Kıyamet Alâmetleri | İsa Aleyhisselam


 

Allah-u Teâlâ, Allah’ın Nebisi Meryem oğlu İsa (Aleyhisselam)’ı öldürdüklerini iddia eden Yahudileri reddederek şöyle buyuruyor:

“Allah’ın Rasulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük demeleri (yüzünden lanetledik). Onu ne öldürebildiler ne asabildiler. Fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilafa düşenler, bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir bilgileri yoktur. Kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis Allah onu (İsa’yı) kendi katına yükseltmiştir. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” Nisâ 157, 158

Yine Allah (Azze ve Celle) şöyle buyurmaktadır:

“Hatırla, bir zamanlar Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Ben seni vefat ettireceğim, kendi katıma yükselteceğim ve seni kâfirlerden arındıracağım.” Âl-i İmran 55

Allah’ın Rasulü İsa (Aleyhisselam) öldürülmedi, çarmıha gerilmedi. Aksine inecek ve İslam üzerine insanlarla savaşacaktır! Ehl-i kitaptan bir takım insanlar ona iman edeceklerdir.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Ehl-i kitaptan her biri ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir! Kıyamet gününde o (İsa) onlara şahit olacaktır!” Nisâ 159

Nevvas bin Sem’an (Radiyallahu Anh) hadisinde geçtiği gibi, İsa (Aleyhisselam) Dimeşk’in doğu tarafında “Beyaz Minare” denilen mevkiye iner. Onun nefesinin rüzgârını hisseden hiçbir kâfir yaşayamaz! Onun nefesinin rüzgârı göz alabildiği mesafeye ulaşır! İsa (Aleyhisselam) Filistin topraklarındaki Lüdd kapısında Deccal’i öldürür. İnşallah İsa (Aleyhisselam)’ın sıfatı ve cihadı hakkında bilgi vereceğiz.

Meryem Oğlu İsa Aleyhisselam’ın Sıfatı ve Cihadı

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘İsra gecesinde Musa’yı gördüm. Şenue kabilesinin erkeklerinden biri gibi esmer yüzlü, uzun boylu ve toplu vücutlu idi. Meryem oğlu İsa’yı gördüm. Orta yapılı, rengi kırmızı ile beyaza yakın, salıverilmiş düz saçlı idi’ buyurdu.” Müslim 165/267

Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Nebiler bana gösterildi. Musa Şenue erkeklerinden biri gibi uzun boylu, balıketli idi. Meryem oğlu İsa’yı gördüm. Bir de baktım, benzerlikte Mesud oğlu Urve’ye en yakın kimse idi. İsa orta yapılı, sanki hamamdan çıkmış gibi kırmızı yüzlü idi’ buyurdu.” Müslim 167/271

Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Bir gece kendimi Kâbe’nin yanında gördüm. Derken gözüm erkek esmeri olarak gördüğüm kimselerin en güzeli olan kara yağız bir zata ilişti. Onun, gördüğüm saçların en güzel nevinden uzunca saçları vardı. Onları taramıştı. Saçları su damlatır haldeydi. İki zata dayanmış olarak yahut omuzlarına dayanmış olarak Kâbe’yi tavaf ediyordu. Bu kimdir? diye sordum. Bu Mesih İsa’dır dediler’ buyurdu.” Müslim 169/274

Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Benimle İsa arasında Nebi yoktur. İsa inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyınız. O, orta boylu, kırmızı beyaz tenli, sarıya boyalı iki elbise içerisindedir. Yağmur yağmadığı halde saçı su damlatır gibidir. İslam namına insanlarla savaşır. Haçı kırar, domuzu öldürür ve cizyeyi kaldırır. Onun döneminde Allah-u Teâlâ, İslam hariç tüm milletleri helak eder. Mesih Deccal’i de helak eder. Yeryüzünde kırk sene kalır, sonra vefat eder. Müslümanlar ona cenaze namazı kılar’ buyurdu.” Ebu Davud 4324

