ne dönekmişsin!" diyecek. Adam: "Ey Rabbim! Mahlukatın en bedbahtı ben olmayayım!" diyecek. Rab Teala: "Sana bu istediğin verilse, acaba başka bir şey istemeyecek misin?" der. Adam: "Hayır! İzzetine ve celaline yemin olsun hayır! Başka bir şey istemeyeceğim!" diyecek. Rabbi de onu mazur addedecek. Çünkü o, sabredilemeyecek bir şeyler görmüştür. Adam, Rabbine, istediği ahd u misakta bulunur. (Rabbi de) onu cennetin kapısın yaklaştırır. Kapıya yaklaşıp onun güzelliğini ve içindeki taravet ve süruru görünce, Allah`ın dilediği kadar sesini keser. (Fakat daha fazla dayanamayıp atılır): "Ey Rabbim! Beni cennete koy!" der. Rab Teala: "Ey ademoğlu yazık sana! Sen ne dönekmişsin! Sana verilenlerin dışında bir şey istemeyeceğine dair bana ahd u misak vermedin mi?" diyecek. Adam: "Ey Rabbim! Beni mahlukatın en bedbahtı yapma!" diyecek. Allah onun bu haline gülecek. Sonra ona cennete girmesi için izin verecek ve: "Dile (ne dilersen!)" diyecek. Adam dileyecek. Öyle ki, hiçbir arzusu kalmayacak. Allah yine de: "Şunları şunları da iste!" deyip, istemesi gereken şeyleri zikredecek. Böylece istenecek şeyler bilince Allah Teala hazretleri: "Bütün bunlar, bir misliyle sana verilmiştir!" buyuracak." Ebu Said der ki: "Resulullah (sav)`ın: "Bütün bunlar, on misliyle birlikte sana verilmiştir!" dediğini işittim."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 52, Ezan 129, Tevhid 24; Müslim, İman 299, (182); Tirmizi, Cennet 20, (2560)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü insanlar üç kere Allah`a arzedilirler: İlk iki arzedilmede cidal ve özür beyanı vardır. Ama üçüncü arzedilme esnasında ellerde sahifeler uçuşur, kimisi sağ eliyle, kimisi de sol eliyle alır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 5, (2427)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü, dört şeyden sual edilmedikçe, kulun ayakları [Rabbinin huzurundan] ayrılamaz: Ömrünü nerede harcadığından; Ne amelde bulunduğundan; Malını nerede kazandığından ve nereye harcadığından; Vücudunu nerede çürüttüğünden."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Berze el-Eslemi
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 1, (2419)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü kul (hesap vermek üzere huzur-u ilahiye) getirilir. Allah Teala hazretleri: "Ben sana kulak, göz, mal ve evlat vermedim mi? Sana hayvanları ve ekimi musahhar kılmadım mı? Seni bunlara baş olmak, onlardan istifade etmek üzere serbest bırakmadım mı? Acaba, benimle bugünkü şu karşılaşmanı hiç düşündün mü ?" diye soracak. Kul da: "Hayır" diyecek. Allah Teala hazretleri: "Öyleyse bugün ben de seni unutacağım, tıpkı senin (dünyada) beni unuttuğun gibi!" buyuracak.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Said ve Ebu Hureyre
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 7, (2430)
HADİS:(Ashab, Resulullah`a): "Ey Allah`ın Resulü! Kıyamet günü Rabbimizi görecek miyiz?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam: "Bulutsuz bir günde, öğle vaktinde güneşi görme hususunda bir itişip kakışmanız olur mu?" diye sordu. Ashab: "Hayır!" deyince: "Bulutsuz (dolunaylı) gecede ayı görmekte itişip kakışmanız olur mu?" diye tekrar sordu. Ashab yine: "Hayır!" deyince: "Nefsim yed-i kudretinde olan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun, Rabbinizi görme hususunda da hiçbir itişip kakışmanız olmayacak. Tıpkı güneş ve ayı görmede itişip kakışmanız olmadığı gibi. Böylece kul, Rabbiyle karşı karşıya gelecek. Rabb Teala: "Ey filan! Ben sana ikram etmedim mi? Seni efendi yapmadım mı? Sana zevce vermedim mi? Atı, deveyi sana musahhar (hizmetçi) kılmadım mı? Reislik yapmana, ganimet malından dörtte bir almana müsaade etmedim mi ?" diye soracak. Kul: "Evet ey Rabbim!" diyecek. Rab Teala: "Benimle karşılaşacağını hiç düşünmedin mi?" diyecek. Kul bu soruya: "Hayır!" karşılığını verecek. Rab Teala da: "Öyleyse şimdi de ben seni unutuyorum. Tıpkı (dünyada) sen beni unuttuğun gibi!" diyecek. Sonra ikinci kul Allah`ın karşısına çıkar. Rab Teala ona da aynı şeyleri söyler. Sonra üçüncüye de birinciye söylediklerinin aynısını söyler. Kul: "Evet! ey Rabbim!" der. Rab Teala da: "Benimle karşılaşacağını hiç aklından geçirdin mi?" diye sorar. Kul: "Ey Rabbim, sana, kitaplarına ve peygamberlerine inandım. Namaz kıldım, oruç tuttum, sadaka verdim!" der ve elinden geldiğince (Hak Teala hakkında) hayır senada bulunur. Rab Teala: "Bu hususta lehine şehadet edecek biri var mı?" diye soracak. Kul: "Hayır, yok!" diyecek. Rab Teala: "Şimdi senin aleyhine bir şahit gönderilecek!" der. Kul kendi kendine: "Benim aleyhime şahidlik yapacak da kim?" diye içinden düşünür. Kulun ağzı mühürlenir. Uyluğuna: "Haydi konuş!" denir. Uyluğu , eti, kemiği konuşup, onun amelini, haber verirler. Bu, onun kendisi için bir özür aramaması içindir. Bu kimse, Allah`ın gadabına uğrayan münafıktır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Müslim, Zühd 16, (2968)
HADİS:İbnu`l-Müseyyeb, Ata İbnu Zeyd el-Leysi, Ebu Hureyre (ra)`den naklen anlatıyor: "İnsanlar Resulullah (aleyhissalatu vesselam)`a: "Ey Allah`ın Resulü! Kıyamet günü Rabbimizi görecek miyiz?" diye sordular. O da: "Siz bulutsuz dolunay gecesinde ayı görmekten şüpheye düşer misiniz?" diye sordu. Onlar; "Hayır! Ey Allah`ın Resulü!" diye cevap verdiler. Aleyhissalatu vesselam: "Bulutsuz bir günde güneşi görmekten şüphe eder misiniz?" diye tekrar sordu. Ashab yine: "Hayır!" cevabım verdiler. Bunun üzerine: "Şunu bilin ki, siz Rabbinizi de böyle göreceksiniz. Kıyamet günü, insanlar haşrolunurlar. (Rab Teala): "Kim (Benden başka) bir şeye tapıyor idiyse ona tabi olsun!" buyurur. Onlardan bir kısmı güneşe, bir kısmı aya, bir kısmı da putlara tabi olurlar. Orada, münafıklarıyla birlikte bu ümmet kalır. Allah onlara [tanımadıkları bir surette] yaklaşır. "Ben sizin Rabbinizim!" buyurur. Oradakiler: "[Senden Allah`a sığınırız] Biz, Rabbimiz bize gelinceye kadar bu yerdeyiz! Rabbimiz gelince biz onu tanırız!" derler. Derken Rableri [onların tanıyacağı surette] gelir. "Ben Rabbinizim!" der. Onlarda: "Sen Rabbimizsin!" derler. Rab Teala onları (cennete) davet eder. Cehennemin üzerine sırat kurulur. Peygamberler arasında, ümmetiyle sırattan ilk geçen ben olurum. O gün peygamberler dışında kimse konuşmaz. Peygamberlerin o günkü kelamı da: "Allahümme sellim, Allahümme sellim (Ey Rahimiz selamet ver, ey Rabbimiz selamet ver!" olacak. Cehennemde, deve dikeninin dikenleri gibi kancalar var. Deve dikeninin dikenlerini gördünüz mü?" diye sordu. Ashab: "Evet!" deyince Aleyhissalatu vesselam devam etti: "İşte o kancalar, tıpkı deve dikeninin dikenleri gibidir. Ancak, onların büyüklüğü ne kadardır, Allah`tan başka kimse bilmez, insanları (kötü) amelleri sebebiyle kapar. İnsanların bir kısmı (kötü) ameli sebebiyle helak olur. Bir kısmı da ateşin içine yıkılır, sonra kurtulur. Allah, ateş ehlinden kurtarmak istediklerine rahmet etmeyi irade edince, ateş ehlinden Allah`a ibadet etmiş olanları, ateşten çıkarmaları için meleklere emreder. Melekler bu kimseleri, secde izleriyle tanırlar. Çünkü Allah Teala hazretleri secde mahallinin yakılmasını ateşe haram etmiştir. Onlar böylece ateşten çıkarlar. Hepsi de ateşten kavrulmuş vaziyettedir. Üzerlerine hayat suyu dökülür. Selin getirdiği milli topraktan habbelerin (filiz açıp) bitmesigibi, suyun değdiği yerler yeniden bitecek. Rab Teala, sonra, kullar arasındaki hükmünü tamamlayacak. Derken cennetle cehennem arasında bir kul kalacak. Bu, cennete girmede cehennemliklerin sonuncusudur. Yüzü cehenneme doğru ilerlerken: "Ey Rabbim! Yüzümü ateş tarafından çevir! Kokusu beni perişan etti, alevi de beni kavurdu" diye