RESULULLAH(SAV)'TAN KISSALAR | DEVAMLI ORUÇ



Ashabın büyüklerinden Amr ibni As radıyallahu anh'ın oğlu Abdullah radıyallahu anh, muttaki ve alim bir kişiydi, Resulullah aleyhisselamın vahiy katipliğini yapar, duyduğu hadisleri de yazardı. Kendisini çok fazla bir şekilde de ibadete vermiş; her gününü oruçlu, her gecesini de ibadetle geçirmeyi adet edinmişti. Bir gün babası Amr ibni As radıyallahu anh, onlara gelince, oğlunun ailesine:

— Kocan nerede, hali nasıldır? diye sormuştu. Kureyş kabilesinden güzel bir kadın olan ailesi cevap olarak dedi ki:

— Abdullah ne iyi bir kimsedir. Geceyi uyumayıp ibadetle geçirir, gündüzleri de devamlı oruçludur. Kendisine geldiğimizden beri, ibadet etmekten dolayı bizimle alakadar olacak zaman bulamamaktadır.

Bunun üzerine Abdullah radıyallahu anh'ın babası Amr ibni As radıyallahu anh öfkelendi; oğluna bu şekilde davranmamasını tenbih ederek, «Hanımın müslüman bir kadındır, sen ise ona sıkıntı veriyorsun» dedi. Fakat Abdullah radıyallahu anh bu sözlere aldırmamıştı. Babası ikinci bir defa kendisine çıkıştı. Ancak oğlu yine dinlemeyince, bu defa onu Peygamber aleyhisselama şikayet etti. Peygamber aleyhisselam da, oğlunu kendisine getirmelerini emir buyurdular.

Abdullah radıyallahu anh, babası ile beraber Allah'ın Resulünün huzuruna gelince, Peygamber aleyhisselam:

— Sen misin, gecelerini devamlı ibadetle, gündüzlerini de devamlı oruçla geçiren ve geçireceğini söyleyen? diye sordular.

Abdullah radiyallahu anh'ın, «Evet, ey Allah'ın Resulü» şeklinde cevap vermesi üzerine şöyle buyurdular:

— Bunu yapamazsın, bunun için hem oruç tut, hem tutma. Hem uyu, hem de ibadet yap ve ayda üç gün oruç tut. Çünkü iyi amel, on misli ile mükafatlanır. Bu;, ayda üç gün oruç tutmak, bütün seneyi oruç tutmak gibidir.

Fakat bu ayda üç gün oruç, Abdullah radıyallahu anh'e az gelmişti. Peygamber aleyhisselam bir gün oruçlu, iki gün oruçsuz olmasını tavsiye etti. Bu da az gelince, bir gün tutup, bir gün bozmasını söyledi. Bu da az geldiyse de Peygamber aleyhisselam «Bu Davud aleyhisselamın orucudur ve en güzel oruç budur, bundan fazlası olmaz» buyurdular. Bununla beraber Resulullah aleyhisselamın bu nasihati, kesin bir emir olmayıp tavsiye mahiyetinde bulunduğundan; Abdullah radıyallahu anh bunu ifa edememiş ve hayatının sonlarında çökmüştü. Bunun üzerine şöyle demişti:

— Peygamber aleyhisselamın bana tavsiye buyurduğu, ayda üç gün orucu kabul etseydim, bana çoluk çocuğumdan ve bütün malımdan daha sevgili olurdu...


(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Aişe radıyallahu anha'dan rivayet edilir ki:

Resulullah aleyhisselam, kendisinin süt kardeşi olan. Osman bin Maz'un radıyallahu anh'ı huzuruna çağırtmış ve şöyle demişti:

— Sen benim sünnetimden ayrıldın mı? Osman bin Ma'z'un radıyallahu anh;

— Hayır, vallahi, ey Allah'ın Resulü! Ben ancak senin sünnetini taleb ediciyim, cevabında bulununca, Peygamber aleyhisselam şöyle buyurdular:

— Ama ben hem uyuyor, hem de namaz kılıyorum; hem oruç tutuyor, hem de (devamlı) tutmuyorum ve kadınlarla da nikahlanıyorum. Şu halde Allah'tan kork, ya Osman! Çünkü senin üzerinde ailenin hakkı var, misafirlerinin hakkı var, nefsinin hakkı var. Bu bakımdan devamlı değil, bazen oruçlu ol, bazen de oruçlu olma, geceleri de hem namaz kıl, hem de uyu!..


(Ebu Davud)