İslam Tarihi | 9. Bi'set Yılı


 

Ayın İkiye Ayrılması Mucizesi

İnşıkak-ı Kamer (Ayın ikiye ayrılması) mucizesinin Medine'ye hicretten beş yıl önce, 188 nübüvvetin dokuzuncu yılında, 189 Kureyş müşriklerinin istekleri üzerine - Yüce Allah'ın izniyle - Peygamberimiz aleyhisselâm tarafından gösterildiği:

Enes b. Malik. 190

Hazret-i Ali,

Huzeyfe b. Yeman. 191

Abdullah b. Mes'ud, 192

Abdullah b. Abbas. 193

Abdullah b. Ömer. 194

Abdullah b. Amr b. Âs. 195

Cübeyr b. Mut'im196 ve daha başka sahabiler tarafından bildirilmiştir. 197

Abdullah b. Mes'ud der ki:

" Resûlullah aleyhisselâmın zamanında, Ay iki parçaya ayrılınca, Resûlullah aleyhisselâm:

'Şahit olunuz! ' buyurdu." 198

" Bir kere, biz, Resûlullah aleyhisselâmla birlikte Mina'da bulunuyorduk.

Ay iki parçaya ayrıldı!

Ayın bir parçası dağın gerisinde, bir parçası da berisinde oldu!

Bunun üzerine, Resûlullah aleyhisselâm, bize:

'Şahit olunuz! ' buyurdu." 199

" Resûlullah aleyhisselâmın zamanında, Ay iki parçaya ayrıldı da, parçanın birisini dağ örttü* diğer parça dağın üzerinde oldu!

Bunun üzerine, Resûlullah aleyhisselâm:

'Ey Allah! Şahit ol! ' dedi." 200

Cübeyr b. Mut'im de:

" Resûlullah aleyhisselâmın zamanında, Ay, şu dağın üzerinde olmak üzere iki parçaya ayrıldı! " demiştir. 201

Abdullah b. Mes'ud ile Enes b. Malik'in diğer rivayetlerinde de:

" Ay iki parçaya ayrıldığı zaman, dağın, Hira dağının, Ayın iki parçası arasında göründüğü" açıklan-mıştir. 202

Hadisenin ayrıntılarına gelince:

Kureyş müşriklerinden,

1. Velid b. Mugîre,

2. Ebu Cehil Amr b. Hişam,

3. Âs b. Vâil,

4. Âs b. Hişam,

5. Esved b. Abdi Yağus,

6. Esved b. Muttalib,

7. Zem'a b. Esved,

8. Nadr b. Haris; ve daha başkaları , 203 Peygamberimiz aleyhisselâma:

" Eğersen gerçekten peygambersen, bize Kameri (Ayı), yansı Ebu Kubeys dağı, yarısı daKuaykıan dağı üzerinde görülmek üzere ikiye ayır! " dediler.

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Eğer bunu yaparsam iman eder misiniz?" diye sordu.

Müşrikler:

" Evet! İman ederiz" dediler.

Ayın bedir, yani dolunay olduğu, iyice göründüğü gece, Peygamberimiz aleyhisselâm, müşriklerin istedikleri şeyi kendisine vermesini, Yüce Allahtan diledi. 204

Cebrail aleyhisselâm inip:

" Yâ Muhammedi Mekkelilere:

'Bu gece mucizeyi seyredin; yararlanabilmeniz! ' de" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselâm, Cebrail aleyhisselâmın söylediğini, onlara haber verdi. Müşrikler Ayın ondördüncü gecesinde, Ayın ikiye ayrıldığını gördüler! 205

Yüce Allah Ayın yansını Ebu Kubeys dağı, yarısını da Kuaykıan dağı arasında doğdurunca, Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Ey Ebu Seleme b. Abdulesed! Erkam b. Ebi'l-Erkam! Şahit olunuz! " diyerek Müslümanlara;206

" Ey filan! Ey filan! Şahit olunuz! " diye de, müşriklere seslendi. 207

Fakat müşrikler " Bu, Ebu Kebşe'nin oğlunun bir sihridir! " 208

" Ebu Kebşe'nin oğlu sizi sihirledi! " 209

" Muhammed bizi sihiriedi! " dediler. 210

Bazısı da:

" Muhammed bizi sihiriediyse, 211 bütün insanları da sihirlemez ya! " dedi. 212

" O ayı sihiriedi, nihayet Ay yanldı! " dediler. 213

Kimisi de:

" Muhammed Ayı sihiriedi ise, sihrini bütün yeryüzünü sihiriemeye de yetiştiremez ya! " 214

Başka beldeler halkından, yanınıza gelecek olanlara, sorun bakalım: Bunu onlar da görmüşler mi?" 215

" Siz gelecek olan yolcularınızı da gözleyin! 216 Onlara da sorun bakalım ! 217

Eğer onlar sizin gördüğünüz şeyin tıpkısını gördüklerini size haber verirlerse, 218 gördüğünüz doğru demektir. 219

Şayet sizin gördüğünüz gibi birşey görmem işlerse, o sizi bir sihirle sihirlem iştir! " dediler. 220

Ebu Cehil de:

" Bu bir sihirdir! Çevre ülkeler halkına adam salın! Bakalım, onlar da Ayı böyle yarılmış görmüşler mi? Yoksa görmemişler mi?" dedi. 221

Sordular. 222

Hertaraftan223 gelenler: 224

" Evet! 225 Onu biz de öyle gördük! 226 Ayı ikiye yanlmış gördük! " dediler. 227 Ayın ikiye ayrılmış olduğunu haber verdiler, 228 doğrul adı lar. 229

Her taraftan gelenlerden, Ayın ikiye ayrıldığını görüp de haber vermeyen bir kimse kalmadı. 230

Fakat müşrikler iman etmekten, Müslüman olmaktan yüz çevirip:

" Bu, müstemir (olagelen) bir sihirdir! " dediler. 231

Yüce Allah, Kamer sûresinde bu mucizeye şöyle temas buyurur

" Saat yaklaştı.

Ay (ikiye) yarıldı (ayrıldı).

Onlar (ne zaman) bir âyet, bir mucize görseler, yüz çevirirler ve:

'Müstemir (olagelen) bir sihir! ' derler.

(Ayın ikiye ayrılması mucizesini görünce de) hevalarına uydular:

'Yalan! ' dediler (Peygamberi yalanladılar).

Oysa ki, her iş bir gayeye bağlıdır.

Andolsun ki; onlara (kendilerini küfür ve inattan) vazgeç irecek öyle önemli haberler gelmiştir ki, her biri, gayesine ermiş bir hikmet ve ibrettir.

Fakat, onları tehdit eden bütün o hadiseler kendilerine fayda vermiyor!

O halde, sen de onlardan yüz çevir!

O Çağırıcının benzeri görülmedik korkunç şeye (Kıyamete) çağıracağı gün, onlar gözleri zelil ve hakîr (korkudan, dehşetten donmuş) olarak dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkacak, o Çağırıcıya doğru koşacaklar. Kâfir olanlar

'Bu, ' diyecekler, 'pek çetin bir gün! '" 232

-------------------------------------

188. Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye, c. 1, s. 466, Diyarbekıf, Hamîs, c. 1, s. 298, Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c. 5, s. 108.

189. Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 298.

190. Buhârî, Sahîh, c. 4, s. 186, Müslim , Sahih, c. 4, s. 2159, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 397, Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 84-85, Hâkim , Müstedrek, c. 2, s. 472, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 262, 265, Kadı Iyaz, Şifâ, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 114, Zehebî, Târîhu'l-İslâm, s. 209, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 118.

191. Kadı Iyaz, Şifâ, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, Uyun, c. 1, s. 115, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 118-119, Diyarbekrî, c. 1, s. 298, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 108.

192. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 377, 413, Buhârî, c. 4, s. 186, Müslim, c. 4, s. 2158, Tirmizî, c. 5, s. 397-398, Taberî, c. 27, s. 85, Hâkim, Müstedrek, c. 2, s. 471, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 279, 281, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 264-265, Kadı Iyaz, Şifâ, c. 1, s. 234, İbn Seyyid, c. 1, s. 114, Zehebî, s. 209-211, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 118.

193. Buhârî, c. 4, s. 186, Müslim , c. 4, s. 2159, Taberî, c. 27, s. 86, Hâkim, Müstedrek, c. 2, s. 472, Ebu Nuaym, Delâil, c. 1 , s. 279-280, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 267, İbn Seyyid, c. 1, s. 114, Zehebî, s. 211, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 118.

194. Müslim, c. 4, s. 2159, Tirmizî, c. 5, s. 398, Taberî, c. 27, s. 85, Ebu Nuaym, c. 1, s. 279, Beyhakî, c. 2, s. 267, Kadı Iyaz, Şifâ. c. 1, s. 235, İbn Seyyid, c. 1, s. 114.