yalvaracak. Allah Teala`ya, kendisine dua etmesini dilediği kadar duada bulunacak. Sonra Allah Teala hazretleri: "Ben bu istediğini versem, bundan başkasını da ister misin?" diye soracak. Adam: "izzet ve celaline yemin olsun hayır! Bundan başkasını istemem!" diyecek ve istemeyeceği hususunda Allah`a ahd u misakta bulunacak. (Allah), bunun üzerine yüzünü ateşten çevirecek. Adam yüzüyle cennete yönelince ve onun güzelliğini görünce, Allah`ın dilediği bir müddet susacak. Sonra (dayanamayıp): "Ey Rabbim! Beni cennetin kapısıa yaklaştır!" diyecek. Allah Teala hazretleri: "Sen bana istemiş olduğundan başka bir talepte bulunmayacağına dair ahd u misakta bulunmadın mı? Ey ademoğlu yazık sana! Sen ne dönekmişsin!" diyecek. Adam: "Ey Rabbim! Mahlukatın en bedbahtı ben olmayayım!" diyecek. Rab Teala: "Sana bu istediğin verilse, acaba başka bir şey istemeyecek misin?" der. Adam: "Hayır! İzzetine ve celaline yemin olsun hayır! Başka bir şey istemeyeceğim!" diyecek. Rabbi de onu mazur addedecek. Çünkü o, sabredilemeyecek bir şeyler görmüştür. Adam, Rabbine, istediği ahd u misakta bulunur. (Rabbi de) onu cennetin kapısın yaklaştırır. Kapıya yaklaşıp onun güzelliğini ve içindeki taravet ve süruru görünce, Allah`ın dilediği kadar sesini keser. (Fakat daha fazla dayanamayıp atılır): "Ey Rabbim! Beni cennete koy!" der. Rab Teala: "Ey ademoğlu yazık sana! Sen ne dönekmişsin! Sana verilenlerin dışında bir şey istemeyeceğine dair bana ahd u misak vermedin mi?" diyecek. Adam: "Ey Rabbim! Beni mahlukatın en bedbahtı yapma!" diyecek. Allah onun bu haline gülecek. Sonra ona cennete girmesi için izin verecek ve: "Dile (ne dilersen!)" diyecek. Adam dileyecek. Öyle ki, hiçbir arzusu kalmayacak. Allah yine de: "Şunları şunları da iste!" deyip, istemesi gereken şeyleri zikredecek. Böylece istenecek şeyler bilince Allah Teala hazretleri: "Bütün bunlar, bir misliyle sana verilmiştir!" buyuracak." Ebu Said der ki: "Resulullah (sav)`ın: "Bütün bunlar, on misliyle birlikte sana verilmiştir!" dediğini işittim."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 52, Ezan 129, Tevhid 24; Müslim, İman 299, (182); Tirmizi, Cennet 20, (2560)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü insanlar üç kere Allah`a arzedilirler: İlk iki arzedilmede cidal ve özür beyanı vardır. Ama üçüncü arzedilme esnasında ellerde sahifeler uçuşur, kimisi sağ eliyle, kimisi de sol eliyle alır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 5, (2427)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kimseyi (küfür veya günah gibi) bir şeye çağıran hiç kimse yok ki kıyamet günü, o çağırdığı şeyle birlikte tevkif edilmemiş olsun. Mutlaka onunla ayrılmaz şekilde beraberdir. Bir adam bir adamı (bir şeye) davet etmiş olsa dahi!" Sonra şu ayeti okudu, (mealen): "Onları hapsedin, çünkü onlar mes`uldürler" (Saffat 24).
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Tirmizi, Tefsir, Saffat, (3226)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kimseyi (küfür veya günah gibi) bir şeye çağıran hiç kimse yok ki kıyamet günü, o çağırdığı şeyle birlikte tevkif edilmemiş olsun. Mutlaka onunla ayrılmaz şekilde beraberdir. Bir adam bir adamı (bir şeye) davet etmiş olsa dahi!" Sonra şu ayeti okudu, (mealen): "Onları hapsedin, çünkü onlar mes`uldürler" (Saffat 24).
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Tirmizi, Tefsir, Saffat, (3226)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kimin üzerinde kardeşine karşı ırz veya başka bir şey sebebiyle hak varsa, dinar ve dirhemin bulunmadığı [kıyamet (ve hesaplaşmanın olacağı)] gün gelmezden önce daha burada iken helalleşsin. Aksi takdirde o gün, salih bir ameli varsa, o zulmü nisbetinde kendinden alınır. Eğer hasenatı yoksa, arkadaşının günahından alınır, kendisine yüklenir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kıyamet Ahvali - Hesap Ve Kullar Arasında Hükmün Verilmesi
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Mezalim 10, Rikak 48; Tirmizi, Kıyamet 2, (2421)

HADİS:"Ey Allah`ın Resulü" dedim, "Kevser havzının kapları nedir?" Şu cevabı lütfettiler: "Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun, onun kapları açık ve karanlık bir gecede gökteki yıldızlardan daha çoktur. Cennetin kaplarından kim içerse artık ömrünün sonuna kadar hiç susamaz. Havzın cennetten çıkan iki oluğu gürül gürül akar. Genişliği uzunluguna denktir. Bu da Amman`dan Eyle`ye olan mesafe kadardır. Suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kevser Havzı`nın Mizan`ın Ve Sırat Köprüsü`nün Evsafı
RAVİ: Hz.Ebu Zerr el-Gıffari
KAYNAK:Müslim, Fezail 36,1 (2300); Tirmizi, Kıyamet 16, (2447)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her peygamberin bir havzı vardır. Ümmeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin her biri, hangisinin suya geleni çok diye övünürler. Su almaya gelen ümmeti en çok olan peygamberin ben olacağımı ümid ediyorum."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kevser Havzı`nın Mizan`ın Ve Sırat Köprüsü`nün Evsafı
RAVİ: Hz.Semure İbnu Cündüb
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 15, (2445)
HADİS:Resulullah (sav)`a "Kevser nedir?" diye sorulmuştu. "Cennette bir nehirdir. Allah onu bana verdi. O, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Onda (nehirde) bir kuş vardır, boynu deve boynuna benzer!" buyurdular. Hz. Ömer atılarak: "Öyleyse o müreffehtir!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "Onu yiyen, ondan da müreffehtir!" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kevser Havzı`nın Mizan`ın Ve Sırat Köprüsü`nün Evsafı
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 15, (2445)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben havza ilk geleniniz olacağım!"
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kevser Havzı`nın Mizan`ın Ve Sırat Köprüsü`nün Evsafı
RAVİ: Hz.Cündüb
KAYNAK:Buhari, Rikak 53; Müslim, Fezail 25, (2289)
HADİS:"Ey Allah`ın Resulü" dedim, "Kevser havzının kapları nedir?" Şu cevabı lütfettiler: "Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun, onun kapları açık ve karanlık bir gecede gökteki yıldızlardan daha çoktur. Cennetin kaplarından kim içerse artık ömrünün sonuna kadar hiç susamaz. Havzın cennetten çıkan iki oluğu gürül gürül akar. Genişliği uzunluguna denktir. Bu da Amman`dan Eyle`ye olan mesafe kadardır. Suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kevser Havzı`nın Mizan`ın Ve Sırat Köprüsü`nün Evsafı
RAVİ: Hz.Ebu Zerr el-Gıffari
KAYNAK:Müslim, Fezail 36,1 (2300); Tirmizi, Kıyamet 16, (2447)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her peygamberin bir havzı vardır. Ümmeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin her biri, hangisinin suya geleni çok diye övünürler. Su almaya gelen ümmeti en çok olan peygamberin ben olacağımı ümid ediyorum."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kevser Havzı`nın Mizan`ın Ve Sırat Köprüsü`nün Evsafı
RAVİ: Hz.Semure İbnu Cündüb
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 15, (2445)
HADİS:Resulullah (sav)`a "Kevser nedir?" diye sorulmuştu. "Cennette bir nehirdir. Allah onu bana verdi. O, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Onda (nehirde) bir kuş vardır, boynu deve boynuna benzer!" buyurdular. Hz. Ömer atılarak: "Öyleyse o müreffehtir!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "Onu yiyen, ondan da müreffehtir!" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kevser Havzı`nın Mizan`ın Ve Sırat Köprüsü`nün Evsafı
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 15, (2445)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben havza ilk geleniniz olacağım!"
