FIKIH | ESMA-İ İLAHİYENİN BİR HİZAYA GELMESİNİ VE TEVAFUKUNU SAĞLAYACAK TARZDA KUR'AN-I KERİM'İ YAZDIRIP GÜZELLİĞİNİ GÖSTERMEK İÇİN RENKLİ OLARAK BASTIRMAKTA DİNİ BİR SAKINCANIN BULUNUP BULUNMADIĞINI AÇIKLAR MISINIZ?

Aradığınız konunun baş harfini aşağıdan seçiniz:

A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z

Kaynak: https://sorularlaislamiyet.com

ESMA-İ İLAHİYENİN BİR HİZAYA GELMESİNİ VE TEVAFUKUNU SAĞLAYACAK TARZDA KUR'AN-I KERİM'İ YAZDIRIP GÜZELLİĞİNİ GÖSTERMEK İÇİN RENKLİ OLARAK BASTIRMAKTA DİNİ BİR SAKINCANIN BULUNUP BULUNMADIĞINI AÇIKLAR MISINIZ? 

Şöyle ki:

Hazret-i Peygamber Aleyhissalatu vesselamın yazdırdığı Kur'an-ı Kerim ile Hazret-i Osman'ın (ra) yazdırdığı ve İslam ülkelerine numune olarak gönderdiği Kur'an-ı Kerim'ler sade olup nokta, hareke, şedde, cezim ve med gibi işaretlerden hali idiler. O zamanda müslümanların doğru olarak Kur'an-ı Kerim'i okuyuşları iki şeye dayanırdı:


1- Selika ve fıtratları.

2- Peygamber Aliyhessalatu Vesselam ve sahabelerin ağızlarından doğru olarak telakki etmeleri ile idi. O zamanda yazılan yazının kendisine has bir imla ve usulü vardı, ona uygun olarak Kur'an-ı Kerim'ler yazılmıştı. Okunması gereken bazı harfler yazılmadığı gibi, okunmayan bazı harfler de yazılıyordu. Nokta hareke ve işaretlerden hali olan bu tip yazının yanlış okunmasına yol açtığından müslümanları epey düşündürüyordu. Nihayet bir gün Hazret-i Ali'nin (ra) tilmizi Ebu'l-Esved-i Düveli birisinin "innellahe beriun minel müşrikiyne ve Resuluhu” ayetindeki "Resul” kelimesini yanlış olarak kesre ile okuduğunu işitti. Ve bundan çok üzüldü, bunun üzerine mahir bir hattat çağırıp kendisine: "Sana okuyacağım şekilde Kur'an-ı Kerim'i yaz, ağzımı açtığım zaman harfin üstüne, ağzımı kapadığım zaman da harfin önüne, ağzımı aşağıya doğru çektiğim zaman da harfin altına birer altına birer nokta koy” dedi. Ve böylelikle ilk harekeleme usulü ortaya çıkmış oldu. Bu mes'ele hicretin 59. tarihine rastlar.

Ama bu işaretler kafi gelmediği, noktalı ile nokrasız harfler birbirinden ayrılmadığı için yine hatalar ve yanlışlar devam ediyordu, bunun üzerine Haccac-ı Zalim bu yanlışlara son vermek için hattat ve katiblerden buna bir çare aranmasını istedi. Ebu'l-Esved-i Düveli'nin talebelerinden olan Nasır bin Asım huruf-u mühmele ile mücemi birbirinden ayıran noktalama usulünü buldu. Böylelikle Kur'an-ı Kerim'e büyük hizmet yapıldı. Ama şüphesiz ki noktalama ve harekeleme meselesini en güzel hale sokan hicretin 175 tarihinde vefat eden Sibeveyhi'nin üstadı El-Halil bin Ahmed'tir. Bu hususta ilk eseri yazan da o oldu. Demek oluyor ki, noktalama ve hareke işleri Peygamber Aleyhissalatu Vesselam zamanında yoktu ve bunların sayesinde Kur'an-ı Kerim'in güzelce okunmasına vesile olunduğundan bu usul bütün müslümanların takdirini kazandı. Ayrıca Kur'an-ı Kerim'in sureleri arasında ve surelerin başında surenin ismini çerçeveleyen tezhib, tezyin, nakışlar ve Fatiha ile Bakara suresinin baş tarafını içine alan tezhiblerde sonradan icad edilmişti, ama Kur'an-ı Kerim'e bir ilave sayılmadığı için bütün ümmet bunu benimsemişti.

Netice:

Yukarıda kısa olarak beyan edilen bu tarihi vakalardan anlaşıyorki, Esma'yı ilahiyenin bir zorlama olmaksızın bir hizaya gelmesini sağlayacak tarzda Kur'an-ı Kerim'i yazdırmak ve bu güzel tevafukun göze çarpması için renkli olarak o yüce Esma-yı ilahiyeyi bastırmakta dini bir sakınca yoktur. Eskiden de müzelerde bazı Esma-yı ilahiyenin renkli olarak yazıldığına rastlanmaktadır. Ve zamanın meşihat-ı İslamiyesi bu çeşit yazılarla müdahale etmemiştir.