KUR'AN'DAN KISSALAR | KABİL İLE HABİL

Vaktiyle, kardeş olan Kabil ve Habil isminde iki Adem oğlu, Allahü Teala için birer kurban, ona manevi yakınlık sağlayacak birer nesne arz etmişlerdi. Kabil katı tabiatlı, Habil ise takva sahibi bir kimse idi. Herhangi bir delil ile Habil'in kurbanının kabul olunduğu Kabil'in kurbanının ise kabul olunmadığı anlaşıldı. Kurbanı kabul edilmeyen Kabil, Habil'in kurbanının kabul edilmesinden dolayı ona hased ederek:

— Ahdim olsun seni öldüreceğim, dedi. Habil de dedi ki:

— Allahü Teala ancak takva sahiplerinden kabul buyurur. Binaenaleyh Allah'dan kork, niyyetini düzelt. Eğer sen beni öldürmek için elini uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi uzatmam. Çünkü ben, alemlerin Rabb'ı olan Allah'dan her halde korkarım. Ben bu suretle şunu isterim ki, beni günaha sokmayasın da hem benim günahım, hem de kendi günahınla dönüp gidesin, bu iki günahı yüklenerek can verip Hakk'ın huzuruna Varasin da Cehennem ehlinden olasın. Zira zalimlerin cezası budur.

Bu takva, bu salim fikir, bu hayır ve nasihat, bu kardeşlik hissi üzerine, kurbanı kabul edilmeyen zalim Kabil'in nefsi, kendisine kardeşi Habil'i öldürmeyi arzu ettirdi. Yani vaz geçirmek şöyle dursun öyle bir cinayet güya bur taat şevkiyle endişesiz yapılabilecek, maniden uzak, arzusuna uyulur bir şey gibi gösterdi, kolaylık hatta gayret verdi. Bu suretle nefsi, Kabil'e bu cinayeti bir yem gibi önüne gerilmiş pek hoş bir şey gibi gösterip ve bu isyanı icrası lazım bir taat gibi kabul ettirince de Kabil kardeşini öldürdü. Ancak, bu cinayeti ile kendisine bir fayda sağlama ihtimali olmadığından başka, dininde de, dünyasında da hüsrana uğradı, zarar ve ziyan içinde kaldı, öldürdüğü kardeşinin cesedini ne yapacağını şaşırdı, çaresizlikler içerisinde kıvrandı. Sonra Allahü Teala, yerde deşinen bir karga gönderdi. Bu gönderiş ve deşiniş ona kardeşinin cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek içindi. Katil, karganın bu hareketinden ilham alarak:

— «Eyvahlar olsun, vay bana, ben şu karga kadar olup da kardeşimin iaşesini gömüp gizlemekten aciz oldum ha!..»

Dedi ve bunun üzerine nadimler güruhundan oldu, pişmanlıklar içerisinde kaldı.

Bu kıssadaki Kabil ve Habil ismindeki iki kardeşin Adem aleyhisselamın kendisinin iki oğlu olduğu, ekseri müfessirlerin görüşü olmakla beraber israil oğullarından iki Adem oğlu olduklarını söyleyenler de vardır. Ancak dikkat edilmesi lazım gelen husus, şahısların tayini değil, vak'anın hakikatidir. Çünkü Kabil ve Habil kıssası namıyla acaip ve garip bir çok şeyler söylenmiştir. Binaenaleyh hata olmak ihtimalinden kurtulamayacak olan türlü türlü rivayetlerden ve tafsilattan sakınarak Kur'an-ı Kerim'deki beyanın esas alınmasına dikkat çekilmiştir. Nitekim mealen şöyle buyurulmuştur:

—«Allahü Teala iki Adem oğlu ile bir mesel darb etti, bunun hayrını tutun, şerrini bırakın.»


(Maide Suresi)