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Kevser Havzı`nın Mizan`ın Ve Sırat Köprüsü`nün Evsafı
RAVİ: Hz.Cündüb
KAYNAK:Buhari, Rikak 53; Müslim, Fezail 25, (2289)

HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her peygamberin müstecab (Allah`ın kabul edeceği) bir duası vardır. Her peygamber o duayı yapmada acele etti. Ben ise bu duamı kıyamet gününde, ümmetime şefaat olarak kullanmak üzere sakladım (kullanmayı ahirete bıraktım). Ona inşaallah, ümmetimin şirk koşmadan ölenleri nail olacaktır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Da`avat 1, Tevhid 31; Müslim, İman 334, (198); Muvatta, Kur`an 26, (1, 212); Tirmizi, Daavat 141, (3597)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şefaatim, ümmetimden büyük günah sahipleri içindir." [Tirmizi, şu ziyadeyi kaydeder: "Hz. Cabir (ra) dedi ki: "Kebair (büyük günah) ehli olmayanın şefaate ne ihtiyacı var!"]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 12, (2437); Ebu Davud, Sünnet 23, (4739); İbnu Mace, Zühd 37, (4310)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet gününde, insanlar birbirlerine girecekler. Hz. Adem aleyhisselam`a gelip: "Evlatlarına şefaat et!" diye talepte bulunacaklar. O ise: "Benim şefaat yetkim yok. Siz İbrahim aleyhisselam`a gidin! Çünkü o Halilullah`tır" diyecek. İnsanlar Hz. İbrahim`e gidecekler. Ancak o da: "Ben yetkili değilim! Ancak Hz. İsa`ya gidin. Çünkü o Ruhullah`tır ve O`nun kelamıdır!" diyecek. Bunun üzerine O`na gidecekler. O da: "Ben buna yetkili değilim. Lakin Muhammed (sav)`e gidin!" diyecek. Böylece bana gelecekler. Ben onlara: "Ben şefaate yetkiliyim!" diyeceğim. Gidip Rabbimin huzuruna çıkmak için izin talep edeceğim. Bana izin verilecek. Önünde durup, Allah`ın ilham edeceği ve şu anda muktedir olamayacağım hamdlerle Allah`a medh u senada bulunacak, sonra da Rabbime secdeye kapanacağım. Rabb Teala: "Ey Muhammed! Başını kaldır! Dilediğini söyle, söylediğine kulak verilecek. Ne arzu ediyorsan iste, talebin yerine gelecektir! Şefaatte bulun, şefaatin kabul edilecektir!" buyuracak. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum!" diyeceğim. Rab Teala: "(Çabuk onların yanına) git! Kimlerin kalbinde buğday veya arpa denesi kadar iman varsa onları ateşten çıkar!" diyecek. Ben de gidip bunu yapacağım! Sonra Rabbime dönüp, önceki hamd u senalarla hamd ve senalarda bulunacağım, secdeye kapanacağım. Bana, öncekinin aynısı söylenecek. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kimlerin kalbinde hardal danesi kadar iman varsa onları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben derhal gidip bunu da yapacak ve Rabbimin yanına döneceğim. Önceki yaptığım gibi yapacağım. Bana, evvelki gibi: "Başını kaldır!" denilecek. Ben de kaldırıp: "Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kalbinde hardal danesinden daha az miktarda imanı olanları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben gidip bunu da yapacağım. Sonra dördüncü sefer Rabbime dönecek, o hamdlerle hamd u senada bulunacağım, sonra secdeye kapanacağım. Bana: "Ey Muhammedi Başını kaldır ve (dilediğini) söyle, sana kulak verilecektir! Dile, talebin verilecektir! Şefaat et, şefaatin kabul edilecektir!" denilecek. Ben de: "Ey Rabbim! Bana Lailahe illallah diyenlere şefaat etmem için izin ver!" diyeceğim. Rabb Teala: "Bu hususta yetkin yok! -veya: Bu hususta sana izin yok!- Lakin izzetim, celalim, kibriyam ve azametim hakkı için lailahe illallah diyenleri de ateşten çıkaracağım!" buyuracak."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Buhari, Tevhid 36, 19, 37, Tefsir, Bakara 1, Rikak 51; Müslim, İman 322, (193)
HADİS:Biz bir davette Resulullah ile beraberdik. Ona sofrada hayvanın ön budu(ndan bir parça) ikram edildi. Bud hoşuna giderdi. Ondan bir parça ısırdı ve: "Ben kıyamet günü ademoğlunun efendisiyim! Acaba bunun neden olduğunu biliyor musunuz? (Açıklayayım): "Allah o gün, öncekileri ve sonrakileri tek bir düzlükle toplar. Bakan onlara bakar, çağıran onları işitir. Güneş onlara yaklaşır. Gam ve sıkıntı, insanların tahammül edemeyecekleri ve takat getiremeyecekleri dereceye ulaşır. Öyle ki insanlar: "içinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musunuz, sizlere şefaat edecek birini görmüyor musunuz?" demeye başlarlar. Birbirlerine: "Babanız Adem var!" derler ve ona gelerek: "Ey Adem! Sen insanların babasısın. Allah seni kendi eliyle yarattı, kendi ruhundan sana üfledi. [Bütün isimleri sana öğretti]. Meleklerine senin önünde secde ettirdi. Seni cennete yerleştirdi. [Allah katında itibarın, makamın var.] Rabbin nezdinde bizim için şefaatte bulunmaz mısın? Bizim şu halimizi, başımıza şu geleni görmüyor musun?" derler. Adem aleyhisselam da: "Bugün Rabbim çok öfkelidir, daha önce bu kadar öfkelenmedi. Bundan sonra da böylesine öfkelenmeyecek. (Esasen şefaate benim yüzüm yok, çünkü, cennette iken, Allah) beni o ağaca yaklaşmaktan men etmişti. Ben, bu yasağa asi oldum. [Ben cennette iken işlediğim günah sebebiyle cennetten çıkarıldım. Bugün günahlarım affedilirse bu bana yeter]. Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin. Nuh aleyhisselam`a gidin!" diyecek. İnsanlar Nuh aleyhisselam`a gelecekler: "Ey Nuh! sen yeryüzü ahalisine gönderilen resullerin ilkisin. Allah seni çok şükreden bir kul (abden şeküra) diye isimlendirdi. İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun? Başımıza gelenleri görmüyor musun? Rabbin nezdinde bizim için şefaatte bulunmaz mısın?" diyecekler. Nuh aleyhisselam da şöyle diyecek: "Bugün Rabbim çok öfkelidir. Daha önce hiç bu kadar öfkelenmedi, bundan sonra da böylesine öfkelenmeyecek! Benim bir dua hakkım vardı. Ben onu kavmimin aleyhine (beddua olarak) yaptım. Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin. İbrahim aleyhisselam`a gidin!" diyecek. İnsanlar İbrahim aleyhisselam`a gelecekler: "Ey İbrahim! Sen Allah`ın peygamberi ve arz ahalisi içinde yegane Halilisin. Bize Rabbin nezdinde şefaat et! İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun?" diyecekler. İbrahim aleyhisselam onlara: "Rabbim bugün çok öfkeli. Bundan önce bu kadar öfkelenmemişti, bundan sonra da bu kadar öfkelenmeyecek. (Şefaat etmeye kendimde yüz de bulamıyorum. Çünkü ben) üç kere yalan söyledim!" deyip, bu yalanlarını birer birer sayacak. Sonra sözlerine şöyle devam edecek: "Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin! Musa aleyhisselam`a gidin!" İnsanlar, Hz. Musa aleyhisselam`a gelecekler ve: "Ey Musa! Sen Allah`ın peygamberisin. Allah seni, risaletiyle ve hususi kelamıyla insanlardan üstün kıldı. Bize Allah nezdinde şefaatte bulun! İçinde bulunduğumuz hali görmüyor musun?" diyecekler. Hz. Musa da: "Bugün Rabbim çok öfkelidir. Daha önce böylesine öfkelenmedi, bundan sonra da böylesine öfkelenmeyecek. (Esasen Rabbim nezdinde şefaate yüzüm de yok. Çünkü) ben, öldürülmesi ile emrolunmadığım bir cana kıydım. [...Bugün ben mağfirete mazhar olursam bu bana yeterlidir.] Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin! Hz. İsa aleyhisselam`a gidin!" diyecek. İnsanlar Hz. İsa`ya gelecekler ve: "Ey İsa, sen Allah`ın peygamberisin ve Meryem`e attığı bir kelamısın ve kendinden bir ruhsun. Üstelik sen beşikte iken insanlara konuşmuştun. Rabbin nezdinde bize şefaat et! İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun?" diyecekler! Hz. İsa aleyhisselam da: "Bugün Rabbim çok öfkeli. Daha önce bu kadar öfkelenmedi, bundan böyle de hiç bu kadar öfkelenmeyecek!" diyecek. -Hz. İsa şahsıyla ilgili bir günah zikretmeksizin- ( Bir başka rivayette): ["Beni, Allah`tan ayrı bir ilah edindiler. Bugün bana mağfiret edilirse bu bana yeter."] Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin! Muhammed aleyhissalatı vesselam`a gidin!" diyecek. İnsanlar Muhammed (sav)`e gelecekler, bir diğer rivayette: "Bana gelirler!" denmiştir- ve: "Ey Muhammed! Sen Allah`ın peygamberisin, bütün peygamberlerin sonuncususun. Allah senin geçmiş, gelecek bütün günahlarını mağfiret buyurdu. Bize Rabbin nezdinde şefaatte bulun. Şu içinde bulunduğumuz hali görmüyor musun?" diyecekler. Bunun üzerine ben Arş`ın altına gideceğim. Rabbim için secdeye kapanacağım. Derken Allah, benden önce hiç kimseye açmadığı medh u senaları benim için açacak [Ben onlarla Rabbime medh u senalarda bulunacağım]. Sonra: "Ey Muhammed başını kaldır ve iste! (İstediğin) sana verilecek! Şefaat talep et! Şefaatin yerine getirilecek!" denilecek. Ben de başımı kaldıracağım ve: "Ey Rabbim ümmetim! Ey Rabbim ümmetim! Ey Rabbim ümmetim!" diyeceğim. Bunun üzerine: "Ey Muhammed! Ümmetinden, üzerinde hesap olmayanları cennet kapılarından sağdaki kapıdan içeri al! Esasen onlar diğer kapılarda da insanlara ortaktırlar!" denilecek." Resulullah sonra şöyle buyurdular: "Nefsim kudret elinde olan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun. Cennet kapısının kanatlarından iki kanadının arasındaki mesafe Mekke ile Hacer arasındaki veya Mekke ile Busra arasındaki mesafe kadardır." Hz. İbrahim aleyhisselam`ın kıssasıyla ilgili bir rivayette şu ziyade var: [Hz. İbrahim, (insanlar, şefaat etmesi için kendine geldikleri zaman, Allah`a şefaat talebinde bulunmasına mani olan üç günahı olarak yıldızlar hakkında sarfettiği "İşte bu Rabbim" (En`am 76) sözünü, atalarının putları hakkında sarfettiği "Belki de bu (putları kırma) işini onların en büyüğü yapmıştır" (Enbiya 63) sözünü ve bir de: "Ben gerçekten hastayım" (Saffat 89) sözünü zikretti."]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Enbiya 3, 8, Tefsir, Beni İsrail 5; Müslim, İman 327, (194); Tirmizi, Kıyamet 11, (2436)