195. Hâkim, Müstedrek, c. 2, s. 472, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 118.

196. Ahmet b. Hanbel, c. 4, s. 81-82, Tirmizî, c. 5, s. 398, Taberî, c. 27, s. 86, Hâkim, c. 2, s. 472, Beyhakî, c. 2, s. 268, Kadı Iyaz, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, c. 1, s. 114, Zehebî, s. 211, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 119.

197. Kadı Iyaz, Şifâ, c. 1, s. 235, Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye. c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 298, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 108.

198. Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 377, Buhârî, c. 4, s. 186, Müslim, c. 4, s. 2158, Tirmizî, c. 5, s. 398.

199. Buhârî, c. 6, s. 52, Müslim, c. 4, s. 2158, Tirmizî, c. 5, s. 398, Taberî, c. 27, s. 85.

* Dağın arkasında kaldı (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 447, Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 87).

200. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 447, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 52, Müslim, Sahih, c. 4, s. 2159.

201. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 81 -82, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 398.

202. Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 413, Buhârî, Sahih, c. 4, s. 243, Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 85.

203. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 280, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 119, Suyûtî, Dürru'l-mensûr, c. 6, s. 133, Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye, c. 1 , s. 467, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c. 5, s. 110.

204. Ebu Nuaym, c. 1, s. 280, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 272-273, Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 127, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 119-120, Suyûtî, Dürru'l-mensûr, c. 6, s. 133, Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 110.

205. Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 85, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 120, Suyûtî, Dürru'l-mensûr, c. 6, s. 133.

206. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 280-281, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 119-120, Suyûtî, Dürru'l-mensûr, c. 6, s. 133.

207. Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 127.

208. Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 85, Ebu Nuaym, c. 1, s. 281, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 266, Vâhidî, Esbâbü'n-nüzûl, s. 268, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1 , s. 273, Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 127, Zehebî, Târîhu'l-islâm, s. 210, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 121 , Kastalânî, Mevâhib, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c. 5, s. 109.

209. Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 281, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 266, Vâhidî, Esbâbü'n-nüzûl, s. 268, Kadı Iyaz, Şifâ, c. 1, s. 234, Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 127, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 121.

210. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 82, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 398, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 114, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 119, Kastalânî, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 109.

211. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 82, Tirmizî, c. 5, s. 398, Beyhakî, c. 2, s. 266, İbn Seyyid, c. 1, s. 114-115, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 119, Kastalânî, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 109.

212. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 82, Tirmizî, c. 5, s. 398, Ebu Nuaym, c. 1, s. 281, Beyhakî, c. 2, s. 266, İbn Seyyid, c. 1, s. 114-115, Zehebî, s. 211, Ebu’l-Fidâ, c. 3, s. 119-121, Kastalânî, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 109.

213. Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 87, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 122.

214. Kadı Iyaz, Şifâ, c. 1, s. 234, 235, İbn Seyyid, c. 1, s. 114-115, Zürkânî, c. 5, s. 109.

215. Kadı Iyaz, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, c. 1, s. 114.

216. Ebu Nuaym , c. 1, s. 281, Beyhakî, c. 2, s. 266, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalânî, c. 1, s. 466, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 109.

217. Taberî, c. 27, s. 85, Kadı Iyaz, c. 1 , s. 235, Kurtubî, c. 17, s. 127, Kastalânî, c. 1 , s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 109.

218. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 281.

219. Ebu Nuaym, c. 1, s. 281, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 266, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 273, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 121, Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye, c. 1, s. 467, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 109.

220. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 267, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 121.

221. Kadı Iyaz, eş-Şifâ, c. 1, s. 235, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 114.

222. Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 85, Beyhakî, c. 2, s. 267, Kadı Iyaz, c. 1, s. 235, Kurtubî, Tefsîr, c. 17. s. 127.

223. Beyhakî, c. 2, s. 267, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalânî, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 109-110.

224. Ebu Nuaym , c. 1, s. 281, Beyhakî, c. 2, s. 267, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalânî, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 109-110.

225. Taberî, c. 27, s. 85, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 273, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalânî, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 5, s. 110.

226. Taberî, c. 27, s. 85, Ebu Nuaym, c. 1, s. 281, Beyhakî, c. 2, s. 267, Vâhidî, Esbâbü'n-nüzûl, s. 268, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 121, Kastalânî, c. 1, s. 467, Diyarbekrî, c. 1, s. 299, Zürkânî, c. 5, s. 110.

227. Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 275, Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 133.

228. Kadı Iyaz, c. 1, s. 235.

229. Zehebî, Târîhu'l-islâm, s. 211.

230. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 281.

231. Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 397, Taberî, Tefsîr, c. 27, s. 87, Kurtubî, Tefsîr, c. 17, s. 127.

232. Kamer: 1-8.

Müşriklerin Kâbe'ye Astığı Anlaşma Sahifesinin Güve Tarafından Yenilişi

Haşim ve Muttalib oğulları Şı'b'da üç yıl kuşatılmış bir halde kaldıktan sonra, 233 Kabe'nin içinde asılı sahifeye, Yüce Allah ağaç kurdunu (güvesini) musallat etti.

Güve; sahifede, Allah'ın ismi anılan234 " Bismik'allahümme=5enin isminle başlarım ey Allah" cümlesi dışında, 235 zulüm ve cevr ifade eden herşeyi yedi, bırakmadı 1236

Bunu Yüce Allah Peygamberimiz aleyhisselâma vahiyle bildirdi. 237

Peygamberimiz aleyhisselâm da, Ebu Talib'e:

" Ey amca! Benim Rabbim olan Allah, Kureyşlilerin sahifesine ağaç kurdunu (güvesini) musallat etti. Allah'ın isminden başka, onda tesbit edilen, zulüm, akraba ile ilgi kesme, bühtan. , gibi şeylerden hiçbirini bırakmadı, yok etti! " buyurdu.

Ebu Talib:

" Bunu sana Rabbin mi haber verdi?" diye sordu.

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Evet! Rabbim haber verdi" buyurdu. 238

Ebu Talib:

" Ey kardeşimin oğlu! Bana haber verdiğin şey gerçek midir?" diye sordu.

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Evet! Vallahi gerçektir! " buyurdu. 239

Ebu Talib:

" Vallahi, bizim yanımıza da, 240 senin yanına da, (bunu haber verecek) hiç kimse girmemiştir! 241 Bunu sana kim haber verdi?" diye tekrar sordu.

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Rabbim haber verdi. Doğrudur bu ey amca! " buyurdu.

Ebu Talib:

" Ben şehadet ederim ki; sen ancak doğru söylersin! " dedi. 242

Ebu Talib bu haberi kardeşlerine anlattı. Kardeşleri:

" Senin bu husustaki kanaatin nedir?" diye sordular.

Ebu Talib:

" Vallahi, o bana hiçbir zaman yalan söylememiştir! " dedi.

Ebu Talib'e:

" Sen bu hususta ne yapmamızı uygun görürsün?" diye sordular.

Ebu Talib:

" Elbiselerden, bulabildiğiniz en güzelini giymenizi, sonra da Kureyşlilerin yani arına kadar varmanızı, onlara bu sahifenin haberini -kendilerine haber erişmeden önce- anmanızı uygun görüyorum! " dedi.

Hep birlikte gittiler, Mescid-i Haram'a girdiler, Hicr'e kadar vardılar. O sırada, Kureyşlilerin emir ve nehiy sahipleri olan yaşlıları orada oturuyorlardı. 243 Onlar Ebu Talib ile yanındakileri görünce, çektiklerine dayanamayarak Peygamberimiz aleyhisselâmı kendilerine teslim etmek üzere gelmek zorunda kaldıklarını sandılar. 244 Ebu Talib'le yanındakileri, hemen meclislerine aldılar.

" Ne söyleyecekler?" diye, onlara bakmaya başladılar.

Ebu Talib:

" Biz, sizce bilinen, kabul edeceğiniz bir iş için gelmiş bulunuyoruz" dedi. Müşrikler:

" Hoşgeldiniz, safa geldiniz! " dediler. 245 Ebu Talib:

" Ey Kureyş cemaatı! 246 Hiçbir zaman yalan söylememiş olan247 kardeşimin oğlu bana haber verdi248 ki; sizin yazmış olduğunuz sahifenize, Allah ağaç kurdunu (güvesini) musallat kılmış; o, onun içindeki cevr, zulüm ve akrabalarla ilişiği kesme. , gibi herşeye dokunmuş, onda sadece Allah'ın ismi anılan sözler kalmıştır! 249 Haydi, 250 aleyhimizde yazdığınız251 sahifenizi getiriniz! 252 Eğer kardeşimin oğlu doğru söylemiş ise, 253 sahife onun dediği gibi çıkarsa, 254 vallahi biz en sonuncumuz ölmedikçe onu size teslim etmeyiz! 255 Artık siz de kötü görüşünüzden, 256 bizimle ilginizi kesmek-ten257 vazgeçin! 258 Eğer dediği doğru çıkmazsa, kardeşimin oğlunu size teslim ederim ! 259 Siz de onu ister öldürürsünüz, isterseniz sağ bırakırsınız! " dedi. 260

Müşrikler:

" Kabul ettik! 261 Sen bize insaflı davrandın! " dediler. 262

Bu hususta akityaptılar. 263

Sahifeyi getirmek üzere, 264 acele265 adam gönderdiler. 266

Müşrikler bu işin arzularına uygun geleceğini sandılar. 267

Sahife getirilince, Ebu Talib:

" Okuyunuz onu! " dedi.

Sahife açıldığı zaman, 268 onu Peygamberimiz aleyhisselâmın dediği gibi buldular. 269

Sahifede; Allah'ın isminden başka herşey, güve tarafından yenilmiş, bitiriliri işti ! 270

Kureyş müşriklerinin elleri yanlarına düştü! 271

Ebu Talib, bundan kuvvet ve cesaret alıp bağırarak: 272

" Her halde, zulmettiğiniz, akraba ile ilişiği kesip kötülük yoluna saptığınız sizce de belli oldu, değil mi?! " dedi. 273

Müşriklerden hiçbiri Ebu Talib'e cevap vermedi. 274

Ancak:

" Siz bize sadece sihir ve bühtan getirdiniz! 275

Bu, sahibinizden sâdır olan bir sihirden başka birşey değildir! " dediler. 276 Red ve inkâr ettiler.

Peygamberimiz aleyhisselâmla ashabına yapageldikleri kötülükleri, katlıkları tekrarladılar. 277

Kureyşlilerin ileri gelenlerinden bazıları ise, Hâşim oğullarına karşı yaptıkları şeylerden dolayı, birbirlerini kınadılar. 278

Ebu Talib ile ashabı, Kabe örtüsü arasına girerek:

" Ey Allah! Bize zulmedenlere, akrabalarla ilişiğini kesenlere, bize yapılması haram olan şeyleri helâlleştirenlere karşı bize yardım et! " diyerek yalvardıktan sonra, Şı'b'a döndüler. 279

Müşriklerden bir topluluk:

" Bu, kardeşlerimize karşı, tarafımızdan yapılmış bir zulümdür! " dediler, 280 pişmanlık duydular. 281

-------------------------------------

233. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 188, 209, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1 , s. 273, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 312, Zehebî, Târîhu'l-islâm , s. 221, 222.

234. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 188-189, 209, Yâkubî, Târih, c. 2, s. 31 , Ebu Nuaym , c. 1, s. 273, Beyhakî, c. 2, s. 312, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 89-90, Zehebî, s. 222.

235. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 16, İbn Sa'd, c. 1, s. 209.

236. İbn Sa'd, c. 1, s. 209, Yâkubî, c. 2, s. 31, Ebu Nuaym, c. 1, s. 273-274, Beyhakî, c. 2, s. 312, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 197, Zehebî, s. 222.

237. İbn Sa'd, c. 1, s. 188-189, Belânın, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 234, Ebu Nuaym, c. 1, s. 274, Beyhakî, c. 2, s. 312, Zehebî, s. 222.

238. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1 , s. 128, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 97, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 35, Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c. 5, s. 290.

239. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, c. 1, s. 197.

240. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 234.

241. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Seyyid, c. 1, s. 128, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97.

242. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 234.

243. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 197-198.

244. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 274, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 313, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 127, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 85, Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 1, s. 375, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 35, Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c. 1, s. 290.

245. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 198.

246. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 16, İbn Seyyid, Uyun, c. 1 , s. 128, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97.

247. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198.

248. İbn İshak, İbn Hişam , c. 2, s. 16, İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1 , s. 198, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 90, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97, Halebî, c. 2, s. 36.

249. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 90, Halebî, c. 2, s. 36.

250. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 234, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97.

251. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 234.

252. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, Belâzurî, c. 1 , s. 234, İbn Esîr, c. 2, s. 90.

253. İbn Sa’d, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 198.

254. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97.

255. Ebu Nuaym , c. 1, s. 274, Beyhakî, c. 2, s. 313, İbn Seyyid, c. 1, s. 127, Zehebî, Târîhu'l-islâm, s. 222, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 85, Suyûtî, c. 1, s. 375, Halebî, c. 2, s. 36, Zürkânî, c. 1, s. 290.

256. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 128, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 36.

257. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Sa'd

258. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97, Halebî, c. 2, s. 36.

259. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 16, İbn Sa'd, c. 1, s. 209, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 313, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97, Halebî c. 1, s. 36.

260. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu Nuaym, Delâil, c. 1, s. 274, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 313, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 127, Ebu’l-Fidâ, c. 3, s. 85, Halebî, c. 1, s. 36, Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c. 1, s. 290.

261. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 17, İbn Seyyid, c. 1, s. 127, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97.

262. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, Halebî, c. 2, s. 36.

263. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 17, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97.

264. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Belâzurî, Ensâbu’l -eşraf, c. 1, s. 234, Ebu’l-Ferec, c. 1, s. 198.

265. Belâzurî, c. 1, s. 234, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 90.

266. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198.

267. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 234.

268. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Seyyid, c. 1 , s. 127, Halebî, c. 2, s. 36.

269. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 17, İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Belâzurî, c. 1, s. 234, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 90, İbn Seyyid, c. 1, s. 127, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 97.

270. İbn Sa'd, Tabakât, 11, s. 189.

271. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Belâzurî, c. 1, s. 234, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 1, s. 379.

272. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Belâzurî, c. 1, s. 234, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 90.

273. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 90, Suyûtî, c. 1, s. 376.

274. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, Suyûtî, c. 1, s. 376, Halebî, c. 2, s. 36.

275. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 234, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 90.

276. Yâkubî, Târîh, c. 2, s. 32, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 274, Beyhakî, Delâilü’n-nübüvve, c. 2, s. 313, Zehebî, Târîhu'l-islâm, s. 222, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 85.

277. Ebu Nuaym, c. 1, s. 274, Beyhakî, c. 2, s. 313, Zehebî, s. 222, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 85.

278. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 189, Ebu Nuaym , c. 1, s. 274.

279. İbn Sa'd, c. 1, s. 189, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 36.

280. İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 128, Halebî, c. 2, s. 36.

281. Ebu Nuaym, c. 1, s. 274, İbn Seyyid, c. 1 , s. 128, Halebî, c. 2, s. 36.

Şı'b Sakinlerinin Şı'b'dan Çıkarılışları

Nübüvvetin onuncu yılında idi282 ki, Kureyş müşriklerinin Haşirin ve Muttalib oğulları aleyhindeki yazılı antlaşmalarını bozup yürürlükten kaldırmak için, Kureyşlilerden birkaç kişi, harekete geçti. Onların içinde, bu hususta, Hişam b. Amfin çabasından daha güzel çabalı kimse yoktu. 283

Hişam b. Amr; Nadle b. Hişam b. Abdi Menafin ana bir kardeşinin oğlu olduğu için, 284 Hâşim oğullarından sayılırdı.

Kendisi, kavmi arasında şerefli ve itibarlı idi. 285

Hişam b. Amr, Züheyr b. Ebi Ümeyye'nin yanına vardı.

Züheyr b. Ebi Ümeyye'nin annesi Âtlke Hatun, Abdulmuttalib'in kızı idi.

Hişam b. Amr, Züheyr'e:

" Ey Züheyr! Dayılarının birşey almaktan, satmaktan, evlenmekten, evlendirmekten. , mahrum edildiklerini; 286 darlık ve yokluk içinde kıvrandıklarını 287 bilip durduğun halde, istediğini yemeye, içmeye, giyinip kuşanmaya, istediğin kadınla evlenmeye senin gönlün nasıl razı oluyor? Nasıl içine siniyor? 288

Allah'a yemin ederim ki; [Ebu Cehil] Ebu'l-Hakem Amr b. Hişam'ın seni dayıların aleyhinde antlaşmaya davet ettiği gibi, sen de onu kendi dayıları aleyhinde böyle bir antlaşmaya davet etmiş olsaydın, senin davetine hiçbir zaman icabet etmez, yanaşmazdı" dedi. 289

Züheyr b. Ebi Ümeyye:

" Allah senin iyiliğini versin ey Hişam! Ben bir tek adamım. 290 Tek başıma ne yapabilirim?!

