Kıyamet Alâmetleri | 46- Arap yarımadasının sulak ve yeşil hale dönmesi



Alametlerden birisi arap yarımadasının sulak ve yeşil hale dönmesidir.

Ebu Hureyre(ra)’dan gelen hadiste Rasulullah(sav) şöyle buyurmaktadır: “Arap yarımadası sulak ve otlak hale dönmeden kıyamet kopmaz”(1) Bu hadiste arap yarımadasının tekrar sulak ve otlak hale döneceğine dair delil vardır.

İmam Nevevi şöyle diyor: “Bunun manası şudur: Onlar orayı terk edecekler ve orası bakımsız arazi olarak kalacak. İnsan azlığından dolayı ne ziraat yapılacak ne de sulanacak. Fitneler çoğalıp çok harpler olacağından artık insanların umutları azalacak ve vakit bulamadıkları için oraya ihtimam gösteremeyecekler.”(2)

Bana kalırsa Nevevi’nin bu görüşünü incelemek gerekir. Çünkü arap yarımadası zaten toprağı kıraç suyu kıt ve ürünü az olan bir yerdir. Suyunu çoğunlukla kuyulardan veya yağmur birikintilerinden alır. Eğer bu haliyle terk edilir toprak işlenmezse orada ziraat ölür, sulak ve yeşil hale dönemez.

Hadisten anlaşılan arap yarımadasında su çoğalacak öyleki nehirler oluşacak, ürünler yetişecek ve orası otlak, bahçelik ve ormanlık hale dönüşecek. Günümüzde orada pınarların nehirler gibi fışkırması bunu desteklemektedir. Bu pınarların sularıyla sebzeler yetiştirilmektedir. Böylece Rasulullah(sav)’in haber verdiği şey gerçekleşmektedir.

Muaz b. Cebel(ra) Rasulullah(sav)’in Tebuk Gazvesinde şöyle dediğini rivayet etmektedir: “İnşallah, siz yarın Tebuk’taki pınara varacaksınız. Gündüz olmadan oraya gitmeyin. Sizden kim oraya varırsa, ben gelmeden önce oranın suyuna el sürmesin.” Biz oraya vardık, fakat bizden önce iki adam oraya gelmiş. Pınardan da ayakkabı bağı gibi ince su akıyordu. Rasulullah o iki adama sordu: “Buranın suyuna elinizi sürdünüz mü?” Onlar: “Evet” dediler. Rasulullah(sav) onları azarladı. Sonra hep beraber pınarın suyunu azar azar avuçlarıyla bir şeyin içine topladılar. Sonra Rasulullah(sav) ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra onu geri pınarın içine bıraktı. Pınar çoşkun bir şekilde aktı. Oradakiler bol bol ondan içtiler. Sonra Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: “Ey Muaz, eğer senin ömrün uzun sürerse buranın bahçelerle dolu olduğunu görürsün.”(3)



 
1 Müslim, Zekât (7/97-Nevevî Şerhi)
2 “Müslim Nevevî Şerhi” (7/97)
3 Müslim, Fedâil (15/40,41-Nevevî Şerhi