HADİS:Haricilerin görüşlerinden biri içime işlemişti, haccetmek, sonra da (propaganda yapmak üzere) insanların karşısına çıkmak arzusuya, kalabalık bir grup içerisinde yola çıktık. Medine`ye uğradık. Orada Cabir İbnu Abdillah (ra), insanlara hadis rivayet ediyordu. Bir ara cehennemlikleri zikretti. Ben: "Ey Resulullah`ın arkadaşı! Sen ne konuşuyorsun? Halbuki Allah Teala hazretleri: "(Ey Rabbim!) Ateşe kimi atarsan mutlaka onu rezil rüsvay edersin" (Al-i imran 192); "Ateşten her çıkmak isteyişlerinde oraya geri çevrilirler" (Secde 20) buyurmaktadır" dedim. Hz. Cabir: "Sen Kur`an`ı okuyor musun?" dedi. Ben de: "Evet!" dedim. "Öyleyse onun evvelini oku! Çünkü o, küffar hakkındadır!" dedi ve sonra ilave etti: "Sen, Allah`ın Muhammed (sav)`i dirilteceği makam-ı mahmudu işittin mi?" "Evet!" dedim. Dedi ki: "O, Muhammed (sav)`e mahsus mahmud makamdır. Allah Teala hazretleri o makamın hatırına, cehennemden çıkaracaklarını çıkarır!" (Hz. Cabir) sonra, sırat köprüsünün konuluşunu ve üzerinden insanların geçişini tavsif etti. Biz: "Bu ihtiyarın, Aleyhissalatu vesselam hakkında yalan söyleyeceğini mi zannedersiniz?" dedik ve Haricilikten rücu ettik. Hayır! Vallahi bizden bir kişiden başka, Haricilikte kalan olmadı.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Yezid İbnu Süheyb el-Fakir
KAYNAK:Müslim, İman 320, (191)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her peygamberin müstecab (Allah`ın kabul edeceği) bir duası vardır. Her peygamber o duayı yapmada acele etti. Ben ise bu duamı kıyamet gününde, ümmetime şefaat olarak kullanmak üzere sakladım (kullanmayı ahirete bıraktım). Ona inşaallah, ümmetimin şirk koşmadan ölenleri nail olacaktır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Da`avat 1, Tevhid 31; Müslim, İman 334, (198); Muvatta, Kur`an 26, (1, 212); Tirmizi, Daavat 141, (3597)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şefaatim, ümmetimden büyük günah sahipleri içindir." [Tirmizi, şu ziyadeyi kaydeder: "Hz. Cabir (ra) dedi ki: "Kebair (büyük günah) ehli olmayanın şefaate ne ihtiyacı var!"]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK:Tirmizi, Kıyamet 12, (2437); Ebu Davud, Sünnet 23, (4739); İbnu Mace, Zühd 37, (4310)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet gününde, insanlar birbirlerine girecekler. Hz. Adem aleyhisselam`a gelip: "Evlatlarına şefaat et!" diye talepte bulunacaklar. O ise: "Benim şefaat yetkim yok. Siz İbrahim aleyhisselam`a gidin! Çünkü o Halilullah`tır" diyecek. İnsanlar Hz. İbrahim`e gidecekler. Ancak o da: "Ben yetkili değilim! Ancak Hz. İsa`ya gidin. Çünkü o Ruhullah`tır ve O`nun kelamıdır!" diyecek. Bunun üzerine O`na gidecekler. O da: "Ben buna yetkili değilim. Lakin Muhammed (sav)`e gidin!" diyecek. Böylece bana gelecekler. Ben onlara: "Ben şefaate yetkiliyim!" diyeceğim. Gidip Rabbimin huzuruna çıkmak için izin talep edeceğim. Bana izin verilecek. Önünde durup, Allah`ın ilham edeceği ve şu anda muktedir olamayacağım hamdlerle Allah`a medh u senada bulunacak, sonra da Rabbime secdeye kapanacağım. Rabb Teala: "Ey Muhammed! Başını kaldır! Dilediğini söyle, söylediğine kulak verilecek. Ne arzu ediyorsan iste, talebin yerine gelecektir! Şefaatte bulun, şefaatin kabul edilecektir!" buyuracak. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum!" diyeceğim. Rab Teala: "(Çabuk onların yanına) git! Kimlerin kalbinde buğday veya arpa denesi kadar iman varsa onları ateşten çıkar!" diyecek. Ben de gidip bunu yapacağım! Sonra Rabbime dönüp, önceki hamd u senalarla hamd ve senalarda bulunacağım, secdeye kapanacağım. Bana, öncekinin aynısı söylenecek. Ben de: "Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kimlerin kalbinde hardal danesi kadar iman varsa onları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben derhal gidip bunu da yapacak ve Rabbimin yanına döneceğim. Önceki yaptığım gibi yapacağım. Bana, evvelki gibi: "Başını kaldır!" denilecek. Ben de kaldırıp: "Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim!" diyeceğim. Bana yine: "Var, kalbinde hardal danesinden daha az miktarda imanı olanları da ateşten çıkar!" denilecek. Ben gidip bunu da yapacağım. Sonra dördüncü sefer Rabbime dönecek, o hamdlerle hamd u senada bulunacağım, sonra secdeye kapanacağım. Bana: "Ey Muhammedi Başını kaldır ve (dilediğini) söyle, sana kulak verilecektir! Dile, talebin verilecektir! Şefaat et, şefaatin kabul edilecektir!" denilecek. Ben de: "Ey Rabbim! Bana Lailahe illallah diyenlere şefaat etmem için izin ver!" diyeceğim. Rabb Teala: "Bu hususta yetkin yok! -veya: Bu hususta sana izin yok!- Lakin izzetim, celalim, kibriyam ve azametim hakkı için lailahe illallah diyenleri de ateşten çıkaracağım!" buyuracak."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Buhari, Tevhid 36, 19, 37, Tefsir, Bakara 1, Rikak 51; Müslim, İman 322, (193)
HADİS:Biz bir davette Resulullah ile beraberdik. Ona sofrada hayvanın ön budu(ndan bir parça) ikram edildi. Bud hoşuna giderdi. Ondan bir parça ısırdı ve: "Ben kıyamet günü ademoğlunun efendisiyim! Acaba bunun neden olduğunu biliyor musunuz? (Açıklayayım): "Allah o gün, öncekileri ve sonrakileri tek bir düzlükle toplar. Bakan onlara bakar, çağıran onları işitir. Güneş onlara yaklaşır. Gam ve sıkıntı, insanların tahammül edemeyecekleri ve takat getiremeyecekleri dereceye ulaşır. Öyle ki insanlar: "içinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musunuz, sizlere şefaat edecek birini görmüyor musunuz?" demeye başlarlar. Birbirlerine: "Babanız Adem var!" derler ve ona gelerek: "Ey Adem! Sen insanların babasısın. Allah seni kendi eliyle yarattı, kendi ruhundan sana üfledi. [Bütün isimleri sana öğretti]. Meleklerine senin önünde secde ettirdi. Seni cennete yerleştirdi. [Allah katında itibarın, makamın var.] Rabbin nezdinde bizim için şefaatte bulunmaz mısın? Bizim şu halimizi, başımıza şu geleni görmüyor musun?" derler. Adem aleyhisselam da: "Bugün Rabbim çok öfkelidir, daha önce bu kadar öfkelenmedi. Bundan sonra da böylesine öfkelenmeyecek. (Esasen şefaate benim yüzüm yok, çünkü, cennette iken, Allah) beni o ağaca yaklaşmaktan men etmişti. Ben, bu yasağa asi oldum. [Ben cennette iken işlediğim günah sebebiyle cennetten çıkarıldım. Bugün günahlarım affedilirse bu bana yeter]. Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin. Nuh aleyhisselam`a gidin!" diyecek. İnsanlar Nuh aleyhisselam`a gelecekler: "Ey Nuh! sen yeryüzü ahalisine gönderilen resullerin ilkisin. Allah seni çok şükreden bir kul (abden şeküra) diye isimlendirdi. İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun? Başımıza gelenleri görmüyor musun? Rabbin nezdinde bizim için şefaatte bulunmaz mısın?" diyecekler. Nuh aleyhisselam da şöyle diyecek: "Bugün Rabbim çok öfkelidir. Daha önce hiç bu kadar öfkelenmedi, bundan sonra da böylesine öfkelenmeyecek! Benim bir dua hakkım vardı. Ben onu kavmimin aleyhine (beddua olarak) yaptım. Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin. İbrahim aleyhisselam`a gidin!" diyecek. İnsanlar İbrahim aleyhisselam`a gelecekler: "Ey İbrahim! Sen Allah`ın peygamberi ve arz ahalisi içinde yegane Halilisin. Bize Rabbin nezdinde şefaat et! İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun?" diyecekler. İbrahim aleyhisselam onlara: "Rabbim bugün çok öfkeli. Bundan önce bu kadar öfkelenmemişti, bundan sonra da bu kadar öfkelenmeyecek. (Şefaat etmeye kendimde yüz de bulamıyorum. Çünkü ben) üç kere yalan söyledim!" deyip, bu yalanlarını birer birer sayacak. Sonra sözlerine şöyle devam edecek: "Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin! Musa aleyhisselam`a gidin!" İnsanlar, Hz. Musa aleyhisselam`a gelecekler ve: "Ey Musa! Sen Allah`ın peygamberisin. Allah seni, risaletiyle ve hususi kelamıyla insanlardan üstün kıldı. Bize Allah nezdinde şefaatte bulun! İçinde bulunduğumuz hali görmüyor musun?" diyecekler. Hz. Musa da: "Bugün Rabbim çok öfkelidir. Daha önce böylesine öfkelenmedi, bundan sonra da böylesine öfkelenmeyecek. (Esasen Rabbim nezdinde şefaate yüzüm de yok. Çünkü) ben, öldürülmesi ile emrolunmadığım bir cana kıydım. [...Bugün ben mağfirete mazhar olursam bu bana yeterlidir.] Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin! Hz. İsa aleyhisselam`a gidin!" diyecek. İnsanlar Hz. İsa`ya gelecekler ve: "Ey İsa, sen Allah`ın peygamberisin ve Meryem`e attığı bir kelamısın ve kendinden bir ruhsun. Üstelik sen beşikte iken insanlara konuşmuştun. Rabbin nezdinde bize şefaat et! İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun?" diyecekler! Hz. İsa aleyhisselam da: "Bugün Rabbim çok öfkeli. Daha önce bu kadar öfkelenmedi, bundan böyle de hiç bu kadar öfkelenmeyecek!" diyecek. -Hz. İsa şahsıyla ilgili bir günah zikretmeksizin- ( Bir başka rivayette): ["Beni, Allah`tan ayrı bir ilah edindiler. Bugün bana mağfiret edilirse bu bana yeter."] Nefsim! Nefsim! Nefsim! Benden başkasına gidin! Muhammed aleyhissalatı vesselam`a gidin!" diyecek. İnsanlar Muhammed (sav)`e gelecekler, bir diğer rivayette: "Bana gelirler!" denmiştir- ve: "Ey Muhammed! Sen Allah`ın peygamberisin, bütün peygamberlerin sonuncususun. Allah senin geçmiş, gelecek bütün günahlarını mağfiret buyurdu. Bize Rabbin nezdinde şefaatte bulun. Şu içinde bulunduğumuz hali görmüyor musun?" diyecekler. Bunun üzerine ben Arş`ın altına gideceğim. Rabbim için secdeye kapanacağım. Derken Allah, benden önce hiç kimseye açmadığı medh u senaları benim için açacak [Ben onlarla Rabbime medh u senalarda bulunacağım]. Sonra: "Ey Muhammed başını kaldır ve iste! (İstediğin) sana verilecek! Şefaat talep et! Şefaatin yerine getirilecek!" denilecek. Ben de başımı kaldıracağım ve: "Ey Rabbim ümmetim! Ey Rabbim ümmetim! Ey Rabbim ümmetim!" diyeceğim. Bunun üzerine: "Ey Muhammed! Ümmetinden, üzerinde hesap olmayanları cennet kapılarından sağdaki kapıdan içeri al! Esasen onlar diğer kapılarda da insanlara ortaktırlar!" denilecek." Resulullah sonra şöyle buyurdular: "Nefsim kudret elinde olan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun. Cennet kapısının kanatlarından iki kanadının arasındaki mesafe Mekke ile Hacer arasındaki veya Mekke ile Busra arasındaki mesafe kadardır." Hz. İbrahim aleyhisselam`ın kıssasıyla ilgili bir rivayette şu ziyade var: [Hz. İbrahim, (insanlar, şefaat etmesi için kendine geldikleri zaman, Allah`a şefaat talebinde bulunmasına mani olan üç günahı olarak yıldızlar hakkında sarfettiği "İşte bu Rabbim" (En`am 76) sözünü, atalarının putları hakkında sarfettiği "Belki de bu (putları kırma) işini onların en büyüğü yapmıştır" (Enbiya 63) sözünü ve bir de: "Ben gerçekten hastayım" (Saffat 89) sözünü zikretti."]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Enbiya 3, 8, Tefsir, Beni İsrail 5; Müslim, İman 327, (194); Tirmizi, Kıyamet 11, (2436)
HADİS:Haricilerin görüşlerinden biri içime işlemişti, haccetmek, sonra da (propaganda yapmak üzere) insanların karşısına çıkmak arzusuya, kalabalık bir grup içerisinde yola çıktık. Medine`ye uğradık. Orada Cabir İbnu Abdillah (ra), insanlara hadis rivayet ediyordu. Bir ara cehennemlikleri zikretti. Ben: "Ey Resulullah`ın arkadaşı! Sen ne konuşuyorsun? Halbuki Allah Teala hazretleri: "(Ey Rabbim!) Ateşe kimi atarsan mutlaka onu rezil rüsvay edersin" (Al-i imran 192); "Ateşten her çıkmak isteyişlerinde oraya geri çevrilirler" (Secde 20) buyurmaktadır" dedim. Hz. Cabir: "Sen Kur`an`ı okuyor musun?" dedi. Ben de: "Evet!" dedim. "Öyleyse onun evvelini oku! Çünkü o, küffar hakkındadır!" dedi ve sonra ilave etti: "Sen, Allah`ın Muhammed (sav)`i dirilteceği makam-ı mahmudu işittin mi?" "Evet!" dedim. Dedi ki: "O, Muhammed (sav)`e mahsus mahmud makamdır. Allah Teala hazretleri o makamın hatırına, cehennemden çıkaracaklarını çıkarır!" (Hz. Cabir) sonra, sırat köprüsünün konuluşunu ve üzerinden insanların geçişini tavsif etti. Biz: "Bu ihtiyarın, Aleyhissalatu vesselam hakkında yalan söyleyeceğini mi zannedersiniz?" dedik ve Haricilikten rücu ettik. Hayır! Vallahi bizden bir kişiden başka, Haricilikte kalan olmadı.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Şefaat Hakkında
RAVİ: Hz.Yezid İbnu Süheyb el-Fakir
KAYNAK:Müslim, İman 320, (191)

HADİS:"Ey Allah`ın Resulü!" dedim, "insanlar neden yaratıldı?" "Sudan!" buyurdular. "Ya cennet?" dedim, "o neden inşa edildi?" "Gümüş tuğladan ve altın tuğladan! Harcı da kokulu misk. Cennetin çakılları inci ve yakuttan, toprağı da za`ferandır. Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz." Aleyhissalatu vesselam sözlerine şöyle devam buyurdular: "Üç kişi vardır duaları reddedilmez (mutlaka kabul edilir): Adil imam (devlet başkanı), iftarını yaptığı zaman oruçlu, zulme uğrayanın duası. Allah, (mazlumun) duasını bulutların fevkine çıkarır ve onlara sema kapıları açılır ve Allah Teala hazretleri: "İzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim!" buyurur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Sehl İbnu Sa`d es-Saidi
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 2, (2528)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Gümüşten iki cennet vardır. Kapları ve içinde bulunan diğer şeyleri de gümüştendir. Altından iki cennet vardır, kapları ve içlerinde bulunan diğer eşyaları da hep altındandır. Adn cennetinde, cennetliklerle Rablerini görmeleri arasında Allah`ın veçhindeki ridau`l-kibriyadan (büyüklük perdesinden) başka bir şey yoktur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Musa
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Rahman 1, 2, Bedu`l-Halk 8, Tevhid 24; Müslim, İman 180, (296); Tirmizi, Cennet 3, (2530)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette, mü`min için, içi boş tek bir inciden bir çadır vardır. -Bir rivayette- genişliği altmış mildir. Her köşesinde bir refikası bulunur, hiçbiri diğerini görmez, mü`min bunların herbirini dolaşır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Musa
KAYNAK:Buhari, Bed`ü`l-Halk 8, Tefsir, Rahman 1, 2, Tevhid 24; Müslim, Cennet 23, (2838); Tirmizi, Cennet 3, (2530)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette yüz derece vardır. Her iki derece arasında yüz yıl(lık yürüme mesafesi) vardır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 4, (2531)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette yüz derece vardır. Her bir derecenin diğer derece ile arası, sema ile arz arası kadar geniştir. Firdevs bunların en yukarıda olanıdır. Cennetin dört nehri buradan çıkar. Bunun üstünde Arş vardır. Allah`tan cennet istediğiniz vakit Firdevs`i isteyin."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ubade İbnu`s-Samit
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 4, (2533)
HADİS:"Ey Allah`ın Resulü!" dedim, "insanlar neden yaratıldı?" "Sudan!" buyurdular. "Ya cennet?" dedim, "o neden inşa edildi?" "Gümüş tuğladan ve altın tuğladan! Harcı da kokulu misk. Cennetin çakılları inci ve yakuttan, toprağı da za`ferandır. Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz." Aleyhissalatu vesselam sözlerine şöyle devam buyurdular: "Üç kişi vardır duaları reddedilmez (mutlaka kabul edilir): Adil imam (devlet başkanı), iftarını yaptığı zaman oruçlu, zulme uğrayanın duası. Allah, (mazlumun) duasını bulutların fevkine çıkarır ve onlara sema kapıları açılır ve Allah Teala hazretleri: "İzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim!" buyurur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Sehl İbnu Sa`d es-Saidi
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 2, (2528)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Gümüşten iki cennet vardır. Kapları ve içinde bulunan diğer şeyleri de gümüştendir. Altından iki cennet vardır, kapları ve içlerinde bulunan diğer eşyaları da hep altındandır. Adn cennetinde, cennetliklerle Rablerini görmeleri arasında Allah`ın veçhindeki ridau`l-kibriyadan (büyüklük perdesinden) başka bir şey yoktur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Musa
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Rahman 1, 2, Bedu`l-Halk 8, Tevhid 24; Müslim, İman 180, (296); Tirmizi, Cennet 3, (2530)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette, mü`min için, içi boş tek bir inciden bir çadır vardır. -Bir rivayette- genişliği altmış mildir. Her köşesinde bir refikası bulunur, hiçbiri diğerini görmez, mü`min bunların herbirini dolaşır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Musa
KAYNAK:Buhari, Bed`ü`l-Halk 8, Tefsir, Rahman 1, 2, Tevhid 24; Müslim, Cennet 23, (2838); Tirmizi, Cennet 3, (2530)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette yüz derece vardır. Her iki derece arasında yüz yıl(lık yürüme mesafesi) vardır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 4, (2531)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette yüz derece vardır. Her bir derecenin diğer derece ile arası, sema ile arz arası kadar geniştir. Firdevs bunların en yukarıda olanıdır. Cennetin dört nehri buradan çıkar. Bunun üstünde Arş vardır. Allah`tan cennet istediğiniz vakit Firdevs`i isteyin."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ubade İbnu`s-Samit
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 4, (2533)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sidretü`l-Münteha`ya çıkarıldım. Orada dört nehir gördüm: İki nehir zahirdi, iki nehir de batın. Zahir olan iki nehir Nil ve Fırat nehirleriydi. Batın olanlarda cennetin iki nehri idi."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Buhari, Eşribe 12; Müslim, İman 264, (164)
HADİS:Bir adam Resulullah (sav)`a: "Cennette at var mı?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam da: "Allah Teala hazretleri seni cennete koyduğu takdirde, kızıl yakuttan bir at üzerinde orada dolaşmak isteyecek olsan, o seni istediğin her yere uçuracaktır" buyurdular. Bunun üzerine diğer biri de: "Cennette deve var mı?" diye sordu. Ama buna Aleyhissalatu vesselam öncekine söylediği gibi söylemedi. Şöyle buyurdular: "Eğer Allah seni cennete koyarsa, orada canının her çektiği, gözünün her hoşlandığı şey bulunacaktır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Büreyde
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 11, (2546)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette siyah gözlülerin (hurilerin) toplanma yerleri vardır. Orada, benzerini mahlukatın hiç işitmediği güzel bir sesle şarkı okurlar ve şöyle söylerler: "Bizler ebedileriz, hiç ölmeyiz! Bizler nimetlere mazharız, fakr bilmeyiz! Rabbimizdan razıyız, mükedder olmayız! Kendisinin olduğumuz beylerimize ne mutlu!"