Vallahi, yanımda başka bir kişi daha olsaydı, muhakkak o antlaşma sahifesini bozmaya kalkar, bozuncaya kadar uğraşırdım! " dedi. 291

Hişam b. Amr:

" Ben sana ikinci bir adam buldum! " dedi.

Züheyr b. Ebi Ümeyye:

" Kim imiş o?" diye sordu.

Hişam b. Amr:

" Benim! " dedi.

Züheyr b. Ebi Ümeyye:

" Sen bize üçüncü bir adam daha ara! " dedi.

Hişam b. Amr, kalkıp Mut'im b. Adiyy'e gitti. Ona: " Ey Mut'im! Kureyşlilere uyarak Abdi Menaf oğullarından iki batın ailenin gözünün önünde yok edilmelerine gönlün nasıl razı oluyor? Nasıl içine siniyor?! 292 Vallahi, onlan bundan kurtarmaya imkân bulabilseydim, içinizden onlara ilk koşacak olanı, beni bulurdun! " dedi. 293

Mut'im b. Adiyy:

" Allah senin iyiliğini versin! Ben bir tek adamın! Tek başıma ne yapabilirim?" dedi.

Hişam b. Amr:

" Ben sana ikinci bir adam buldum! " dedi.

Mut'im b. Adiyy:

" Kim imiş o?" diye sordu.

Hişam b. Amr:

" Benim! " dedi.

Mut'im b. Adiyy:

" Bize üçüncü bir adam daha ara, bul! " dedi.

Hişam b. Amr:

" Buldum bile! " dedi.

Mut'im b. Adiyy:

" Kim imiş o?" diye sordu.

Hişam b. Amr:

" Züheyr b. Ebi Ümeyye'dir" dedi.

Mut'im b. Adiyy:

" Sen bize dördüncü bir adam daha ara, bul! " dedi.

Hişam b. Amr, kalkıp Ebu'l-Bahterî b. Hişam'ın yanına gitti. 294 Onunla konuştu. 295

Ona da, Mut'im b. Adiyy'e söylediklerine benzer sözler söyledi.

Ebu'l-Bahterî:

" Bize bu hususta yardım edecek, 296 bu görüşte297 kimseler var mı?" diye sordu.

Hişam b. Amr:

" Evet! Vardır" dedi. 298

Ebu'l-Bahterî

" Kim imiş onlar?" diye sordu.

Hişam b. Amr:

" Züheyr b. Ebi Ümeyye, M ur/im b. Adiyy'dir. Ben de yanındayım! " dedi.

Ebu'l-Bahterî:

" Sen bize beşinci bir adam daha ara, bul! " dedi.

Hişam b. Amr, kalkıp Zem'a b. Esved'e gitti. Onunla konuştu. 299 Kendisinin onlarla olan akrabalığını ve haklarını andı.

Zem'a b. Esved:

" Beni davet ettiğin bu iş üzerinde duran kimselervar mı?" diye sordu. Hişam b. Amr:

" Evet! Vardır" dedi.

Zem'aya, onların isimlerini birer birer saydı.

Mekke'nin yukansındaki Hacun mevkiinin başlangıcında, geceleyin toplanmaya hazırlandılar.

Orada toplanıp, yapacakları işi konuştular.

Sahife üzerinde durup, onu bozuncaya kadar uğraşmaya ahd ve akd ettiler.

Züheyr b. Ebi Ümeyye ise:

" Sizden, işe ilk başlayan ve ilk konuşan kimse ben olayım! " dedi.

Ertesi günü, sabahleyin, Kureyş müşriklerinin toplantı yerine gittiler.

Züheyr b. Ebi Ümeyye; üzerine ağır ve kıymetli bir elbise giyinmiş olduğu halde Kabe'yi yedi kere tavaf ettikten sonra, halkın yanına geldi ve:

" Ey Mekkeliler! Bizler istediğimiz gibi yiyip içelim, giyinip kuşanalım da, Hâşim ve Muttalib oğulları alışverişten mahrum edilerek helak olsunlar, yakışır mı?!

Vallahi, akrabalık bağlarını kesen şu zalim sahife yirtılıncaya kadar, oturmayacağım! " dedi.

O sırada, Mescid-i Haram'ın bir köşesinde oturan Ebu Cehil:

" Sen yalan söylüyorsun!

Vallahi, o sahife yırtılamaz! " dedi.