Müslümanların Yahudilerle savaşması hakkında Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

‘Müslümanlar Yahudilerle savaşmadan kıyamet kopmaz. O savaşta Müslümanlar Yahudileri kırıp öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın yahut ağacın arkasına saklanır da taş ya da ağaç:

−Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu! Şu arkamdaki Yahudi’dir, gel de onu öldür, der. Ancak gargada ağacı müstesna, o Yahudi ağaçlarındandır.’ Müslim 2922/82

Yine Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Nefsimi elinde bulunduran zata yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa’nın adil bir hâkim olarak içinize inmesi yakındır. O, haçı kıracak, domuzu öldürecek ve cizyeyi kaldıracaktır! O zamanlar mal o kadar çoğalıp taşacak ki kimse kabul etmez olacaktır! Nihayet tek bir secde, dünya ve içindekilerden hayırlı olacaktır!’ buyurdu.” Müslim 155/242, İbni Mace 4078

Doğru söyleyen ve doğru söylediği tasdik olunan Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), İsa (Aleyhisselam)’ın Beytullah’ı haccedeceğini ve umre yapacağını haber vermiştir:

‘Nefsimi elinde bulunduran zata yemin ederim ki Meryem oğlu İsa, Mekke ile Medine arasındaki Ravha vadisinde hac ve umreye niyet edip yüksek sesle telbiye getirecektir.’ Müslim 1252/216

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), İsa (Aleyhisselam)’ın zamanından bahsederken şöyle buyuruyor:

‘Mesih’ten sonraki yaşam için ne mutlu! Semaya yağmur yağdırması için izin verilir, yere nebat bitirmesi için izin verilir; hatta tohumu Safa tepesine saçsan orada bitiverir. Bir adam aslanın üzerine yürür de aslan ona zarar vermez; yılanın üzerine basar da yılan ona zarar vermez! Kin tutulmaz, haset edilmez ve buğz edilmez!’ Albânî Sahiha 1926

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), İsa (Aleyhisselam) ile beraber cihad eden Müslümanları müjdelemiştir:

‘Onlar yardım olunan grup, Taifetu’l-Mensure’den kalanlardır. Ümmetimden iki cemaat vardır ki Allah onları ateşten korumuştur; birincisi Hindistan’a karşı savaşanlar, diğeri İsa ile beraber onun emri altında savaşanlar!’ Nesei 3161

Diğer bir hadiste Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu nakledilir:

‘Ümmetimden bir grup kendilerine düşmanlık edenlere üstün olarak hak üzere devam edecektir, sonuncuları Mesih Deccal’le savaşana kadar onların arkası kesilmeyecektir!’ Albânî Sahiha 1959

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in, Meryem oğlu İsa (Aleyhisselam) hakkındaki sözünü şu hadis-i şerifle noktalıyoruz:

Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Ümmetim içerisinde Deccal çıkar ve kırk gün kalır. Sonra Allah, Meryem oğlu İsa’yı gönderir. İsa, Mesud oğlu Urve’ye benzemektedir. İsa, Deccal’i arar ve onu öldürür. Sonra insanlar, iki kişinin arasında hiçbir düşmanlık bulunmaksızın tam bir huzur içinde yedi yıl yaşarlar.

Sonra Allah, Şam tarafından serin bir rüzgâr gönderir de artık yeryüzünde kalbinde zerre ağırlığınca hayır yahut iman bulunan kimse kalmaz. O rüzgâr kalbinde zerre miktarı hayır yahut iman bulunan herkesin ruhunu kabzeder.

Sizden biri dağın içine ta ortasına kadar girmiş olsanız bile bu rüzgâr onun ruhunu kabzetmek için saklandığı yere girecektir. Artık yeryüzünde kuşlar hafifliğinde, canavarlar ahlakında olan şerli insanlar kalır! Onlar hiçbir iyiliği tanımaz ve hiçbir kötülüğü reddetmezler!’ buyurdu.” Müslim 2940/116