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ali
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 24, (2567)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin bir çarşısı vardır. Her cuma oraya gelirler. Derken kuzey rüzgarı eser, elbiselerini ve yüzlerini okşar. Bunun tesiriyle hüsün ve cemalleri artar. Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler. Hanımları: "Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemal ve güzelliğiniz artmış!" derler. Erkekler de: "Sizler de, Allah`a kasem olsun, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz!" derler."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Müslim, Cennet 13, (2833)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette bir çarşı vardır. Ancak orada ne alış, ne de satış vardır. Sadece erkek ve kadın suretleri vardır. Erkek bunlardan bir suret arzu ederse o surete girer."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ali
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 15, (2553)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sidretü`l-Münteha`ya çıkarıldım. Orada dört nehir gördüm: İki nehir zahirdi, iki nehir de batın. Zahir olan iki nehir Nil ve Fırat nehirleriydi. Batın olanlarda cennetin iki nehri idi."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Buhari, Eşribe 12; Müslim, İman 264, (164)
HADİS:Bir adam Resulullah (sav)`a: "Cennette at var mı?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam da: "Allah Teala hazretleri seni cennete koyduğu takdirde, kızıl yakuttan bir at üzerinde orada dolaşmak isteyecek olsan, o seni istediğin her yere uçuracaktır" buyurdular. Bunun üzerine diğer biri de: "Cennette deve var mı?" diye sordu. Ama buna Aleyhissalatu vesselam öncekine söylediği gibi söylemedi. Şöyle buyurdular: "Eğer Allah seni cennete koyarsa, orada canının her çektiği, gözünün her hoşlandığı şey bulunacaktır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Büreyde
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 11, (2546)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette siyah gözlülerin (hurilerin) toplanma yerleri vardır. Orada, benzerini mahlukatın hiç işitmediği güzel bir sesle şarkı okurlar ve şöyle söylerler: "Bizler ebedileriz, hiç ölmeyiz! Bizler nimetlere mazharız, fakr bilmeyiz! Rabbimizdan razıyız, mükedder olmayız! Kendisinin olduğumuz beylerimize ne mutlu!"
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ali
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 24, (2567)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin bir çarşısı vardır. Her cuma oraya gelirler. Derken kuzey rüzgarı eser, elbiselerini ve yüzlerini okşar. Bunun tesiriyle hüsün ve cemalleri artar. Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler. Hanımları: "Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemal ve güzelliğiniz artmış!" derler. Erkekler de: "Sizler de, Allah`a kasem olsun, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz!" derler."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Enes
KAYNAK:Müslim, Cennet 13, (2833)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette bir çarşı vardır. Ancak orada ne alış, ne de satış vardır. Sadece erkek ve kadın suretleri vardır. Erkek bunlardan bir suret arzu ederse o surete girer."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ali
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 15, (2553)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eğer zakkumdan, dünyaya tek damla damlatılacak olsa, bu dünya ehlinin yiyeceklerini ifsad ederdi. Öyleyse, yiyecek ve içeceği zakkumdan cehennemliğin hali ne olur (anlayın)!"
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.İbnu Abbas
KAYNAK:Tirmizi, Cehennem 4, (2588)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennem, Rabbine şikayet ederek: "Ey Rabbim! Bir parçam diğer bir parçamı yemektedir" dedi. Bunun üzerine, Allah Teala hazretleri ona, iki nefes almaya izin verdi; Bir nefes kışta, bir nefes de yazda. (Yazdaki nefesi) sizin rastladığınız en şiddetli sıcaktır. (Kıştaki nefesi de) sizin rastladığınız en şiddetli (soğuk olan) zemherirdir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Bed`u`l-halk 10; Müslim, Mescaid 185, (617); Tirmizi, Cehennem 9 (2595)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü, ateşten bir parça, boyun şeklinde uzanır. Bunun, gören iki gözü, işiten iki kulağı, konuşan iki dili vardır. Der ki: "Ben üç takım (insanı cezalandırmak) için vazifelendirildim: Allah`la birlikte bir başka ilaha dua eden kimse, bile bile zulmeden cebbar, tasvirciler."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Cehennem 1, (2577)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: Kıyamet günü cehennem, yetmiş bin yuları olduğu halde getirilir. Her yularında, onu çeken yetmiş bin melek vardır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.İbnu Mesud
KAYNAK:Müslim, Cennet 29, (2842); Tirmizi, Cehennem 1, (2576)
HADİS:İbnu Abbas (ra) bana: "Cehennemin genişliği ne kadardır, biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Hayır!" deyince: "Doğru, Allah`a yemin olsun, bilemezsin!" dedi ve ilave etti: "Bana Hz. Aişe (ra) dedi ki: Resulullah (sav)`a: "Kıyamet günü arz toptan O`nun bir kabzasıdır (tam tasarrufundadır). Gökler de O`nun sağ eliyle dürülmüşlerdir" (Zümer 67) ayetinden sormuş ve: "Bu sırada insanlar nerede olurlar [ey Allah`ın Resulü]" demiştim. Aleyhissalatu vesselam: "Cehennem köprüsünde!" cevabını verdi."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Mücahid
KAYNAK:Tirmizi, Tefsir, Zümer, (3242)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eğer zakkumdan, dünyaya tek damla damlatılacak olsa, bu dünya ehlinin yiyeceklerini ifsad ederdi. Öyleyse, yiyecek ve içeceği zakkumdan cehennemliğin hali ne olur (anlayın)!"
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.İbnu Abbas
KAYNAK:Tirmizi, Cehennem 4, (2588)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennem, Rabbine şikayet ederek: "Ey Rabbim! Bir parçam diğer bir parçamı yemektedir" dedi. Bunun üzerine, Allah Teala hazretleri ona, iki nefes almaya izin verdi; Bir nefes kışta, bir nefes de yazda. (Yazdaki nefesi) sizin rastladığınız en şiddetli sıcaktır. (Kıştaki nefesi de) sizin rastladığınız en şiddetli (soğuk olan) zemherirdir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Bed`u`l-halk 10; Müslim, Mescaid 185, (617); Tirmizi, Cehennem 9 (2595)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü, ateşten bir parça, boyun şeklinde uzanır. Bunun, gören iki gözü, işiten iki kulağı, konuşan iki dili vardır. Der ki: "Ben üç takım (insanı cezalandırmak) için vazifelendirildim: Allah`la birlikte bir başka ilaha dua eden kimse, bile bile zulmeden cebbar, tasvirciler."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Cehennem 1, (2577)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: Kıyamet günü cehennem, yetmiş bin yuları olduğu halde getirilir. Her yularında, onu çeken yetmiş bin melek vardır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.İbnu Mesud
KAYNAK:Müslim, Cennet 29, (2842); Tirmizi, Cehennem 1, (2576)
HADİS:İbnu Abbas (ra) bana: "Cehennemin genişliği ne kadardır, biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Hayır!" deyince: "Doğru, Allah`a yemin olsun, bilemezsin!" dedi ve ilave etti: "Bana Hz. Aişe (ra) dedi ki: Resulullah (sav)`a: "Kıyamet günü arz toptan O`nun bir kabzasıdır (tam tasarrufundadır). Gökler de O`nun sağ eliyle dürülmüşlerdir" (Zümer 67) ayetinden sormuş ve: "Bu sırada insanlar nerede olurlar [ey Allah`ın Resulü]" demiştim. Aleyhissalatu vesselam: "Cehennem köprüsünde!" cevabını verdi."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennet Ve Cehennem
RAVİ: Hz.Mücahid
KAYNAK:Tirmizi, Tefsir, Zümer, (3242)

HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennete ilk girecek zümre, dolunay gecesindeki ay suretindedir. Onu takip eden zümre, parlaklık yönüyle gökteki en büyük yıldız gibidir. Cennetlikler bevletmezler, büyük abdest de bozmazlar, tükürmezler, sümkürmezler de. Tarakları altındandır, terleri misktir. Buhurdanları öd ağacından, zevceleri kara gözlü hurilerden olacak. Onlar ataları Adem`in yaratılışı üzere, altmış zira` boyunda tek bir adam suretinde olacaklar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Bed`ü`l-Halk 8, Enbiya 1; Müslim, Cennet 15, (2834); Tirmizi, Cennet 7, (2540)
HADİS:Resulullah (sav): "Cennet ehli cennette yerler ve içerler. Ancak tükürmezler, küçük ve büyük abdest bozmazlar, sümkürmezler de!" buyurmuştu. Ashab: "Peki yedikleri ne olur?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam: "Geğirmek ve misk sızıntısı gibi ter! Onlara tıpkı nefes ilham olunduğu gibi tesbih ve tahmid ilham olunur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK:Müslim, Cennet 18, (3835); Ebu Davud, Sünnet 23, (4741)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Said el-Hudri
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 23, (2565)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin vücudu kılsız, yüzü sakalsız, gözleri sürmelidir, gençlikleri zail olmaz, elbiseleri eskimez." [Tirmizi`nin, bir rivayetinde şu ziyade var: "Cennetliklerin başlarında taçlar vardır. Taçtaki tek bir inci, meşrık ile mağrib arasını aydınlatır."]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 8, (2542)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin çocuğu olmaz, (orada doğum yoktur)."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Rezin el-Ukeyli Lakit İbnu Amir İbni Sabire
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 23, (2566)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennete ilk girecek zümre, dolunay gecesindeki ay suretindedir. Onu takip eden zümre, parlaklık yönüyle gökteki en büyük yıldız gibidir. Cennetlikler bevletmezler, büyük abdest de bozmazlar, tükürmezler, sümkürmezler de. Tarakları altındandır, terleri misktir. Buhurdanları öd ağacından, zevceleri kara gözlü hurilerden olacak. Onlar ataları Adem`in yaratılışı üzere, altmış zira` boyunda tek bir adam suretinde olacaklar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Bed`ü`l-Halk 8, Enbiya 1; Müslim, Cennet 15, (2834); Tirmizi, Cennet 7, (2540)
HADİS:Resulullah (sav): "Cennet ehli cennette yerler ve içerler. Ancak tükürmezler, küçük ve büyük abdest bozmazlar, sümkürmezler de!" buyurmuştu. Ashab: "Peki yedikleri ne olur?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam: "Geğirmek ve misk sızıntısı gibi ter! Onlara tıpkı nefes ilham olunduğu gibi tesbih ve tahmid ilham olunur."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK:Müslim, Cennet 18, (3835); Ebu Davud, Sünnet 23, (4741)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Said el-Hudri
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 23, (2565)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin vücudu kılsız, yüzü sakalsız, gözleri sürmelidir, gençlikleri zail olmaz, elbiseleri eskimez." [Tirmizi`nin, bir rivayetinde şu ziyade var: "Cennetliklerin başlarında taçlar vardır. Taçtaki tek bir inci, meşrık ile mağrib arasını aydınlatır."]