Zem'a b. Esved:

" Vallahi, asıl sen yalan söylüyorsun!

Zaten, biz o yazıya-yazıldığı zaman-razı değildik! " dedi.

Ebu'l-Bahterî:

" Zem'a doğru söylüyor!

Biz onda yazılı şeyleri ne kabul, ne de ikrar ettik! " dedi.

Mut'im b. Adiyy:

" Her ikiniz de doğru söylüyorsunuz.

Bunun aksini söyleyen yalan söyler!

Biz bu sahifeden ve onun içinde yazılı olanlardan uzaklaşır, Allah'a sığınırız! " dedi.

Hişam b. Amr da, Mut'im b. Adiyy'in sözlerine yakın sözler söyledi.

Ebu Cehil:

" Her halde, bu, buradan başka biryerde geceleyin konuşulmuş, üzerinde karara varılmış bir iş olsa gerek! ?" dedi.

O sırada, Ebu Talib de, Mescid-i Haram'ın bir köşesinde oturuyordu.

Mut'im b. Adiyy kalkıp, Kabe'nin içinde asılı sahifeyi yırtmak için yanına vardığı zaman; " Bismik'allahümme" sözleri dışındaki bütün yazılan ağaç kurdu (güvesi) yemiş bir halde buldu! 300

Bunun üzerine, Adiyy b. Kays, Zem'a b. Esved, Ebu'l-Bahterî ve Züheyr b. Ümeyye silahlanarak Hâşim ve Muttalib oğullarının yanlarına gittiler, onları Şı'b'dan evlerine döndürdüler. 301

Kureyş müşriklerinin elleri yanlarına düştü!

Hâşim oğullarının Peygamberimiz aleyhisselâmı sonuna kadar koruyacaklarına, kendilerine teslim etmeyeceklerine kanaat getirdiler. 302

Peygamberimiz aleyhisselâm ile cemaatı, Şı'b'dan çıkarak, halk arasına karıştılar. 303

Ebu Talib; sahifeyi ve içindekini iptal edip Şı'b'dan çıkmalarını sağlayanları, söylediği yirmialtı bey-itlik bir şiirle övdü. 304

-------------------------------------

282. İbn Sa'd, c. 1, s. 210, Belâzurî, c. 1, s. 236, İbn Kayyım, Zâdü'l-mead, c. 2, s. 52, İbn Seyyid, c. 1, s. 129, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 98, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 298. Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c. 1, s. 290.

283. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 14, Taberî, Târih, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1. S. 276, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96.

284. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 14, Belâzurî, c. 1, s. 235, Taberî, Târih, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym. c. 1, s. 276, İbn Esîr. c. 2, s. 88, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96.

285. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 14, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym. d, s 276, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96.

286. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 14, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym , c. 1, s. 276-277, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1 , s. 198, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96, Halebî, c. 2, s. 37.

287. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 235.

288. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. c. 2, s. 14-15, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. , s. 235-236, Taberî, Târih, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym , Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 198, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 88, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 96, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 37.

289. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 15, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 88, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96.

290. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 15, Belâzurî, c. 1, s. 236, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 88, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96, Halebî, c. 2, s. 37.

291. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 15, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 88, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96, Halebî, c. 2, s. 37.

292. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 15, Belâzurî, c. 1, s. 236, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 88, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96.

293. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 15, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198, İbn Esîr, c. 2, s. 88, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96.

294. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 15, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 236, Taberî, Târih, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1 , s. 198-199, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 89, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 96, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2 , s. 37.

295. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 236.

296. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 15, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 198-199, İbn Esîr, c. 2, s. 89, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96, Halebî, c. 2, s. 37.

297. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 236.

298. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 15, Belâzurî, c. 1. S. 236, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym , c. 1, s. 277, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96, Halebî, c. 2, s. 38.

299. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 15, Belâzurî, c. 1, s. 236, Taberî, c. 2, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1, s. 277, Ebu'l-Ferec, c. 1, s. 199, İbn Esîr, c. 2, s. 89, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 96, Halebî, c. 2, s. 38.

300. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 15-16, Taberî, Târih, c. 2, s. 228-229, Ebu Nuaym , Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 275-277-278, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 199, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 89, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 96.

301. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 210, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 236, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 38.

302. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 210, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 236.

303. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 395, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 315, Zehebî, Târîhu'l-islâm, s. 224.

304. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 17-19, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 314.