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 8, (2542)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ehlinin çocuğu olmaz, (orada doğum yoktur)."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Rezin el-Ukeyli Lakit İbnu Amir İbni Sabire
KAYNAK:Tirmizi, Cennet 23, (2566)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri cennet ehline: "Ey cennet ahalisi!" diye seslenir. Onlar: "Ey Rabbimiz buyur! Emrine amadeyiz! Hayır senin elindedir!" derler. Rab Teala: "Razı oldunuz mu?" diye sorar. Onlar: "Ey Rabbimiz! Razı olmamak ne haddimize! Sen bize mahlukatından bir başkasına vermediğin nimetler verdin!" Rab Teala: "Ben sizlere bundan daha fazlasını vereyim mi?" der. Onlar: "Bu verdiklerinden daha üstün ne olabilir?" derler. Rab Teala: "Size rızamı helal kıldım. Artık, size ebediyyen gadab etmeyeceğim!" buyururlar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Said el-Hudri
KAYNAK:Buhari, Rikak 51, Tevhid 38; Müslim, Cennet 9, (2829); Tirmizi, Cennet 18, (2558)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana cennete giren ilk üç kişi arzedildi. Bunlardan biri şehid, biri iffetli olan (ve azla yetinerek) iffetini koruyan, biri de Allah`a ibadetini güzel yapan ve efendilerine hayırhah olan bir köle idi."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Fezailu`l-Cihad l3, (1642)
HADİS:Resulullah (sav): "Size cennet ehlini haber vereyim mi?" buyurdular. Ashab: "Evet ey Allah`ın Resulü!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Herbir biçare addedilen zayıf kimsedir. Bu kimse, bir hususta Allah`a yemin etse, Allah onun dilediğini yerine getirerek tebrie eder ve hanis kılmaz" buyurdu ve tekrar sordu: "Size cehennem ehlini haber vereyim mi?" Bunlar kaba, cimri ve kibirli kimselerdir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Harise İbnu Vehb
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Nun 1, Edeb 61, Eyman 9; Müslim, Cennet 46, (2853); Tirmizi, Cehennem 13, (2608)
HADİS:Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cennete ne zengin cimri, ne de kaba merhametsiz girer."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Harise İbnu Vehb
KAYNAK:Ebu Davud, Edeb 8, (4801)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennemliklerin azab cihetiyle en hafif olanı, ayağında ateşten bir nalın ve nalın bağı olan kimsedir ki, ayağındakiler sebebiyle, tıpkı tencerenin kaynaması gibi, başında dimağı kaynar. Öyle tahammülfersa bir azab duyar ki, azabca insanların en hafifi olduğu halde, kendinden şiddetli azab çeken olmadığını zanneder."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Nu`man İbnu Beşir
KAYNAK:Buhari, Rikak 8; Müslim, İman 363 (213); Tirmizi, Cehennem 12, (2607)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri cennet ehline: "Ey cennet ahalisi!" diye seslenir. Onlar: "Ey Rabbimiz buyur! Emrine amadeyiz! Hayır senin elindedir!" derler. Rab Teala: "Razı oldunuz mu?" diye sorar. Onlar: "Ey Rabbimiz! Razı olmamak ne haddimize! Sen bize mahlukatından bir başkasına vermediğin nimetler verdin!" Rab Teala: "Ben sizlere bundan daha fazlasını vereyim mi?" der. Onlar: "Bu verdiklerinden daha üstün ne olabilir?" derler. Rab Teala: "Size rızamı helal kıldım. Artık, size ebediyyen gadab etmeyeceğim!" buyururlar."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Said el-Hudri
KAYNAK:Buhari, Rikak 51, Tevhid 38; Müslim, Cennet 9, (2829); Tirmizi, Cennet 18, (2558)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana cennete giren ilk üç kişi arzedildi. Bunlardan biri şehid, biri iffetli olan (ve azla yetinerek) iffetini koruyan, biri de Allah`a ibadetini güzel yapan ve efendilerine hayırhah olan bir köle idi."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Tirmizi, Fezailu`l-Cihad l3, (1642)
HADİS:Resulullah (sav): "Size cennet ehlini haber vereyim mi?" buyurdular. Ashab: "Evet ey Allah`ın Resulü!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Herbir biçare addedilen zayıf kimsedir. Bu kimse, bir hususta Allah`a yemin etse, Allah onun dilediğini yerine getirerek tebrie eder ve hanis kılmaz" buyurdu ve tekrar sordu: "Size cehennem ehlini haber vereyim mi?" Bunlar kaba, cimri ve kibirli kimselerdir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Harise İbnu Vehb
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Nun 1, Edeb 61, Eyman 9; Müslim, Cennet 46, (2853); Tirmizi, Cehennem 13, (2608)
HADİS:Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cennete ne zengin cimri, ne de kaba merhametsiz girer."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Harise İbnu Vehb
KAYNAK:Ebu Davud, Edeb 8, (4801)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennemliklerin azab cihetiyle en hafif olanı, ayağında ateşten bir nalın ve nalın bağı olan kimsedir ki, ayağındakiler sebebiyle, tıpkı tencerenin kaynaması gibi, başında dimağı kaynar. Öyle tahammülfersa bir azab duyar ki, azabca insanların en hafifi olduğu halde, kendinden şiddetli azab çeken olmadığını zanneder."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Nu`man İbnu Beşir
KAYNAK:Buhari, Rikak 8; Müslim, İman 363 (213); Tirmizi, Cehennem 12, (2607)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü ilk çağırılacak olan, Hz. Adem`dir. Hak Teala hazretleri: "Buyur ey Rabbim, emrindeyim!" der. Rabb Teala: "Zürriyetinden cehenneme gidecekleri ayır!" emreder. Adem: "Ey Rabbim ne miktarını ayırayım?" diye sorar. Rabb Teala: "Her yüzden doksan dokuzunu!" ferman buyurur." (Ashab bu esnada atılıp): "Ey Allah`ın Resulü! Bizden geriye ne kaldı?" derler. Aleyhissalatu vesselam: "Benim ümmetim, diğer ümmetler yanında siyah öküzün başındaki beyaz tüy gibi (az)dır!" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 45
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hz. İbrahim aleyhisselam, kıyamet günü, babası Azer`i [yüzü] üzerinde bir siyahlık ve toz toprak olduğu halde görür. Babasına: "Ben sana dünyada iken, "Bana asi olma!" demedim mi?" der. Babası ona: "İşte bugün ben artık sana asi olmayacağım!" der. Bunun üzerine İbrahim aleyhisselam: "Ey Rabbim! Sen yeniden diriltme gününde beni rüsvay etmeyeceğini vaadetmiştin. Rahmetten uzak babamın halinden daha rüsvay edici başka ne var?" diye yakarır. Allah Teala hazretleri: "Ben cenneti kafirlere haram kıldım!" cevabında bulunur. Sonra şöyle nida edilir: "Ey İbrahim, ayaklarının altında ne var, biliyor musun?" İbrahim yere bakar ve kana bulanmış bir sırtlan görür. Derhal ayaklarından tutulup ateşe atılır. (İşte bu, İbrahim`in babasıdır, o çirkin surete sokulmuştur)."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Enbiya 8, Tefsir, Şuara 1
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ve cehennem, aralarında (ihtilaf ederek Allah nezdinde ) dava açtılar. Cehennem: "Ben, mütekebbirler (dünyada büyüklük taslayanlar) ve mütecebbirler (zorbalık yapanlar) için tercih edildim!" diye dövündü. Cennet ise: "[Ey Rabbim!] Bana niçin sadece zayıflar ve (insanlar nazarında) düşük olanlar, (hakir görülenler) girer?" dedi. Allah Teala hazretleri önce cennete hitap etti: "Sen benim rahmetimsin. Kullarımdan dilediklerime rahmetini seninle ulaştıracağım!" Sonra da cehenneme hitap etti: "Sen de benim azabımsın. Kullarımdan dilediğim! seninle azablandıracağım!" (Her ikisine yönelerek): "İkiniz(in de vazifesi var! İkiniz de) dolacaksınız!" buyurdu. Ancak cehennem, bir türlü dolmak bilmedi. Allah Teala da ayağını üzerine bastı. Derken cehennem: "Yeter! yeter!" diye inledi. Bu suretle dolmuş olan cehennemin ağzı birbirine kavuştu. Allah mahlukatından hiçbir ferde asla zulmetmez. Cennete gelince, Allah yeni mahlukat yaratarak onu dolduracaktır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Kaf 1, Tevhid 25; Müslim, Cennet 35, (2846); Tirmizi, Cennet 22, (2564)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hakkıyla cehennemlik olan cehennemlikler var ya, onlar cehennemde ne ölürler ne de yaşarlar. Lakin günahları -yahut hataları denmiştir- sebebiyle ateşe duçar olan bir kısım kimseler vardır ki, ateş onları tamamen öldürür. Yanıp kömür olduktan sonra, kendilerine şefaat edilme izni verilir. Böylece grup grup getirilirler ve cennet nehirlerine dağıtılırlar. Sonra: "Ey cennet ehli! Bunların üzerlerine su dökün" denilir. Bunlar, sel yatağında biten bir ot gibi yeniden biterler."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Müslim, İman 306, (185)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mü`minler cehennemden kurtarılıp, cennetle cehennem arasındaki köprüde bir müddet hapsedilirler. Bu sırada, aralarında dünyada geçmiş olan haksızlıklar kısas edilir. Böylece günahlardan temizlenip paklandıktan sonra cennete girmelerine izin verilir. Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun, onlardan herbiri, cennetteki evini, dünyadaki evinden daha iyi bilir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Buhari, Mezalim 1, Rikak 48
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü ilk çağırılacak olan, Hz. Adem`dir. Hak Teala hazretleri: "Buyur ey Rabbim, emrindeyim!" der. Rabb Teala: "Zürriyetinden cehenneme gidecekleri ayır!" emreder. Adem: "Ey Rabbim ne miktarını ayırayım?" diye sorar. Rabb Teala: "Her yüzden doksan dokuzunu!" ferman buyurur." (Ashab bu esnada atılıp): "Ey Allah`ın Resulü! Bizden geriye ne kaldı?" derler. Aleyhissalatu vesselam: "Benim ümmetim, diğer ümmetler yanında siyah öküzün başındaki beyaz tüy gibi (az)dır!" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Rikak 45
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hz. İbrahim aleyhisselam, kıyamet günü, babası Azer`i [yüzü] üzerinde bir siyahlık ve toz toprak olduğu halde görür. Babasına: "Ben sana dünyada iken, "Bana asi olma!" demedim mi?" der. Babası ona: "İşte bugün ben artık sana asi olmayacağım!" der. Bunun üzerine İbrahim aleyhisselam: "Ey Rabbim! Sen yeniden diriltme gününde beni rüsvay etmeyeceğini vaadetmiştin. Rahmetten uzak babamın halinden daha rüsvay edici başka ne var?" diye yakarır. Allah Teala hazretleri: "Ben cenneti kafirlere haram kıldım!" cevabında bulunur. Sonra şöyle nida edilir: "Ey İbrahim, ayaklarının altında ne var, biliyor musun?" İbrahim yere bakar ve kana bulanmış bir sırtlan görür. Derhal ayaklarından tutulup ateşe atılır. (İşte bu, İbrahim`in babasıdır, o çirkin surete sokulmuştur)."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Enbiya 8, Tefsir, Şuara 1
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennet ve cehennem, aralarında (ihtilaf ederek Allah nezdinde ) dava açtılar. Cehennem: "Ben, mütekebbirler (dünyada büyüklük taslayanlar) ve mütecebbirler (zorbalık yapanlar) için tercih edildim!" diye dövündü. Cennet ise: "[Ey Rabbim!] Bana niçin sadece zayıflar ve (insanlar nazarında) düşük olanlar, (hakir görülenler) girer?" dedi. Allah Teala hazretleri önce cennete hitap etti: "Sen benim rahmetimsin. Kullarımdan dilediklerime rahmetini seninle ulaştıracağım!" Sonra da cehenneme hitap etti: "Sen de benim azabımsın. Kullarımdan dilediğim! seninle azablandıracağım!" (Her ikisine yönelerek): "İkiniz(in de vazifesi var! İkiniz de) dolacaksınız!" buyurdu. Ancak cehennem, bir türlü dolmak bilmedi. Allah Teala da ayağını üzerine bastı. Derken cehennem: "Yeter! yeter!" diye inledi. Bu suretle dolmuş olan cehennemin ağzı birbirine kavuştu. Allah mahlukatından hiçbir ferde asla zulmetmez. Cennete gelince, Allah yeni mahlukat yaratarak onu dolduracaktır."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Hüreyre
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Kaf 1, Tevhid 25; Müslim, Cennet 35, (2846); Tirmizi, Cennet 22, (2564)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hakkıyla cehennemlik olan cehennemlikler var ya, onlar cehennemde ne ölürler ne de yaşarlar. Lakin günahları -yahut hataları denmiştir- sebebiyle ateşe duçar olan bir kısım kimseler vardır ki, ateş onları tamamen öldürür. Yanıp kömür olduktan sonra, kendilerine şefaat edilme izni verilir. Böylece grup grup getirilirler ve cennet nehirlerine dağıtılırlar. Sonra: "Ey cennet ehli! Bunların üzerlerine su dökün" denilir. Bunlar, sel yatağında biten bir ot gibi yeniden biterler."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Müslim, İman 306, (185)
HADİS:Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mü`minler cehennemden kurtarılıp, cennetle cehennem arasındaki köprüde bir müddet hapsedilirler. Bu sırada, aralarında dünyada geçmiş olan haksızlıklar kısas edilir. Böylece günahlardan temizlenip paklandıktan sonra cennete girmelerine izin verilir. Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun, onlardan herbiri, cennetteki evini, dünyadaki evinden daha iyi bilir."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Cennetlikler Ve Cehennemlikler
RAVİ: Hz.Ebu Said
KAYNAK:Buhari, Mezalim 1, Rikak 48

HADİS:Resulullah (sav)`a: "Sen Rab Teala`nı hiç gördün mü?" diye sordum. "Nurdur, ben O`nu nasıl görürüm" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Rü`yetullah - Allah`ın Görülmesi
RAVİ: Hz.Ebu Zerr el-Gıffari
KAYNAK:Müslim, İman 291, (178); Tirmizi, Tefsir, Necm, (3278)
HADİS:Hz. Aişe (ra)`ye dedim ki: "Ey anneciğim! Muhammed (sav) Rabbini gördü mü?" Bu soru üzerine: "Söylediğin sözden tüylerim ürperdi. Senin üç hatalı sözden haberin yok mu? Kim onları sana söylerse yalan söylemiş olur. Şöyle ki: Kim sana: "Muhammed Rabbini gördü" derse yalan söylemiş olur. (Hz. Aişe bu noktada, sözüne delil olarak) şu ayeti okudu. (Mealen): "Onu gözler idrak edemez, O ise gözleri idrak eder" (En`am 103). Devamla dedi ki: "Kim sana derse ki Muhammed yarın olacak şeyi bilir, yalan söylemiştir. Zira ayet-i kerimede (mealen): "Hiçbir nefis yarın ne kesbedeceğini bilemez" (Lokman 34) buyrulmuştur. Kim sana Muhammed`in vahiyden bir şey gizlediğini söylerse o da yalan söylemiştir. Çünkü ayet-i kerimede (mealen): "Ey Peygamber! Sana Rabbinden her indirileni tebliğ et. Şayet bunu yapmazsan Allah`ın risaletini tebliğ etmiş olmazsın" (Maide 67) buyrulmuştur. Lakin Resulullah (sav) Cibril`i (suret-i asliyesinde) iki sefer görmüştür."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Rü`yetullah - Allah`ın Görülmesi
RAVİ: Hz.Mesruk
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Maide 7, Bed`ü`l-Halk 6, Tefsir, Necm 1, Tevhid 4; Müslim, İman, 287, (177); Tirmizi, Tefsir, En`am (3070)
HADİS:Resulullah (sav)`a: "Sen Rab Teala`nı hiç gördün mü?" diye sordum. "Nurdur, ben O`nu nasıl görürüm" buyurdular.
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Rü`yetullah - Allah`ın Görülmesi
RAVİ: Hz.Ebu Zerr el-Gıffari
KAYNAK:Müslim, İman 291, (178); Tirmizi, Tefsir, Necm, (3278)
HADİS:Hz. Aişe (ra)`ye dedim ki: "Ey anneciğim! Muhammed (sav) Rabbini gördü mü?" Bu soru üzerine: "Söylediğin sözden tüylerim ürperdi. Senin üç hatalı sözden haberin yok mu? Kim onları sana söylerse yalan söylemiş olur. Şöyle ki: Kim sana: "Muhammed Rabbini gördü" derse yalan söylemiş olur. (Hz. Aişe bu noktada, sözüne delil olarak) şu ayeti okudu. (Mealen): "Onu gözler idrak edemez, O ise gözleri idrak eder" (En`am 103). Devamla dedi ki: "Kim sana derse ki Muhammed yarın olacak şeyi bilir, yalan söylemiştir. Zira ayet-i kerimede (mealen): "Hiçbir nefis yarın ne kesbedeceğini bilemez" (Lokman 34) buyrulmuştur. Kim sana Muhammed`in vahiyden bir şey gizlediğini söylerse o da yalan söylemiştir. Çünkü ayet-i kerimede (mealen): "Ey Peygamber! Sana Rabbinden her indirileni tebliğ et. Şayet bunu yapmazsan Allah`ın risaletini tebliğ etmiş olmazsın" (Maide 67) buyrulmuştur. Lakin Resulullah (sav) Cibril`i (suret-i asliyesinde) iki sefer görmüştür."
FASIL:KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
KONU:Rü`yetullah - Allah`ın Görülmesi
RAVİ: Hz.Mesruk
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Maide 7, Bed`ü`l-Halk 6, Tefsir, Necm 1, Tevhid 4; Müslim, İman, 287, (177); Tirmizi, Tefsir, En`am (3070)